'Meclis'i noter gibi görmenizi kabul etmiyoruz'

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme dair açıklamalarda bulundu. Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları: 

-Türkiye önemli bir süreçten geçiyor. Yurttaşlarımızın kafasında bir kaygı var. Adına ister Kürt sorunu, ister terör sorunu diyelim. Bir sorun var. Orta yerde bir cenaze var. Bu sorunun bitmesi lazım. Konuyla ilgili olarak biz geçmişe baktığımızda sorunun çözümü ile ilgili en sağlıklı önerileri getiren parti biziz.

-Biz devlet adamı kimliğiyle sorunlara bakarız. Devlet adamlarının en temel özelliği sorunu görüp çözümü üretmektir. Devlet adamı dediğimiz kişinin temel özelliği kişisel çıkarlarının peşinde değil ülkesinin çıkarları peşinde olmasıdır. Biz yine terörün en azdığı dönemlerde sorun nasıl çözülüre kafa yorduk. Bir yol haritası belirledik. Ne dedik?

-Parlamentoda her siyasal partiden eşit milletvekilinin katıldığı bir uzlaşma komisyonu kuralım. Sonra ne dedik? Parlamento dışında bu komisyona bağlı olarak çalışacak gerçekleri araştırma komisyonu kuralım dedik. Bunun 4 temel nedeni vardı.

1-Siyaset kurumu sorumluluk üstlenecek
2-Sorun bir toplumsal uzlaşma sorunudur. Kronik derinliği olan sorunu çözmek demektir. Sivil Toplum ve Kanaat önderlerinin de bu süreç içinde olmaslı lazım.
3-İlk kez siyaset kurumuyla sivil toplum bir sorunu çözmek için bir araya gelecekti.
4-Devlet bu süreç içerisinde hiç bir zaman meşru zeminin dışınaçıkmayacaktı.

-Ama bu hedef hem Sayın Başbakan hem de diğer parti liderleri tarafından sabote edildi. Yolu yönetimi öneren de biziz. Tarih yine bizi haklı çıkaracak. Şimdi diyorlar ki, sizin önerinizle AKP'nin önersi aynı. Asla aynı değil. Gerçekleri araştırma kurumu Siyasi iktidara bağlı çalışmayacak. Bizim önerimizle onların önerileri arasında 180 derece fark var.

-16 Şubat 1999 Abdullah Öcalan'ın Kenya'da yakalanıp Türkiye'ye getirildiği tarih. Öcalan yakalandı getirildi. PKK'nın bütün unsurları yurtdışına çıktı. Türkiye'de terör sonlandırıldı. 2002'ye kadar kimsenin burnu kanamadı. Şimdi yurttaşlara soruyorum. 2002'den 2013'e ne değişti.  Nasıl bu PKK'nın silahlı örgütleri tümüyle gelip Türkiye'ye yerleşti? İktidarda kim vardı? Onun adı Recep Tayyip Erdoğan mıydı acaba? Ecevit'in yaptığına bakın, Erdoğan'ın yaptığına bakın? Sosyal demokratların yaptığına bakın AKP'nin yaptığına bakın. Barışın ve huzurun 3 temel saç ayağı vardır. Hukuk devleti ve demokrasinin olmadığı yerde barıştan söz edemezsiniz. insan haklarının olmadığı yerde barıştan söz edemezsiniz. Bu demokrasi içinde hukukukn üstünlüğü önemlidir Devlet hukukukun dışına çıkmaz. Bize diyorlar kı CHP barışa karşıdır. Hiçbir CHP'li hiçbir çocuğumuzun saçınının teline zarar gelmesini dahi istememeiştir. İfade özgürlüğünü, medya özgürlüğünü ayaklar altına alacaksın. Yargıyı susturacaksın. Sana İsmet İnönü'nün dediği gibi 'Hadi canım sende' demek benim görevimdir.

-Kapalı kapılar ardında terör örgütü ile oturup pazarlıklar yapacaksınız. TBMM'yi noter kurumu gibi göreceksiniz, buna karşı çıkmak bizim görevimizdir. Türkiye'de demokrasi eksikliği var. Sizi susturuyorlar. Sizin işinize son veriyorlar. Sizi konuşturmuyorlar. Oturup sabah akşam CHP'yi eleştiriyorsunuz sizi CHP mi işten attı?

-Özel yetkili mahkemeleri gelin kaldıralm. Sıkı yönetim mahkemesi devlet güvenlik mahkemesi çalışıyorlar çatır çatır. Hukukun güvenliğini istiyorsanız özel yetkili mahkemeleri kaldıralım.

-Bu mahkemeleri kaldıralım ama 2006 yılından beri görülen davaları sivil mahkemelere yeniden göndererlim çünkü bu mahkemler Erdoğan'ın sopa olarak kullandığı mahkemeler.Yeniden yargılanma yolu açılmalı... Tutuklu milletvekilleri gelip parlemantoda görev yapsınlar. Demorasi istiyorsanız önce bunu sağlayın.

-Terör suçunu gelin yeniden tanımlayalım... Kalem tutan adamla silah tutan adamı nasıl aynı kefeye koyarsınız. Eli kalem tutan hapiste. Silah tutan ise o da Recep Tayyip Erdoğan'ın yol arkadaşı. Süleyman Demirel yürümekle yollar aşınmaz demişti bırakın millet konuşsun istediğini söylesin. Hapiste yüzlerce üniversite öğrencisi var. bu ayıba da son vermeniz lazım...

-Siyasal partiler yasasını getirin değiştirelim. Lider sultasına son verelim. Milletvekillerini kim seçiyor... Oturuyoruz masanın başına isimleri alt alta yazıyoruz. Açıkça söylüyorum Erdoğan'a getir siyasal partiler yasasını milletin vekillerini millet seçsin. Yeni cezaevi yasasından bahsettiler. Diyarbakır'daki yeni hapishane sözü veren Erdoğan'ın vaadi. Hangi çağda yaşıyoruz. Diyarbakır cezaevini demokrasi ve insanlık müzesi yapalım.

-Uludere olayının üstünü kapatıyorlar. Hangi demokrasiden bahsediyosun sen. Demokrasi hırsızlığı yaşanıyor. Oy hırsızlığına yol açan yüzde 10 seçim barajıdır. Gel şu barajı kaldıralım ya 5 yapalım ya 1 yapalım.

-Herkesin inancına saygı göstereceksin herkes nerede ibadet yapmak istiyorsa onu sağlayacaksın. Sen bunu yapabilir misin? Gizli dinleme, gizli takip, gizli tanık... Demokrasiler de böyle birşey yoktur bu demokrasi ayıbıdır. O yargıçlar o savcılar bunların altındsa kalacaktır.

-Nevruz Anadolu'nun geleneksel bayramıdır. Tüm Türki cumhuriyetlerde nevruz kutlanır. Barış olacaksa gel kardeşim nevruzu da bayram yapalım herkes barış içinde yaşasın.

-Medya özgürlüğü yoksa vatandaşın haber alma özgürlüğü yoktur. Bunun alt yapısı yasası oluşturulmalı medya özgür olmalı. Gazeteyi satın alan bana geldi efendim yazarlardan memnun musunuz diyor. O da kendisine falanca yazarı tavsiye ettiğini söylüyor.

-Geçen gün Koç Üniversitesindeydim. Medya özgür mü diye düşenen arkaşım var mı dedim hiç kimse el kaldırmadı. Oysa anayasa da medya özgürdür yasası var. Yalancıdan Başbakan olmaz.

-Medya bize saldırıyor. 'Neden CHP konuşmuyor' CHP'liler konuşurlar yeri ve zamanı geldiğinde konuşurlar. Süreçten kimsenin haberi yok. Bakanların da haberi yok. Bakanların da haberi yok. Geçen gün biri demiş. Meclis'te sadece el kaldırıp indiriyoruz. Parlamentoyu bu kadar küçümsemenin bir milletvekiline yakışır tarafı var mı?

Erdoğan'ı izleyip kahkahalarla güldüler

Grup toplantısının sonunda ise, toplantı salonunda geçtiğimiz günlerde Başbakan'ın başvurusu üzerine YouTube'dan kaldırılan ancak kısa bir süre sonra ikincisi de hazırlanarak internete yüklenen "Bir Başbakan İki Erdoğan" videosu ilzetildi.

Başbakan Erdoğan'ın farklı zamanlarda yaptığı ve birbiri ile çelişen açıklamalardan oluşan görüntüler izlenirken, CHP grubunda sık sık "Erdoğan istifa" sloganları yükselirken, Erdoğan'ın farklı açıklmamalarının peş peşe ekrana gelmesi ile zaman zaman kahkahalar da yükseldi.