"Meclis düzeyinde çözülmeli"

TESEV tarafından düzenlenen Geçiş Sürecinde Türkiye Konferansı’na katılan katılan Aysel Tuğluk, YSK’nin Hatip Dicle kararını değerlendirdi.

Bu konuda en büyük kararlılığın iktidara ait olduğunu belirten Tuğluk, sorunun Meclis düzeyinde çözülmesi gerektiği düşüncesini dile getirdi.

 

"Bu bir tehdit değil"

Çözümün yakalanamaması durumunda kötü şeyler olabileceğini iddia eden Tuğluk sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bu bir tehdit değil, ben siyasetçiyim. Öngörü ve tespitte bulunuyorum. Daha önce çözüm geliştirilmediğinde durum yerini bir çatışma zeminine bırakmıştır. Bununla ilgili olarak duyarlılık yaratmak istiyorum."

 

"Öcalan gidin derse..."

Tuğluk, “Eğer Öcalan’dan Meclis’e girin çağrısı gelirse, bu sizin kararınızı değiştirir mi?" şeklindeki bir soruya da şu yanıtı verdi:

“Sayın Öcalan’ın parlamentoya dönüş konusunda söyleyeceği sözler önemli. Bunu söyleyeyim. Mutlaka etki yaratır, grubumuz tarafından mutlaka değerlendirmeye alınır. Biliyorsunuz DTPnin kapatılması sonrası gelişmelerde de bu açıdan önemliydi, değerlendirdi. Bu defa da tabi öyle bir etkisi olacaktır."

 

"Oya Eronat'ın mazbatayı almaması gerekiyordu"

"Bu mazbatanın alınmaması gerektiğini düşünüyorum. Bu mazbata iade edilmeliydi. Çünkü halk mazbatayı Hatip Dicle'ye verdi. Bunun Diyarbakır halkı üzerinde çok büyük etkisinin olduğu ulusal anlamda siyasi anlamda çok büyük bir tepkiye yol açtığını ifade edebilirdim. Ben olsaydım bir kadın olarak haktan, hukuktan, adaletten ve vicdandan yana tavır koyardım. Bu mazbata benim hakkım değil Hatip Dicle'nin hakkıdır deyip almaması gerekiyordu."

 

"Meclis'e gitmeyeceğiz"

"Sorumluluk şu anda iktidardadır, hükümettedir, başbakandadır. Yani başbakan iktidar eğer istenirse bu mesele çözümlenebilir.. Yasal bir değişiklikle bu mesele halledilebilir. Şu andaki durum vicdani değil ve meşru değil. Yani bu meclisin meşruiyetine gölge düşüren bir durum var ortada."

"Ara seçim formülü..."

Seçim tekrarlanması mümkün olur mu sorusuna yanıt veren Tuğluk,  'Prosedürler tamamlandığında  bunun gideceği yer ara seçimler olmak durumunda zaten' dedi.

 

"Ergenekon tutuklusu vekiller serbest bırakılmalı"

"Ergenekon tutuklusu Milletvekilleri Mehmet Haberal ve Mustafa Balbay'ın tahliye edilmemesine ilişkin bir soruya da yanıt veren Tuğluk, "Bu Hatip beyin kararıyla birlikte tutukluların serbest bırakılmaması krizi daha da büyüten bir durum olur. Yani bizim mevcut duruşumuzu daha da güçlendiren daha da meşruiyet kazandıran bir durum olur. Yeniden haksız hukuksuz bir durumla karşılaşmış oluruz. Bunlar halkın onayını aldılar. Yasalar çerçevesinde milletvekili seçildiler, mazbatalarını aldılar. Artık bu halk iradesinin önünde şu kurum bu kurumun iradesi bunun önüne geçemez. Halk iradesinin gereği yapılması gerekiyor. Ve o arkadaşlarımız serbest bırakılmak durumunda. Zaten tutukluluk sebepleri çok haksız, çok sıradan sebepler. Orada da zaten hukuki bir durum söz konusu değil. Bu arkadaşlarımız çoktan tahliye edilmesi gerekiyordu zaten. Ayrıca milletvekiliğinden sonra bırakılmama durumu ayrıca gerçekten bir sıkıntı yaratacak konu olur" şeklinde konuştu.