Laikliği kutladılar
Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girmesinin 75. yıl dönümünde Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Meclis Başkanı Cemil Çiçek birer mesaj yayımlayarak laikliği kutladı.
Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Gül, laiklik ilkesinin Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na girişinin 75. yıl dönümü dolayısıyla bir mesaj yayımladı.
Mesajda, ''Laiklik ilkesinin Anayasa'ya girmesinin 75. yıl dönümünde milletimiz, Cumhuriyetimizin diğer niteliklerinin yanında bu ilke üzerinde de güçlü bir anlayış birliği içindedir'' ifadelerini kullanan Cumhurbaşkanı Gül, esasen devletin örgütlenme tarzıyla ve meşruluk temeliyle ilgili olan laiklik ilkesinin 1982 Anayasası'nda da ayrıntılı olarak düzenlendiğini ifade etti.
Anayasa'nın 2. maddesinde Türkiye Cumhuriyeti'nin ''demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti'' olduğu hükme bağlanırken, bu maddenin gerekçesinde laikliğin ''her ferdin istediği inanca, mezhebe sahip olabilmesi, ibadetini yapabilmesi ve dini inançlarından dolayı diğer vatandaşlardan farklı bir muameleye tabi kılınmaması'' anlamına geldiğinin belirtildiğini ifade eden Gül, şunları kaydetti:
''Anayasa'nın 24. maddesinde herkesin vicdan, dini inanç ve kanaat hürriyetine sahip olduğu ve ibadet, dini ayin ve törenlerin serbest olduğu belirtilerek inanç ve ibadet hürriyeti düzenlenmektedir. Ayrıca kimsenin ibadet, dini ayin ve törenlere katılmaya, dini inanç ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağı; dini inanç ve kanaatlerinden dolayı kınanamayacağı ve suçlanamayacağı öngörülmektedir. Anayasa din hürriyetinin inanç ve ibadet hürriyeti olmak üzere iki boyutunu düzenlerken, 15. maddesinde de savaş, seferberlik, sıkıyönetim veya olağanüstü hallerde bile kimsenin din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamayacağını ve bunlardan dolayı suçlanamayacağını belirterek inanç hürriyetini özel olarak teminat altına almaktadır. Dini inancı olmayanlar için de durum aynıdır.
Laikliğin ikinci yönünü din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılması oluşturmaktadır. Anayasa'nın 24. maddesinde, kimsenin, devletin sosyal, ekonomik, siyasi veya hukuki temel düzenini din kurallarına dayandırma amacıyla, dini veya din duygularını yahut dince kutsal sayılan şeyleri istismar edemeyeceği ve kötüye kullanamayacağı belirtilmektedir.
Laiklik ilkesi gereğince devletin bütün dinler karşısında tarafsız olması, bütün din mensuplarına ve dini inancı olmayanlara eşit davranması zorunludur. Bu zorunluluk Anayasa'nın 10. maddesinde düzenlenen herkesin din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşit olduğunu hükme bağlayan eşitlik ilkesinin de gereğidir. Kanun önünde eşitlik, bireyin bütün değerlerinin ve her türlü kimlik tercihinin de saygı görmesi ve korunması demektir.
Aslolan, herkesin ve toplumun her kesiminin haklarını korumak olduğundan, laiklik toplumsal barış açısından önemli bir işlev görmekte ve herkesin eşit bireyler olarak toplumsal hayata katılmalarına imkan sağlamaktadır. Bu sebeple, laiklik bir özgürlük ilkesi olduğu gibi toplumsal uzlaşma ve barış ilkesi olarak da görülmelidir. Laiklik ilkesinin kabul edilmesinin 75. yıl dönümünde, Cumhuriyetimizin niteliklerinin milletimizin birlikte yaşama iradesini güçlendirmeye devam ettiğinden hiç kimsenin şüphesi bulunmamaktadır.''
Çicek'in mesajı
TBMM Başkanı Cemil Çiçek, laiklik ilkesinin, inanç ve kültür farkı gözetmeksizin temel insan haklarını güvence altına alan vazgeçilmez bir Anayasa hükmü olduğunu bildirdi.
Çiçek, laiklik ilkesinin Anayasa'ya girişinin 75. yılı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Anayasa'da Türkiye Cumhuriyeti'nin temel niteliklerinin demokratik, laik ve sosyal bir hukuk devleti olarak belirtildiğini kaydetti.
Cumhuriyetin kuruluşundan 14 yıl sonra Anayasa'da yer alan laiklik ilkesinin millet tarafından büyük bir içtenlikle benimsendiğini ve toplumsal yaşam biçiminin bir parçası haline geldiğini belirten Çiçek, şöyle devam etti:
''Ülkemiz, zengin medeniyeti ve yüzyıllara uzanan tarihinden gelen kültürel birikimiyle farklılıklarını barış içinde bir arada yaşatmayı başarmıştır. Yüzyıllara uzanan devlet ve millet tecrübemizin bir sonucu olarak Anayasamıza giren laiklik ilkesi de inanç ve kültür farkı gözetmeksizin temel insan haklarını güvence altına alan vazgeçilmez bir Anayasa hükmüdür.
Bu hüküm aynı zamanda toplumsal barışımızın sigortası olarak birlikte yaşama kültürümüzü güçlendiren bir unsurdur. Bu yönüyle ayrıştırıcı olmaktan çok birleştirici bir hüviyete sahiptir. Bu düşüncelerle laikliğin Anayasamıza girişinin 75. yılını kutluyorum.''
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!