Marmara depreminin 10. yılı

İstanbul Teknik Üniversitesi öğretim üyesi Prof. Dr. Naci Görür, ''Marmara'nın altındaki kabuk günün birinde kırılacaktır ve büyük bir deprem üretecektir. İstanbul'da özeldeki yapı stoku ise son derece zayıftır ve böyle bir depreme karşı koyacak güçte değildir'' dedi.

Marmara depreminin 10. yılı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 17.08.2009 - 14:09

Prof. Dr. Naci Görür, ''Marmara'nın altındaki kabuk günün birinde kırılacaktır ve büyük bir deprem üretecektir. İstanbul'da özeldeki yapı stoku ise son derece zayıftır ve böyle bir depreme karşı koyacak güçte değildir'' dedi.

Görür, 1999 Marmara depreminin 10. yılı dolayısıyla İTÜ Maden Fakültesi'nde yapılan sempozyumdan sonra düzenlenen basın toplantısında, Marmara Denizi'nin deprem bakımından önemli bir risk teşkil ettiğini ilk defa kamuoyuna üniversitelerinin öğretim üyelerinin duyurduğunu belirterek, önlem alınması gerektiğine dair alarm verildiğini dile getirdi.

1999 depremi sonrasında, Marmara Bölgesi ile bilgilerin sınırlı olduğunu, bunun üzerine araştırmalar yapılmasının da zorunlu hale geldiğini belirten Görür, araştırmalarını önce yurt içindeki imkanlarla sürdürdüklerini, ağırlıklı olarak da Maden Tetkik Arama Genel Müdürlüğü ile Deniz Kuvvetleri Komutanlığına ait gemilerle çalışmalar yapıldığını ifade etti.

Prof. Dr. Naci Görür, araştırmalar kapsamında NATO'nun da desteğini alarak bir proje oluşturduklarını, Fransızlar, İtalyanlar, Amerikalılar, Japonlar ve İTÜ ekibiyle çalışmaları başlatarak Marmara Denizi'nin dünyanın en iyi bilinen iç denizlerinden biri haline getirdiklerini söyledi.

Bugüne kadar yapılan bilimsel çalışmaların ortaya koyduğu gerçeğin, Marmara'nın tabanında büyük bir depreme neden olacak aktif bir fay sistemi olduğunu öne süren Görür konuşmasını şöyle sürdürdü:''Bu fay sistemi 99 depremlerinden sonra büyük bir tektonik enerjiyle yüklenmiştir. Marmara'nın altındaki kabuk, günün birinde kırılacaktır ve büyük bir deprem üretecektir. İstanbul'da özeldeki yapı stoku ise son derece zayıftır ve böyle bir depreme karşı koyacak güçte değildir. Bu, sadece bizim araştırmalarımız değil, resmi makamların da bizzat kendi ifadeleridir.''Görür, depremle ilgili spekülasyonların, ''araştırma sonuçlarının dışında farklı görüşler varmış gibi gösterildiğini'' öne sürerek, vatandaşın, bu bilimsel gerçeğin ışığı altında hareket etmesi gerektiğine dikkat çekti. Bilimsel araştırmaların bu tehlikenin sürdüğüne işaret ettiğini belirten Görür, ''Birilerini rahatlamak için böyle senaryolara itibar etmemek gerekir'' diye konuştu.

Naci Görür, projenin başında Prof. Dr. Namık Çağatay'ın bulunacağı İTÜ ekibinin, uluslararası katılımla Eylül ayından itibaren Kasım ortalarına kadar Marmara'da deniz altı gözlem istasyonları, yer uygunluk çalışmaları, Marmara'nın tabanında çıkan gaz ve suların ölçülmesi için nerelere istasyon kurulması gerektiğiyle ilgili araştırmalar yapacağını bildirdi. Naci Görür, ayrıca İtalyanların da desteğiyle Uranya Gemisi'ni kullanarak bir ''pilot istasyon'' kurulacağını da söyledi.



Sorular


Konuşmanın ardından, gazetecilerin sorularını yanıtlayan İTÜ Maden Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Celal Şengör, ''depremle ilgili tarih vermenin mümkün olup olmadığı''na ilişkin, ''Hiç kimse deprem şu tarihte olacak diyemez. Ancak Önümüzdeki 30-50 yıl içerisinde Marmara'da fay hattı üzerinde 7 şiddetinden büyük bir deprem olma olasılığı yüzde 70 civarındadır. Bunun dışında söylenen her şey uydurmadır'' dedi.''Sizin depremle ilgili uyarılarınız, gerekli yetkililer tarafından ciddiye alınıyor mu?'' sorusu üzerine ise Prof. Dr. Celal Şengör, ''Malesef itibara alınmıyor'' diye konuştu.2002 Marmarascarps Seferi Başkanı Prof. Dr. Rolando Armijo da beklenen şiddetin Marmara depremininden daha küçük olacağını, nedeninin ise Marmara fay hattından daha kısa olduğunu bildirerek, ''Her şeye rağmen bu da çok ciddi bir depremdir'' diye konuştu.

Prof. Dr. Pierre Henry ise ''Her halukarda 7'nin altında bir şiddette deprem olmayacağı'' görüşünü dile getirerek, ''kırılmamış 70 kilometre uzunlukta bir parça olduğunu'' söyledi.

İTÜ Genel Jeoloji Ana Bilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Namık Çağatay ise depremle ilgili spekülasyonlara itibar edilmemesi gerektiğini belirterek, ''Bu ekibin dışında Marmara Denizi'nin dibinde araştırma yapan hiç kimse yok. Bu farklı görüşler nereden geliyor anlamıyorum'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler