"Muhalefete ihtiyacımız var"

Devlet Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, ''Demokrasilerde iktidar çoğunluğunun bulunması yeterli değil, muhalefetin de mutlaka bulunması gerekiyor. Muhalefet partilerinin eleştirilerine, önerilerine ihtiyacımız var'' dedi.

Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.09.2009 - 16:03

TRT İzmir Bölge Müdürlüğünü ziyaret eden Bülent Arınç, burada basın mensuplarının sorularını yanıtladı.

TRT'nin birinci görevinin kamu yayıncılığı olduğunu belirten Arınç, şu anda İzmir'den yayın yapmak üzere TRT'nin bir kanalının tahsis edildiğini, 17 Ekim'den itibaren İzmir'den TRT Turizm ve Belgesel kanalının faaliyete başlayacağını söyledi. Kanalın koordinatörünün, müdürlük çalışanları olduğunu dile getiren Bakan Arınç, bu kanalın bugüne kadar ihtiyacı hissedilen bir konu olduğunu, başka ülkelerin ve televizyonların böyle çalışma yaptığını, ancak TRT'nin bunu ilk kez gerçekleştiğini ifade etti.

Yeni yasama yılına 1 Ekim'de başlayacak TBMM'yi yoğun bir temponun beklediği belirtilerek yöneltilen bir soru üzerine Arınç, şunları söyledi:

''Şüphesiz Meclis'in gündemi çok yüklü, önemli kanun değişiklikleri, yeni kanunlar olabileceği gibi eğer müsait ortam bulunabilirse, nitelikli çoğunluk istediği için Anayasa değişiklikleri de yapılabilir. O konuda herhangi bir rezervimiz yok. Nitelikli çoğunluk uzlaşmayı ve bir araya gelmeyi gerektiriyor.''

 

"Costner'i alay konusu yapmak doğru değil"

Bir gazetecinin, ''demokratik açılım sürecinin çeşitli sanatçılarla magazinleştirildiğini'' söylemesi ve bu konudaki görüşlerini sorması üzerine Arınç, konunun Türkiye için hayati derecede ciddi olduğunu, bunu magazinleştirme ihtiyacını duymadıklarını ama her konuyu sulandırma temayülünde olan bir takım çevrelerin bulunduğunu ifade etti.

Yazılı ve görsel medyada da bu işin meraklılarının bulunduğunu belirten Arınç, şunları söyledi:
''Bizim hükümet olarak da siyasi parti olarak da demokratik açılım konusunda bu işi hayati bir konu olarak gördüğümüzü ve tüm Türkiye'nin geleceğini ilgilendiren bir konu olarak meseleye baktığımızı herkes biliyor. Konuyu sayın Sezen Aksu ile veya bir başkasıyla ilgilendirmek, onların sözlerini, davranışlarını karikatürize etmek doğrusu çok yanlış bir tutum.

Kevin Costner ile ilgili olarak söylüyorsunuz. Bir beyanda bulunulmuş. Yerli veya yersiz bir beyan, bunu alay konusu haline getirmek çok doğru değil. Bugün Kevin Costner'i bu sözünden dolayı eleştirenler, kendisi Türkiye'ye geldiğinde, başındaki şapkada, 'Ne mutlu Türk'üm diyene' yazısı yazdığında susmuşlardı. Halbuki o zaman konuşmaları lazımdı. Mesela ben olsam şöyle konuşurdum, 'Bu iş bu kadar istismar edilmez arkadaş, biz bu kadar elma şekeriyle aldanan bir toplum değiliz, sen Türk değilsin, bunu söylemek için de bir gerekçen yok. Sen sadece bir reklam filminden şu kadar para almış bir insansın. Bizi bunlarla aldatmak, bizim hoşumuza gideceğini zannederek bu tür kılıklara girmek doğru değildi' diye. Bugün televizyonlarda ağızlarını aça aça onu eleştirenlerin bu konuda suskun olduklarını söylemek, aradaki farkı göstermek için yeterli.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler