Nükleer santral için güvence istedi
Dünyanın gözünün Japonya'daki nükleer sızıntıda olduğu günlerde "Aygaz tüpü de riskli, geri adım atmayız" diyerek Rusya'ya giden Erdoğan, Akkuyu'da yapılacak nükleer santralle ilgili olarak Medvedev ile görüştü.
Recep Tayyip Erdoğan, Uluslararası Ticaret Merkezi'nde gerçekleştirilen Türk-Rus İş Formu Toplantısı'nın kapanış oturumunda yaptığı konuşmada, Türkiye'nin, Rus turistler açısından en çok tercih edilen ülke olmaya devam etmesine büyük önem atfettiklerini ifade etti.
Küresel ekonomik krize rağmen, 2008 itibarıyla yaklaşık 3 milyon olan Türkiye'yi ziyaret eden Rus turist sayısının, 2009 yılında 2,7 milyon, 2010'da ise 3,1 milyon olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:
''Ben 2011 yılında bu rakamın çok daha yukarılara, çevredeki gelişmeler sebebiyle ulaşacağına inanıyorum. Türkiye'nin turizm alanında en çok tercih edilen ülke olmasının nedeni sadece sahip olduğu deniz-güneş-kum gibi tabii güzellikler değil. Ülkemiz aynı zamanda kültür ve inanç turizmi, kış sporları turizmi hele hele son Erzurum'da yaptığımız yatırımlarla çok daha farklı bir öneme haiz oldu. Golf turizmi ve doğa sporları turizmi gibi alanlarda da dünyada sayılı merkezlerden biri haline gelmeye başladı. Bilhassa sağlık turizmi çerçevesinde Türkiye'ye, sadece bölge ülkelerinden değil, gelişmiş Batılı ülkelerden de hatırı sayılır miktarda ziyaretçi akını oluyor. Tabii bütün bunların yanında güven, istikrar, bunlar da turistin aradığı özellikler. Bunu da nerede buluyor, artık Türkiye'de buluyor. Rus dostlarımızı sunduğumuz bu imkanlardan, Türkiye'nin bu fırsatlarından da yararlanmaya davet ediyoruz.''
Güvence istedi
Erdoğan, Medvedev’e, "Nükleer enerjiden vazgeçmemiz söz konusu değil ancak Japonya gibi Türkiye de deprem kuşağında. Bu nedenle güvenlik konusunda ek önlemler açıklamanız, bizi de ikna etmeniz lazım" dedi.
"Yılda 5 milyar dolarlık yatırım"
Erdoğan, enerji konusunun iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari ilişkilerin en önemli boyutunu teşkil ettiğine işaret ederek, konuşmasını şöyle sürdürdü:
''Önümüzdeki 20 yıl boyunca Türkiye'de enerji alanında yaklaşık 100 milyar dolarlık yatırımın yapılması bekleniyor. Bu, yılda ortalama 5 milyar dolarlık yatırıma tekabül ediyor. Bu tür bir ortamın, Rus şirketlerine önemli fırsatlar sunacağı ve iki ülke şirketlerine işbirliği imkanları sağlayacağı kanısındayım. Bildiğiniz gibi nükleer enerjide Rusya ile birlikte attığımız adım (Mersin Akkuyu nükleer santrali) ki artık haftalar sayıyoruz, aylar diyemeyeceğim, bir an önce buna başlamak istiyoruz. Herşey tamam, kazma artık vurulacak ve 20 milyar dolarlık nükleer enerji yatırımına başlıyoruz. Rusya ile ekonomik ilişkilerde yakalanan bu ivmenin iki ülke menfaatine uygun olarak sürdürülebilmesi amacıyla öncelikle gümrük, ulaştırma, tarımsal, hayvansal ürün ticareti ve turizm alanlarındaki teknik temasların arttırılmasının yerinde olacağını düşünüyoruz.''
Başbakan Erdoğan, iki ülke arasındaki coğrafi yakınlık avantajının daha iyi kullanılarak Güney Rusya'da geniş çaplı bir Türk lojistik merkezi oluşturulmasına büyük önem verdiklerini vurguladığı konuşmasında, ''Samsun-Kavkaz Limanları üzerinden demiryolu feribotu taşımacılığı hattını tesis eden anlaşmanın imzalanmasından da çok büyük bir memnuniyet duyduğumuzu da ifade etmek istiyorum'' diye konuştu.
''Birbirimize çok yakın, birbirimize komşu iki ülkeyiz'' diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi:
''Sadece aynı coğrafyayı değil, birbiriyle zaman zaman kesişen, birbiriyle ortak yönleri olan tarih ve kültürü de paylaşıyoruz. Önceki gün, İstanbul'da, bir Rus televizyon kanalıyla yaptığımız mülakatın ardından, benimle mülakatı yapan televizyoncu bana son derece anlamlı bir hediye takdim etti. Baktım ki bir semaver. Semaver dediğimiz, çay demlemekte kullanılan cihaz, aslında ortak kültürümüzün son derece anlamlı bir göstergesi. Tabii kendisine de söyledim, 'bak dedim şimdi bu akşam eve gideceğim ailece burada çayı demleyeceğiz ve bundan böyle de bu semaverde demlenen her çayda da Dolmabahçe'deki ofiste bu anı hatırlayacağız.' Bizde semaver aynı zamanda tasavvuf kültürünün içine de girmiştir öyle de bir özelliği var. Bizde Dostoyevski, Tolstoy ama burada da Nazım Hikmet şöhretleri sınırları aşmış yazarlar olmanın ötesinde, ülkelerimiz, kültürlerimiz arasında bir köprü olmayı başarmış ve bu sanatçılar, bu şairler yazarlar sebebiyle de birbirimizle, halklarımızın kaynaşması temin edilmiştir. Farklı dilleri konuşuyor olabiliriz, ama aynı istikamete bakıyor, ülkelerimiz, halklarımız için huzur, barış ve refah istiyoruz.''
Erdoğan, iş adamlarının karşılıklı olarak son dönemde başarılı işlere imza attıklarına işaret ederek, şunları kaydetti:
''Bu ivmeyi hız kesmeden sürdürmek zorundayız. Potansiyellerimizi azami ölçüde kullanmak, imkanlarımızı daha fazla halklarımızın refahı için kullanmak durumundayız. Biz, hükümetler olarak, iş adamlarımız için uygun zemini tesis etmenin, bunun yollarını inşa etmenin ve yollarda varsa bütün o engelleri temizlemenin samimi gayreti içindeyiz. İş adamlarımızın da bu yollardan geçerek, kimi zaman da bize yol göstererek, hedeflerimizi yakalama noktasında sorumluluklarını yerine getireceklerine yürekten inanıyorum. Ben bir kez daha, Türkiye Rusya İş Forumu'nu düzenleyen, katılan dostlarımıza, kurumlara şükranlarımı sunuyorum. Forum'un gelecek adına somut neticeler doğurmasını temenni ediyorum.''
En Çok Okunan Haberler
- Korgeneral Pekin'den çarpıcı yorum
- Köfteci Yusuf'tan gıda skandalı sonrası yeni hamle
- Colani’nin arabası
- Petlas Yönetim Kurulu Üyesi Özcan, uçakta olay çıkardı
- Komutanları olumsuz görüş vermedi, görevlerinden oldu
- 148 bin metrekarelik alan daha!
- '100 yılda bir görülebilecek akımın başlangıcındayız'
- Milletvekilleri Genel Kurulu terk etti!
- Suriye'yi nasıl terk ettiğinin ayrıntıları ortaya çıktı!
- Erdoğan'dan Suriyeliler açıklaması