MHP'den sorular: FETÖ’nün siyasi ayağı nerede?

MHP, rapora şerhinde FETÖ’nün siyasi ayağının ortaya çıkarılmadığını vurguladı. MHP, “2011 seçimlerinde FETÖ iktidar partisinden milletvekilliği kontenjanı kullanmış mıdır” diye sordu. Şerhte darbe gecesinin karanlıkta kaldığı da belirtildi.

MHP'den sorular: FETÖ’nün siyasi ayağı nerede?
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 12.06.2017 - 13:10

TBMM Darbe Girişimini Araştırma Komisyonu’na MHP, 200 sayfalık muhalefet şerhi gönderdi. MHP’nin muhalefet şerhinde “Örgütün siyasi ayağının ve 15 Temmuz gecesi darbeciler adına bildiri okutan Yurtta Sulh Konseyi’nin tam olarak ortaya çıkartılmaması, bu minvalde yapılmak istenen çalışmalarımızın ve önergelerimizin bir şekilde Komisyon Divanı tarafından engellenmesi yeni şüpheleri beraberinde getirmiştir” denildi. MHP’nin 200 sayfalık muhalefet şerhinde, şu görüşlere yer verildi:

* Özellikle örgütün siyasi ayağının ve 15 Temmuz gecesi darbeciler adına bildiri okutan Yurtta Sulh Konseyi’nin tam olarak ortaya çıkartılmaması, bu minvalde yapılmak istenen çalışmalarımızın ve önergelerimizin bir şekilde Komisyon Divanı tarafından engellenmesi yeni şüpheleri beraberinde getirmiştir. Örgütün mali ayağı ile ilgili somut adımlar atılmamış bu kadar güçlü bir mali ayağın oluşmasında katkısı olanların araştırılması tam anlamıyla yapılmamıştır.

* Darbe gecesi yaşanan olayların karanlık noktalarının aydınlatılması sağlanamamıştır. Başbakanlık aklımızla alay eden bir brifing vermiştir. Dolayısıyla komisyonun yapacağı çalışmalar sağlam temellere ve verilere oturtulamamıştır. O gece karanlıkta kalmıştır.

* ByLock kullanan üst düzey bürokratların ve siyasilerin listesinin MİT tarafından komisyona iletilmesi tarafımızca talep edilmiş ancak bu talebimiz; yerine getirilmemiştir. Mehmet Partigöç, Mehmet Dişli ve Akın Öztürk gibi darbe girişiminin en önemli aktörlerinin dinlenilmesi yine adli soruşturma gerekçe gösterilerek, komisyon başkanlığı ve AKP’li komisyon üyelerinin oylarıyla engellenmiştir. Yurtta Sulh Konseyi’nin kimlerden oluştuğunun öğrenilmesi engellemiştir.

* Belediyelerdeki FETÖ yapılanmalarıyla ilgili hiçbir çalışma sürdürülmemiştir. Genelkurmay Başkanı Hulusi Akar’ın komisyona çağırılmasını yazılı ve sözlü olarak ısrarla talep etmemize rağmen komisyona gelmesi sağlanamamıştır. Dinlediğimiz cemaatin eski Kıbrıs İmamı Dr. Hasan Polat, komisyon üyelerine, sanıyoruz ki yanlışlıkla, referans olarak Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak’ın isminin yazdığı özgeçmişini dağıttırmıştır. Tabii özgeçmiş hemen toplattırılmıştır.

* 2011 milletvekilliği Genel seçimlerinde FETÖ iktidar partisinden milletvekilliği kontenjanı kullanmış mıdır? Böyle bir kontenjan varsa iktidarı elinde bulunduran AKP kadrolarında bu kontenjandan kaç isim milletvekili seçilmiştir? İlhan İşbilen kimin talebi üzerine AKP’den milletvekili yapılmıştır? 2002 öncesi FETÖ’nün birlikte hareket ettiği siyasiler açık açık isim verilerek yazılmışken 2002 sonrası beraber hareket ettiği siyasi ayağa ilişkin hiçbir ismin yer almaması ilginçtir.

SOKAĞA İNMEYİ BAHÇELİ SAĞLADI

* Raporda milletimizin Cumhurbaşkanı’nın yaptığı açıklamadan sonra meydanlara indiği vurgusu defalarca yapılmıştır. Halbuki milletin meydanlara inip refleks gösterdiği saat 22.45’tir. Cumhurbaşkanı’nın ilk açıklaması da yine rapora göre gece 00.04’tür. Sayın Kemal Kılıçdaroğlu’ nun açıklamaları ise 23.35’dir. MHP Lideri Devlet Bahçeli’nin Başbakan’ı arayarak darbenin karşısında olduğunu beyan ettiği saat 22.00’dir. Darbe karşıtı açıklamasının ajanslara düşmesi de 22.35’dir. Bu durumda vatandaşlarımızın sokağa inmesini kim sağlamıştır?

‘Arınç-Gökçek restleşmesi neden görmezden gelindi’

* Damadı FETÖ tutuklusu (şu anda serbest) eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç ile Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek arasında yaşanan tartışmada Bülent Arınç’ın, Gökçek’e yönelik “Ankara’yı parsel parsel sattı. Yurt yerleri verdi” sözleri ve belediyelerin FETÖ’nün gelişmesi sürecinde ne denli etkin rol alabileceğini göstermektedir. Dolayısıyla belediyeleri görmezden gelmek büyük bir hata olacaktır.

* “Kozmik Oda’da yer alan bilgiler kimlerin elindedir” sorusuna 15 Temmuz’a kadar hiç kimsenin cevap vermemesi de manidardır. Bu sorulara AKP hükümeti sessiz kalmıştır. Yolsuzluk üzerinden siyaseti dizayn etme fırsatı veren, alan açan ve mal varlığında yükselişler olan bakanların hiç mi suçu yoktur? Bu bakanlar bağımsız yargı önüne çıkarılmalıdır. FETÖ kontenjanından AKP’den milletvekili olanlar elini kolunu sallayarak gezerken, mücadeleye kim nasıl inanacaktır?

* Raporda eski Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in FETÖ lehine yazdığı referans mektuplarına atıfta bulunulurken yine eski Cumhurbaşkanlarından Abdullah Gül’ün FETÖ için yazdığı tavsiye mektuplarından, büyükelçiliklere yayımladığı genelgelerden, FETÖ mensuplarından Dışişleri Bakanlığı’na alınan meslek memurlarından hiç bahsedilmemesi manidardır. Bu durum raporun tarafsızlığına gölge düşürmektedir.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler