MHP'den AKP ve BDP'ye işbirliği suçlaması

MHP Grup Başkanvekilleri Mehmet Şandır ve Oktay Vural, "PKK ile pazarlık yapıldığı" iddialarını değerlendirdiler. Şandır, Kürt açılımının önünü açmak üzere anayasa değişikliği yapıldığını, bunun da PKK'yı ümitlendirdiğini ve cesaretlendirdiğini savundu. Şandır, "Şimdi demokratik özerklik adı altında Türkiye'nin parçalanmasını talep etmekteler. Tüm bunlar milletin gözü önünde ve AKP'nin başlattığı bu sürecin sonucu olarak ortaya çıkmıştır. Bu gelinen sonuç mutlaka kapalı kapılar arkasında toplumdan saklanan bir takım pazarlıkların sonucudur. Bunu devlet kurumlarının yapıyor olması hükümetin sorumluluğunu ortadan kaldırmaz. Türkiye Cumhuriyeti devletini Başbakan ve AKP hükümeti temsil ediyor. PKK demokratik özerklikten, parlamento kurmaktan, ikinci bir bayrak asmaktan söz ediyorsa bu AKP hükümeti ile yürütülen pazarlıkların sonucudur" diye konuştu.


"PKK'ya demokratik sabır Türk milletine acı zehiri yutturmaya çalışıyor"

Başbakan Erdoğan'ın '2011 seçimlerinden sonra yeni bir anayasa yapılacağı' sözünü hatırlatan Şandır şöyle konuştu:
"Bunu söyleyerek aslında PKK'ya demokratik sabır diliyor, Türk milletine de hazmettire hazmettire bu acı zehiri yutturmaya çalışıyor. Bu Türkiye'nin parçalanması projesidir ve ne yazık ki AKP hükümetinin özellikle de sayın başbakanın siyaset üreterek çözme metodudur. PKK'nın 26 yılda 40 bin insanımızı katlederek gerçekleştiremediği Kürt devletini başbakan siyaset üreterek gerçekleştirmeye çalışmaktadır. ABD'nin Irak'ta 1.5 milyon müslümanı katlederek başaramadığını Başbakan BOP'un eşbaşkanı olarak başarmak istemektedir. Yapılmak istenen bu bölgede bir Kürt devleti kurmaktır, PKK'nın projesidir ve Başbakan PKK'nın silahla başaramadığını siyaset aracılığıyla gerçekleştirmek istemektedir. Anayasa değişikliği ile tıkanan bu sürecin önünü açmak istemektedir. Anayasa değişikliğine verilecek her evet oyu bu ihanet projesine katkı vermektir, suç ortağı olmaktır. Milletimizin bu oyuna gelmeyeceğini, birliği için ülkemizin geleceği için bu hain plana hayır diyeceğine yürekten inanıyorum ve Başbakanı AKP hükümetini kendisine oy veren milyonlarca insana karşı saygılı ve dürüst olmaya, bu hain süreci en kısa sürede durdurmaya davet ediyorum."


"AKP taşeronluk yapıyor"

Referandum sürecinde, anlaşmanın ortaya çıktığını, pazarlıkta karşılıklı pozisyonların netleştiğini de savunan Şandır, "Bu referandum süreciyle, evet hayır oyu ile ilgili değildir. Bu küresel proje olan Kürt devletinin kurulmasının ileri bir aşamasıdır. AKP hükümeti de bu işe taşeronluk yapmaktadır" dedi.


"Boykot kararını gevşettiler el altından 'evet' verecekler"

MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural da Başbakan Erdoğan'ın 2011 seçimlerinden sonrası için 'Parlamentoda bizim istediğimiz gruplar oluşursa anayasayı değiştiririz' dediğini belirterek "Bu ifadeler BDP ile yeni anayasa konusunda anlaştıklarını ortaya koyuyor. AKP'nin BDP ile birlikte yeni bir anayasada bu talepleri dile getireceğini ifade ediyor. Dolayısıyla BDP'nin boykotu kaldırıp kaldırmaması çok da önemli değil. Zaten ortada çok kapsamlı bir boykot çalışması ve tavrı da yok. Boykot kararını psikolojik olarak gevşettiler. Boykot kararı ile ilgili yoğun bir tavır sergilemiyorlar. El altından evet verecekleri sinyalini veriyorlar" dedi.


Cumhurbaşkanı Gül'e tepki

Vural, Cumhurbaşkanı Abdullah Gül'ün, 'Öcalan'la görüşüldüğü' iddialarıyla ilgili sözlerine de tepki gösterdi. Terörle mücadele ve müzakerenin ayrı kavramlar olduğunu belirten Vural, şunları söyledi:
"Kimse elmayla armudu karıştırmasın. Görüştülerse hangi neticeyi elde ettiler? Tablo ortada. Böyle bir kişiyle pazarlık yapmak teröre siyasi çözüm bulmaktır. Biz terör örgütüyle yapılan pazarlıklardan, siyasi çözümden bahsediyoruz. 'Güzel şeyler olacak' diyenler güzel şeylerin müjdesini nereden almıştır? Cumhurbaşkanı olur olmadık her şeyde Cumhurbaşkanı sıfatını AKP'ye paratoner olmak için kullanmasın. Bizim ne dediğimiz ortada. Cumhurbaşkanın her tartışmaya girmesi ve AKP'ye paratoner olmasına gerek yok. Cumhurbaşkanı'nın bu tavrını yadırgıyorum. Burada siyasi sorumluluğu olan hükümettir. Cumhurbaşkanı makamını, hükümete yönelik eleştirilere cevap vermek için kullanmasın. Biraz da AKP dışında insanların görüşlerinin var olduğunun da farkına varsın ve onların da cumhurbaşkanı olduğunu unutmasın. Cumhurbaşkanının bu tartışmaların içine girmesi, AKP'yi koruma kollaması doğru değil."