O Bizlerin Gülçin'i, Gülçin Abla'sıydı...
Tam 50 yıl, yani yarım asır geçmiş; sanırsın dün. Önce Devrimci Yayınlar Kooperatifi ve Sosyalist Kültür Derneği çalışmalarından tanışıklık.
Sonra 1968 gençliğinin ve 15-16 Haziran işçilerinin davalarında, 12 Mart sıkıyönetim mahkemelerinde savunma kürsüsünü paylaştık; hukuk savaşımı verdik.
Birlikte çıktığımız son dava, genel sekreteri olduğum Türkiye Barış Komitesi Derneği’nin davasıydı; ben sanık, o avukat.
İstanbul Barosu Staj Eğitim Merkezi Yürütme Kurulu üyeliği önerimi kabul ettiğinde, genç meslektaş adaylarımız adına ne çok sevinmiştim. Çünkü onlara, engin bir deney birikiminden, Avukat Gülçin Çaylıgil’den yararlanma olanağını kazandırmıştım. Yürütme kurulunda üç yıl birlikte olduk. Ayrılırken başkanlığı ona emanet etmenin huzuru içindeydim.
Gülçin Çaylıgil deneyimli ve seçkin bir avukat olmanın ötesinde bir dava insanıydı. Sosyalist bir insan, gerçek bir barış ve insan hakları savunucusuydu. Dünya Barış Konseyi üyeliğine de kabul edilmişti.
O yalnız bir meslektaş, yalnız bir sosyal mücadele insanı değildi. O, tüm sıcaklığıyla ve içtenliğiyle bir can dost idi. Yaşamı boyunca hep savundu, hep dara düşenin yardımına koştu.
Şimdi sorsak: Gitmek mi zor, kalmak mı? Ondan söz ederken şu dili geçmiş zaman kipini kullanmak bile ne denli zor ve acı verici! Bundan ki, onun kaybı tanıyanları, sevenleri ve dostları için derin bir yürek sızısıdır.
Çünkü o, Gülçin’dir... Gülçin Abla’dır!..
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Emekliye iyi haber yok!
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Arda Güler'in 2 asisti Madrid'e yetmedi