Monaco'da Baykam 'zaman'ı
Sanatçının parlak ve yansımalı 'lens mercekli' malzemeyi kullanarak hazırladığı sergi Monaco2da görücüye çıktı.
Bedri Baykam’ın parlak ve yansımalı ‘lens mercekli’ malzemesini kullanarak 4. boyut olan ‘zaman’ı anlattığı yapıtlarından oluşan ‘4D’ adlı sergisi, Contemporary İstanbul Çağdaş Sanat Fuarı’nın ardından Monaco’da görücüye çıktı.
Yola ‘87 bienalinde ikonografik yapıtlara yaptığı referanslarla başlayan sanatçı, daha sonra üst üste gelen boyaların oluşturduğu katların yarattığı saydamlıklara yönelmişti. Bunu sırasıyla dijital fotoğraf baskıları, dijital çift baskılar, dijital fotoğraflarla boya buluşmasının yarattığı saydamlıklar ve en sonunda da kumaşlı, plastikli, fotoğraflı dev kolajlar izledi. Ve bütün bu birikimi birleştirme kararı aldığında, varacağı sonucun şaşırtıcı ve ilgi çekici olacağını biliyormuş, ama aldığı sonuç onun da beklentilerini aşmış. 17 Kasım’a dek Monaco’da Latin Amerika Sanat Merkezi’nde sergilenecek ‘4D’ sergisindeki bu dört boyutlu yapıtlar için “Bu işlerin kapsama alanı öyle geniş ki en müşkülpesent eleştirmenin bile ilgisini çekiyor... daha önemlisi buraya pizza teslim eden çocuğun ya da herhangi bir finansçının da...” diyor sanatçı.
‘4D’de kullanılan malzeme ‘lens mercekli’, yani bu genellikle çikletlerden bildiğimiz küçük parlak ve yansımalı malzemeler... Bu malzeme 40 yıldır sanatçıların elinde, sanatla bazı soyut ve çekingen buluşmaları olmuş, ancak bir yere varamamış. Baykam’sa bu yaklaşım, bu bulgular, bu sonuçlarla bu malzemeyi yepyeni bir sonuca ulaştıracak bir ‘mekanizma tetiklenmesi’ yarattığını ve kataloğun önsözünü yazan ünlü eleştirmen Edward Lucie Smith’in sözlerinin onu nasıl onore ettiğini anlatıyor: “Bu işin kelimenin her anlamıyla yeni olduğunu ve izleyicilerin şaşırmak konusunda herhangi bir sıkıntısının olmayacağını söylemiş Smith. Sanatta bunu dedirtmenin ne kadar zor olduğunu biliyoruz; itiraf edeyim ben bile hâlâ şaşkınlığını yaşıyorum.” Bu sözlerin sloganı “This has been done before” olan Baykam için sarf edilmiş olması hayli ironik. Baykam’sa bu geçişi, kendi deyimiyle ‘dikey boyut atlama’yı ‘mono’dan ‘quadrofonik’ müziğe geçişe benzetiyor.
Türkiye’nin artık sanatta “Miro, Picasso, Dali sergisi getirdim”den bir adım öteye gitmesi gerektiğini söylüyor Baykam... Süregelen tavrı ise ‘kolaycılık’ olarak niteliyor, garanti bir adı getirip iyi bir halkla ilişkiler düzenlemesi yapmak ‘kolay alkış’ peşinde olmak ona göre. Baykam, “Sanatta öncü olmak, sanata yatırım yapmak bu değil” diyor. Baykam sırf beğeniliyor diye klasik fırça darbeli Bedri Baykam işlerine asla yapışıp kalmayacağını da ekliyor. Bu belki Baykam’ın 500-1000 tane daha resim yapıp yaşamını sürdürebilmesini sağlayabilirdi, ama risk alıp labirentte bilmediği kapıları zorlayacak kadar maceraperest bir ressam için yeterince ‘riskli’ değil...
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke