'Muhalefet rüya görüyor, hayal alemindeler'

AKP Grup Başkanvekili Ahmet Aydın, CHP'den 15 milletvekilinin fişlendiği iddiaları ve MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'ın "bizi de fişliyorlar" ifadelerini eleştirerek, bunu kabul etmelerinin mümkün olmadığını söyledi.

AKP ile birlikte fişlemeleri ortadan kaldırdıklarını vurgulayan Aydın, "Maalesef muhalefet rüya görüyor, hayal alemindeler. 'Hırsız herkesi hırsız zanneder' derler. Geçmişte CHP zihniyeti bu ülkeyi, bu milleti fişledi. Bu ülkede yaşayan herkesi fişledi. 'Bundan sonraki iktidarlarda bu ülkede yaşayanları fişler' diye bir yanılgının içerisindeler. Bu bir yanılgıdır, bu bir yansıtmadır. Kendi içlerinde var olanları AK Parti'ye yansıtıyorlar" diye konuştu.

İşkenceleri, faili meçhulleri ve fişlemeleri ortadan kaldırdıklarını anlatan Aydın, Türkiye'nin darbelerle yüzleşen bir konuma geldiğini belirttti. Aydın, şöyle devam etti: "1980 darbesini yapan yöneticiler şu anda yargılanıyor. Kenan Evren yargılanıyor. 28 Şubat süreciyle ilgili soruşturmalar açıldı. Meclis'te darbeleri araştırma komisyonu kurduk. Komsiyonun raporuna bakarsanız ne kadar insanın fişlendiği ortada. Geçmişteki tüm fişlemeleri ortaya çıkarıyoruz. 'Bundan sonraki süreçte de devlet kimseyi fişlemesin' diyoruz. Devletin görevi bu değildir. İnsanlar inandığı şekilde yaşayabilir, düşüncesini çok rahat bir şekilde ifade edebilir, kültürünü yaşayabilir. Her türlü fişlemenin karşısındayız. Bu tür iddialar asılsız, mesnetsiz iddialardır. Tamamen yansıtmadan ibaret iddialardır."

'Sandıkta deviremeyenler farklı yollara tevessül ediyorlar'

Aydın, AKP ile cemaat arasında gerilim olduğu iddialarına ilişkin soruya şu yanıtı verdi: "AK Parti'yi sandıkta, seçimde milletin iradesiyle alt edemeyenler, deviremeyenler farklı yollara tevessül ediyorlar. Bir Gezi Parkı olayını yaşadık. Sandıktan umudunu kesenlerin, AK Parti'yi bitirmek adına ülkeye ne kadar zarar verdiğini, vermek istediklerini, başka yollara tevessül ettiğini gördük. Ergenekon'u, Balyoz'u görüyoruz, biliyoruz. Parti kapatmaları biliyoruz. Dönen oyunların hepsini çok iyi biliyoruz. Bizim bir şekilde hükümetten gitmemiz, al aşağı edilmemiz için dışarıdaki bütün bu etkilere karşı AK Parti başarıyla mücadele verdi. 'Bundan sonraki süreçte AK Parti'yi acaba kendi içinde sıkıntıya sokabilir miyiz? AK Parti 'yi başka çevrelerle kavgalı gösterebilirmiyiz?' gibi bir gayret var. Ben bunlara katılmıyorum. Bu iddialar, mesnetsiz iddialardır. Birilerinin belki temennileridir. Böyle bir temenniye ne cemaat ne AK Parti ne bir başka grup prim vermez. Türkiye hiç olmadığı kadar istikrarlı, güçlü bir şekilde yoluna devam ediyor. Yoluna devam ederken de hiçbir grupla hiçbir cemaatle hiçbir başka bir mensubiyeti olan kişilerle bir itişmenin, didişmenin, bir çatışmanın içerisine kesinlikle girmeyiz. Cemaatte böyle bir şey yapmaz. Başka bir grupta yapmaz. Bunlar sadece birilerinin temennisi, birilerinin AK Parti'yi nasıl zayıf düşürürüz gibi bir gayretleri olabilir. Ama bizler bugüne kadar bu oyunlara gelmedik, bundan sonraki süreçte de gelmeyeceğiz."

'Gerekirse Meclis Başkanlığı dikkat çeker'

Genel Kurul'a silahla girildiği iddialarına ilişkin bir soruya ise Aydın, her milletvekilinin bunun uygun ve doğru olmadığının bildiğini ifade ederek, "Ben zannetmiyorum. Dolayısıyla bunun için çok bir şey yapmaya gerek yok. Meclis Başkanlığı gerekirse buna dikkat çeker. Belki farkında olmadan, unutularak olmuş olabilir. Ama hiçbir milletvekilinin silahla Genel Kurul'a girebileceğini ben düşünmüyorum, ihtimal de vermek istemiyorum. Milletvekili arkadaşlarımız hangi partiden olursa olsun bu sorumluluğu bilen insanlardır. Ben girmeyeceklerini düşünüyorum" yanıtını verdi.

'Batının ikiyüzlülüğünü bir kez daha görmüş olduk'

Aydın, çok acı bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu ifade ederek, bu süreçte batı demokrasisinin iflas ettiğini ve kaybettiğini söyledi. Aydın, "Batının ikiyüzlülüğünü, çifte standardını bir kez daha görmüş olduk" dedi.

Daha düne kadar darbeye "darbe" diyemeyenlerin bugün neredeyse katliamı meşrulaştırma gayreti içerisinde olduğunu iddia eden Aydın, "Bunu kabul etmek mümkün değildir. Bu çok ciddi bir acıdır, bu bir vahşettir. Bir Müslüman ülkede halkın, Müslüman kardeşlerin, onun taraftarlarının demokratik tepkilerine karşı zorba yöneticilerin halkına silah doğrultmasını, halkını katletmesini esefle, şiddetle lanetliyoruz ve kınıyoruz. Bunu kabul etmemiz mümkün değil" diye konuştu.

'Bir an önce katliamın durdurulması lazım'

Aydın, bu vahşetin bir an önce 'demokratım' diyen çağdaş dünya ülkeleri tarafından dikkate alınması, BM ve Arap birliği gibi kuruluşların bu işe el atılması gerektiğini vurgulayarak, şöyle devam etti: "Bir an önce bu katliamın durdurulması lazım. Bu katliama seyirci kalanda katliama ortak olan gibidir. Seyirci kalınmaması lazım. Bütün ağır silahlara, nişancılara rağmen oradaki halkın hiçbir şekilde şiddete yönelmemesi en büyük cevaptır. Onlar şiddete yönelmeden, tahrik etmeden, yakıp yıkmadan sadece kendi düşüncelerini özgürce ifade etmek, meydanda olmak istiyorlar. Topla, tüfekle, mermiyle, kurşunla dağıtmak tasvip edilecek bir durum değildir. Dünyanın hiçbir yerinde zulümle abad olunmaz. Bu zulmün sonu mutlaka gelecektir. Orada firavunlara karşı Musalar elinden geleni yapacaktır. Mutlaka iyiler kazanacaktır. Herkesin fok balıklarına dikkat çekenlerin, kedisi için yas ilan edenlerin bu kadar çok sayıda insanın ölümüne duyarsız kalmasını anlamak mümkün değildir. İkiyüzlü demokrasiyi kınıyoruz. Acilen barışcıl ortamda gidilebilecek olan demokratik bir seçimle bu işin çözülmesi, Müslüman kardeşlerin bu seçime mutlaka girmesi gerekiyor diye düşünüyorum. Mısır halkının tekrardan kararını çok daha büyük bir çoğunlukla Müslüman Kardeşler lehine vereceğini tahmin ediyorum."