"Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu" sona erdi
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, Medeniyetler İttifakı İkinci Forumunun kapanışının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, "Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliği için doğru kişi olduğu konusunda Türkiye'nin ikna olup olmadığı ve Türkiye'nin bu konudaki muhalefetinden vazgeçmesi için bir anlaşmaya gidildiği" haberlerine ilişkin soruyu yanıtladı.
Çırağan Sarayı'nda iki gündür devam eden forum sona erdi.
Dışişleri Bakanı Ali Babacan, forum kapsamında düzenlenen basın toplantısında, Türkiye'nin 5 Nisan'dan bu yana çok yoğun bir toplantı ve temas trafiğine sahne olduğunu söyledi.
Babacan, forumun uluslararası toplumda ilgi çekmiş olduğunu memnuniyetle gördüğünü ifade ederek, forumla ilgili faaliyetlere 5 devlet ve hükümet başkanı, 26 dışişleri bakanı ve 11 bakan katıldığını, ayrıca 12 uluslararası ve bölgesel kuruluşun üst düzey temsilcisi ile çok sayıda gözlemci katıldığını anlattı.
İttifakın bugün 84 ülke ile 17 uluslararası ve bölgesel kuruluşu bünyesinde barındıran köklü bir BM girişimi haline geldiğini de belirten Babacan, "Şahsi kanaatim, ittifakın en temel hedefinin uluslararası toplumda görülen kültürel kutuplaşma ve ayrışmanın diyalog ve işbirliği yoluyla sona erdirilmesi olduğu yolundadır. Türkiye, bu hedefe ulaşılmasının yolunun farklılıklara saygıdan geçtiğine inanmaktadır" diye konuştu.
Gerek geçen yıl düzenlenen Madrid Forumu'nda gerekse İstanbul Forumu'nda yapılan görüşmelerin demokrasi, insan hakları ve hukukun üstünlüğü gibi temel değerlerin kültürel farklılıklardan daha güçlü olduğunu ortaya koyduğunu vurgulayan Babacan, ittifaka gösterilen ve giderek artan ilginin insanların çatışma değil, işbirliği istediğinin de bir göstergesi olduğunu söyledi.
Babacan, "Türkiye ayrıca kültürler arasında bir hiyerarşi olmadığını ve her toplumun tarih boyunca insanlığın gelişimine ve evrensel değerlere katkıda bulunduğuna inanmaktadır" diye konuştu.
Rasmussen'in üyeliği
Babacan, Medeniyetler İttifakı İkinci Forumu'nun kapanışının ardından düzenlenen ortak basın toplantısında, "Rasmussen'in NATO Genel Sekreterliği için doğru kişi olduğu konusunda Türkiye'nin ikna olup olmadığı ve Türkiye'nin bu konudaki muhalefetinden vazgeçmesi için bir anlaşmaya gidildiği" haberlerine ilişkin soruyu yanıtladı.
Rasmussen'in tüm NATO üyelerinin konsensüsüyle genel sekreter seçildiğine dikkati çeken Babacan, Rasmussen'i bir kez daha kutladığını ifade etti. Babacan, Rasmussen'in dün İstanbul'da oluşu ve foruma katılmasının kendilerini çok sevindirdiğini de belirtti.
Bakan Babacan, şunları kaydetti:
"(Rasmussen) NATO ile ilgili, kültürler arası diyalogla ilgili görüşlerini ifade etti. Özellikle NATO'nun gittikçe yoğunlaşan şekilde ilgilendiği coğrafyaya, NATO operasyonlarının sürdürüldüğü ülkelere bakacak olursak özellikle kültürel hassasiyetlere dikkat etmek, NATO'nun iş yaptığı ülkelerdeki hassasiyetleri anlamak ve o ülkelerin insanlarını kazanarak NATO'nun o ülkelerde faaliyet göstermesi başarı açısından son derece önemli. Çünkü NATO güvenlik kuruluşu ama siyasi niteliği de gittikçe ağırlık kazanan bir kuruluş. Üstelik güvenlik söz konusu olduğunda artık bunun psikolojik, sosyolojik ve kültürel boyutu da son derece önemli ve Rasmussen'in ortaya koyacağı tarz, ortaya koyacağı yaklaşım, kendi ifadeleri bizler için cesaret verici."
Babacan, bir gazetecinin, "Rasmussen'in NATO Genel Sekreteri olması için Türkiye'ye sözler verildiğine" dair haberleri hatırlatıp, "Rasmussen'in dün ROJ TV'nin kapatılmasıyla ilgili olarak işi savcılara havale ettiğini, karikatür kriziyle ilgili de özür dilemediğini" ifade ederek, "Haberler doğruysa sözler neden yerine getirilmedi? Yanlışsa neden yalanlamadınız" şeklindeki sorusuna da "Bazı konuları zaman içinde uygulamayla göreceksiniz" yanıtını verdi.
Aliyev'in foruma aktılmaması
Babacan, "Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev'in foruma katılmayışını nasıl değerlendirdiğine" ilişkin soruyu yanıtlarken, Azerbaycan ile Türkiye ilişkilerinin çok özel ilişkiler olduğuna dikkati çekti.
Güney Kafkasya'nın önemli bir transformasyon sürecinden geçtiğine işaret eden Babacan, özellikle Gürcistan ve Rusya arasında geçen yıl ortaya çıkan ihtilaf ve bunun sıcak çatışmaya dönüşünün, Güney Kafkasya ile ilgili pek çok politikayı gözden geçirme ihtiyacı doğurduğunu belirtti.
Tüm Güney Kafkasya ülkeleri için Türkiye olarak, 5 ülkenin katılımıyla bir Kafkasya İşbirliği ve İstikrar Platformu (KİİP) kurmak için yola çıktıklarını hatırlatan Babacan, "Rusya-Gürcistan ilişkilerini, Azerbaycan-Ermenistan ilişkilerini, Ermenistan-Türkiye ilişkilerini düşünecek olursanız bu 5 ülkeyi aynı masa etrafında ve aynı temel ilkeler etrafında oturtabilmek önemli bir adım oldu" diye konuştu.
Babacan, KİİP çerçevesinde bakan yardımcısı seviyesinde 2 ayrı toplantı düzenlediklerini hatırlatarak, bu sürece Azerbaycan'ın katkısının çok önemli olduğunu, fiilen Azerbaycan'ın da bu sürecin içinde yer aldığını kaydetti.
Aliyev'in programının yoğunluğu sebebiyle buraya katılamayacağını söylediğini, ancak kızının katıldığını ifade eden Babacan, şöyle devam etti:
"(Kızı) Kendisi konuğumuz oldu ve faaliyetlere katıldı. Bizim amacımız; tüm bu coğrafyada artık barışı getirmek, istikrarı, güvenliği sağlamlaştırmak ve Güney Kafkasya'nın istikrar, refah ve barış bölgesi haline gelmesi. Dolayısıyla bizim bu yöndeki çabalarımız devam ediyor ve edecek. Azerbaycan'ın bu yöndeki çabalarına, Ermenistan ile devam ettirmekte olduğu sürece destek veriyoruz.
Ayrıca Aliyev programının yoğun olduğunu ve kızının geleceğini Cumhurbaşkanımıza ve Başbakanımıza söyledi ama aynı zamanda Azerbaycan Devlet Komitesi Başkanı yine bu toplantıya katıldı. Kendilerine katkılarından ötürü teşekkür ediyoruz."
Türkiye-Ermenistan süreci
Babacan, Türkiye ile Ermenistan arasındaki sürece ilişkin bir soru üzerine de Türkiye ile Ermenistan arasında aylardır süren bir süreç olduğuna işaret ederek, bu sürecin hedefinin iki ülke arasındaki ilişkilerin tam olarak normalleşmesi olduğunu söyledi.
Bu süreçte Ermenistan ile Türkiye arasındaki farklı problemleri tüm boyutlarıyla ele aldıklarını belirten Babacan, şunları kaydetti:
"Problemlerin hepsini masaya koyduk ve kapsamlı bir çözüm üzerinde çalışıyoruz. Bu çalışmalar da iyi gidiyor. Şimdiye kadar önemli mesafe kaydettik ve her iki taraf da süreçten memnun olduğunu muhtelif zamanlarda ifade etmiş durumda. Bizim bu süreç devam ederken üçüncü ülkelerin bu konulara yaklaşımının bir hassasiyet içerisinde olması gerektiğini düşünüyorum.
Şu anda Güney Kafkaslarda bir normalleşme süreci yaşanıyor. Bir yandan da Ermenistan ile Azerbaycan arasında Yukarı Karabağ sorununun çözümüyle alakalı bir süreç var. Her iki ülkenin cumhurbaşkanı şu ana kadar 3 defa buluştular, önümüzdeki dönemde yine buluşmalar söz konusu olacak. Bir yandan Ermenistan-Azerbaycan süreci, bir yandan da Türkiye ile Ermenistan arasında bir süreç devam ediyor.
Bizim üçüncü ülkelerden beklediğimiz bu süreçlere destek vermeleri, bu süreçlerin başarıya ulaşması için katkıda bulunmaları. Atılabilecek bazı yanlış adımlar bu süreçlere zarar verebilir. Biz bunu tüm dostlarımızla paylaşıyoruz."
Babacan, hedeflerinin kendi bölgelerinde, Türkiye'yi çevreleyen coğrafyada ve Türkiye'nin ulaşabildiği tüm bölgelerde barışı, istikrarı getirmek, refahın artmasını sağlamak olduğunu vurgulayarak, "Zaten Medeniyetler İttifakı Forumunda da ana tema bu. Bir bakıma tüm bu kavramların uygulanmasıyla alakalı Türkiye'nin çabaları var. Türkiye sadece kendi tarafı olduğu sorunlarla değil, başka ülkeler arasındaki sorunların çözümüne de katkıda bulunan bir ülke" diye konuştu. Babacan, tüm bu çabaların belli bir anlayış içinde başarıya ulaşması ve arzu ettikleri tabloyu görmeyi umduğunu da belirtti.
Heybeliada Ruhban Okulu
Babacan, "Heybeliada Ruhban Okulu'nun açılması yönünde Türkiye'nin bir adım atıp atmayacağı" sorusunu da şöyle yanıtladı:
"Heybeliada Ruhban Okulu uzun zamandır gündemimizde olan bir konu ve Türkiye'de zaman zaman dile getirilen, özellikle bizim vatandaşımız olan azınlıkların ilgilendiği bir konu. Bu konuyla ilgili devletimizin farklı birimleri dönem dönem farklı çalışma yaptılar. Milli Eğitim Bakanlığı'nın bu konuda yürüttüğü çalışmalar var. Konunun anayasal, yasal boyutu var.
Üzerinde çalıştığımız bir konu ama henüz karar verdiğimiz bir konu değil. Dolayısıyla bu yapılan çalışmalar, analizler hangi yönde sonuçlanır, bununla ilgili nihai kararımız ne olur, bunu zaman gösterecek. Bu nihayetinde Türkiye Cumhuriyeti'nin bağımsız şekilde kendi vereceği bir karardır."
İspanya Dışişleri Bakanı Moratinos
İspanya Dışişleri Bakanı Miguel Angel Moratinos da Medeniyetler İttifakı İkinci Forumunun organizasyonunun "mükemmel" şekilde yapıldığını ifade ederek, "Uluslararası ilişkilerde yeni bir havanın estiğini söyleyebiliriz" dedi.
Moratinos, Medeniyetler İttifakının 21. yüzyıl diplomasinin "ilk" örneği olduğunu ve ittifakın farklı konulara temas ettiğini belirtirken, Türkiye ve İspanya'nın girişimiyle kurulan bu ittifakla tartışmaların, kararların uygulanmasını istediklerini söyledi.
Tartışılan konuların somut bir şekilde hayata geçirilmesini istediklerini, somut projelerle sorunları çözmeye dönük yaklaşımları bulunduğunu vurgulayan Moratinos, çözüme odaklandıklarını belirtirken, forumun bütün hedeflerine ulaşıldığını ifade etti.
Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi, eski Portekiz Cumhurbaşkanı Jorge Sampaio da İsrail-Filistin çatışması konusunda bir oturum yapılıp yapılmadığına yönelik soru üzerine, Medeniyetler İttifakının siyasi bir yapı olarak algılanmaması gerektiğini, çünkü çalışmalarının bunu içermediğini belirtti.
Başbakan Erdoğan Avrupa Konseyi Genel Sekreterini kabul etti
Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Avrupa Konseyi Genel Sekreteri Terry Davis'i kabul etti.
Erdoğan ile Medeniyet İttifakı İkinci Forumu için Türkiye'de bulunan Davis, Çırağan Sarayı'nda bir süre görüştü. Görüntü alınmasına izin verilen görüşme basına kapalı gerçekleşti.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Emekliye iyi haber yok!