"Kuruluşların meşruiyeti etkileniyor"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Ali Babacan, Uluslararası Para Fonu'nun (IMF) kota reformunun süratle tamamlanması çağrısında bulunarak, "Yükselen ülkelerin IMF ve Dünya Bankası'nda yetersiz temsili, bu kuruluşların meşruiyeti ve etkinliğini ciddi olarak etkiliyor" dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 10.10.2010 - 09:44

Babacan, IMF-Dünya Bankası Yıllık Toplantılarının internet sitesinde yayımlanan açıklamasında, küresel ekonominin İkinci Dünya Savaşı sonrası dönemin en derin resesyonundan çıkmakta olduğuna, ancak bölgeler ve ekonomiler arasındaki toparlanma oranlarının farklılıklar gösterdiğine dikkati çekti.

Bu toparlanma döneminde bazı risklerin varlığına işaret eden Babacan, bu riskler arasında borç sürdürülebilirliği ve mali dengesizliklerin, sadece günümüze ait döneme değil, aynı zamanda ilerleyen yıllar için de tehdit oluşturan önemli zorluklar olarak ortaya çıktığını kaydetti.

Babacan, dikkat gösterilmesi gereken diğer bir konunun da yüksek işsizlik oranları olduğunu ifade ederek, istihdam yaratımı ve sürekli yüksek seviyelerde seyreden işsizlik oranlarının aşağı çekilmesinin, özellikle bütçe açıkları ve kamu borç stoklarının rekor düzeylerde olduğu bir zamanda uğraşılması zor sorunları oluşturacağını belirtti.
Özellikle gelişmekte olan ülkelerdeki yüksek işsizlik oranlarının büyüme oranlarına sürekli baskı uygulayacağına dikkati çeken Babacan, üçüncü bir risk alanının ise finansal sektör olduğunu kaydetti.

Babacan, bilançolara bakıldığında, birçok bankanın normale dönmesinin uzun zaman alacağını gördüklerini ifade etti.

Türkiye ekonomisinin, son küresel krizden önce güçlü temellere sahip olduğunu dile getiren Babacan, bu nedenle krizin Türk ekonomisi üzerindeki etkilerinin nispeten sınırlı olduğunu belirtti.

Babacan, bunun tesadüf ya da talih işi değil, esasen yapısal reformların ve ihtiyatlı politika yaklaşımının bir sonucu olduğunu kaydederek, 2002 yılından sonra, bankacılık sektörünün yeniden yapılandırılması ve onarılması yolunda önemli adımlar attıklarını anımsattı.

Yeni kredi kartı yasası, mortgage yasası, bankacılık yasası gibi güçlü ve emek isteyen birçok reformu hayata geçirdiklerini anlatan Babacan, bütçe açığı ve kamu borç stoğunun çok makul seviyelere indirilmesine yönelik tedbirleri yürürlüğe koyduklarını belirtti.
Babacan, Türkiye'nin çok büyük bir mali ayarlama sürecinden geçtiğini kaydederek, "Dolayısıyla, son kriz etkisini gösterdiğinde, manevra alanına sahiptik. Ayrıca, ekonomimizin rekabet edebilirliğini geliştirecek, istihdam piyasasının esnekliğini artıracak ve kırılganlıkları yok edecek bir dizi yapısal reformu uyguladık" dedi.
Krizin ortaya koyduğu tehditleri yatıştırmaya odaklanırken, uzun vadeli vizyonu gözden kaçırmadıklarını belirten Babacan, bu bağlamda, çıkış stratejisini formule eden birkaç, aynı zamanda da ilk ülkelerden biri olarak, geçen yılın eylül ayında Orta Vadeli Programı açıkladıklarını hatırlattı.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler