Mihri Belli'yi binlerce kişi uğurladı
Türkiye sosyalist hareketinin kurucu lideri Mihri Belli son yolculuğuna, binlerce kişinin katılımıyla uğurlandı.
Türkiye sosyalist hareketinin kurucu liderlerinden, Türkiye Komünist Partisi (TKP) Merkez Komite üyesi, Milli Demokratik Devrim (MDD) hareketinin ve 68 devrimci gençlik kuşağının önderlerinden, Türkiye Emekçi Partisi (TEP) Genel Başkanı, Özgürlük ve Dayanışma Partisi (ÖDP) ve Sosyalist Demokrasi Partisi (SDP) kurucusu, Sosyalist Parti Onursal Başkanı Mihri Belli (95), Şişli Camisi’nden son yolculuğuna uğurlandı.
Belli ikindi namazının ardından Feriköy Mezarlığı’nda, Şefik Hüsnü Değmer, Reşat Fuat Baraner ve Şevki Akşit’in yanlarına defnedildi.
Mihri Belli kimdir?
Marksizmle Amerika'da tanıştı
Marksist düşünce ve devrimci eylemle 1936'da iktisat okumaya gittiği Amerika'da tanıştı. Orada gençlik ve işçi hareketlerine katıldı. Bir süre Mississippi'de zenci yarıcılar arasında faaliyet gösterdi.1940'da Türkiye'ye döndü. TKP ile ilişkiye geçti.
Türkiye o yıllarda tek parti (CHP) yönetimi altındaydı. Dünya Savaşının ilk yıllarında Alman zaferlerinin etkisi altında kalan CHP, Sovyet dostluğu politikasından ayrılmıştı. Türkiye’de tek muhalefet partisi gizli Türkiye Komünist Partisi (TKP) idi. Belli, yurda döner dönmez o sıralarda İstanbul il sekreteri olan ilk okul arkadaşı David Nea aracılığı ile yasa dışı Türkiye Komünist Partisi'yle ilişki kurdu. TKP saflarında faaliyet göstermeye başladı. 1942 yılı sonlarında TKP'nin Merkez Komite üyeliğine getirildi.
1943-1944 yıllarında İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi'nde Ordinaryüs Profesör Fritz Neumark’ın asistanlığını yaptı. Orada İlerici Gençler Birliği'nin kurucu ve örgütleyicilerinden biri oldu. 1944'de İlerici Gençler Birliği koğuşturmasında tutuklandı, iki yıl hapis ve sürgün cezasına çarptırıldı.
Yunan İç Savaşına gerilla olarak katıldı
1946'da yurt dışına çıktı. Yunan İç Savaşına gerilla olarak katıldı. Demokratik Ordu saflarında tabur komutanlığına kadar yükseldi. Çatışmalarda iki kez yaralandı. Bulgaristan ve Sovyetler Birliği'nde tedavi gördü.
1950'de Türkiye'ye pasaportsuz girmekten ve tabanca bulundurmaktan tutuklandı ve kısa süre hapis yattı. Serbest bırakıldıktan sonra ertesi yıl, ünlü 1951 TKP tevkifatında tekrar tutuklandı. Yargılandı ve 7 yıl hapis ve iki yıl dört ay mecburî ikamet cezasına mahkûm edildi.
Mihri Belli ilk kez 1960 larda yasal olarak, kendi adıyla konuşma ve yazma olanağını elde etti. “Türk Solu” ve “Aydınlık Sosyalist Dergi” adlı yayın organlarının yayınlanmasına yardımcı oldu. Bu dönemde de konuşma ve yazılarından dolayı iki kez tutuklandı, aylarca hapis yattı.
68 kuşağı gençlik hareketindeki rolü
Mihri Belli bu dönemde ünlü Milli Demokratik Devrim (MDD) tezlerini geliştirdi. Arkadaşlarıyla birlikte kitlesel bir nitelik kazanmaya başlayan gençlik hareketinin Deniz Gezmiş, Mahir Çayan gibi liderleriyle ilişkiye geçti. MDD kısa süre içinde solcu gençlik hareketi içinde önemli bir etkinlik sağladı ve Türkiye’de, 68 kuşağı gençlik hareketinin devrimci ve Marksist bir nitelik kazanmasında rol oynadı.
Mihri Belli, 12 Mart 1971 muhtırasının ardından yakalanmamak için yurt dışına çıktı. Bir süre Filistin Kurtuluş Örgütü'nün konuğu oldu. Ardından Türkiye’ye giriş yaptı. Ama birkaç ay sonra tekrar yurtdışına çıkarak Batı Avrupa'ya geçti. Orada bir süre kalarak Yurtsever dergisinin yayınlanmasına yardımcı oldu. Ecevit’in önderliğindeki CHP’nin en büyük parti olarak çıktığı 1973 seçiminde Türkiye’deydi.
1974 Af Yasasından sonra arkadaşlarıyla birlikte 1975'de Türkiye Emekçi Partisi'ni kurdu. Parti kurulur kurulmaz Sıkıyönetim Mahkemesi savcılığı harekete geçti Program ve tüzükte Kürt sözcüğünün kaldılmasını istedi. Aradan yıllar geçtikten sonra Anayasa Mahkemesi harekete geçti ve Partiyi Kürtlere eşit hakları savunduğu için TEP’i kapattı.
1980 sonrası sürgün
1979'da kendisine suikast girişiminde bulunuldu. Saldırıda ağır yaralandı.
12 Eylül 1980 darbesinden sonra, 1981 sonlarına doğru yurt dışına çıktı. Bir süre Ortadoğu'da kaldı. “Faşizme Karşı Birleşik Cephe” nin kuruluşuna katıldı .
Oradan İsveç'e geçti. Tüm bu süreç boyunca Kürt hareketini yakından izledi. 1992'de Türkiye'ye döndü. 1997’de Abdullah Öcalan ile buluşarak Kürt sorunun fedarasyona gidilmeden de üniter devlet çatısı altında eşitlik temeli üzerinde gönüllü birliğin kurulabileceği konusunda görüş birliğine vardıkları uzun bir görüşme yaptılar. Bu görüşme sonradan kitap olarak yayınlandı.
1996'da ÖDP, 2002 de de SDP kurucusu oldu. 3 Kasım 2002 genel seçimlerinde DEHAP’tan İstanbul birinci bölgeden aday oldu.
2005'te 50 yıl önce hapiste yaptığı portreler, “Hapisaneden çizgiler” adı altında sergilendi. Toplam 11 sene hapis, 18 sene zorunlu sürgün yaşadı. 29 Aralık 2007 tarihinde SDP'den istifa etti.
2008 Yılında Sosyalist Demokrasi Partisi'nden (SDP) ayrılanlarla birlikte İşçilerin Sosyalist Partisi'nin (Sosyalist Parti) kuruluşunda bulundu. (Fotoğraf: Alper Turgut)
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!