Öğrenci Eylemleri
Özellikle geçen hafta yapılan öğrenci eylemleri, Türkiye’nin gündemine damgasını vurdu. Genç nüfusu birçok ülkeye oranla yüksek olan Türkiye’de, öğrencilerin yaşanan gelişmelere duyarlı olmaları, hatta haksız bulup, beğenmedikleri kararlara tepki vermeleri tabii ki olağan ve çok ihtiyaç duyduğumuz bir durumdur. Ancak unutulmaması gereken bir şey var ki, bu sevmediğiniz bir siyasi partinin, beğenmediğiniz siyasetçileri de olsa, herhangi bir insana yumurta atmak ya da boyalı saldırıda bulunmak demokratik değildir. Bu tür hareketler bir nevi şiddet içerdiği için, eylem ya da protestoyu yapan insanların tepkisinden daha çok, yapılan şiddeti ön plana çıkarmaktadır. Halk tabiriyle, haklıyken haksız duruma düşmek diye buna denir.
Fiziksel zarar vermek amaçlı olan tepkiler koymak yerine, soru ya da eleştiri ile konuyu ele almak hem demokratik, hem de akılcıdır. Türk üniversitelerinde okuyan, akıllı ve entelektüel seviyesi yüksek birçok öğrenci var. İnandıklarını, tasvip etmediklerini düzgün bir şekilde, rahatlıkla dile getirebilirler. Şöyle bir düşünün: Okula ünlü bir siyasetçi geliyor, kalabalıktan bir öğrenci söz alıp, öyle güzel ve akıllıca bir soru soruyor ki, siyasetçi bu soru karşısında bocalıyor ya da soruyu geçiştirmeye çalışıyor. Bu karşınızdaki insanı entelektüel arenada yenmektir. Eğer öyle bir toplantıda size kasıtlı olarak söz hakkı verilmezse ya da sözünüz kesilirse, protesto amaçlı olarak toplantıyı terk edersiniz ve tepkinizi ortaya koyarsınız.
Size başka bir örnek de, Eylül ayından itibaren bulunduğum Londra’dan: Yeni İngiliz hükümeti, bütçe açığını karşılamak için geçtiğimiz Perşembe, okul harçlarını arttırmak ve verilen bursları kesmek amaçlı yeni bir kanun tasarısı oyladı. Bu tasarı görüşülmeden, haftalar önce, İngiltere’nin birçok şehrinden gelen gençlik grupları bazen sayıları yüz bini aşan mitingler organize etti. Hatta geçen Perşembe, yirmi bin öğrenci İngiliz Parlamentosu’nu abluka altına alıp, bu yasayı şiddetle protesto etti. Türkiye’de olduğu gibi, Londra’da da şiddet içeren anlar oldu (Prens Charles’ın arabasına saldırmak da dahil). Ne yazık ki şiddet işin içine karıştığı zaman, halkta haklı olarak negatif bir intiba yaratabiliyor. Ama yine de kendi kendime sormaktan edemedim—acaba yüz bin Türk genci, neyi protesto etmek için sokağa dökülür? Ne yazık ki, genel olarak Türk gençliği ülkenin gidişatı karşısında sessiz, duyarsız. Zaten sayıları çok az olan aktif olan öğrenci grupları, marjinal ve şiddet içeren eylemler düzenleyince, kendi davalarını daha da zora sokmuş oluyorlar.
Özelikle 1980 darbesinden sonra iyice sindirilmiş çevrelerden bir tanesi olan öğrenci gruplarının, okullarında ve yaşadıkları çevrelerde siyasete daha aktif bir şekilde katılması gereklidir. Her ne kadar çok ses getirse ve basında yer alsa da, yumurta ve benzeri eylemlerden daha çok önem taşıyan, asıl Haziran 2011 seçimlerinde, sandıktan ne çıkacağıdır. Tepki göstermek isteyen, ülkenin gidişatından rahatsız olan bütün çevrelerin, asıl odaklanması gereken önümüzdeki seçimlerdir. Bütün zamanlarını ve enerjilerini bu şekilde kullanmalılardır.
Türkiye’de uzun zamandır eleştirdiğimiz olaylar oluyor. Geçen sene TEKEL işçilerinin eylemi sürerken maruz kaldıkları polis şiddeti buna en iyi örnek. Türkiye’de muhalif olmak gün geçtikçe daha da zorlaşıyor. Öğrenci eylemlerini ‘darbeci’, ‘Ergenekoncu’ diye niteleyenleri, ceketi kirlendi diye insanların hapis cezası ile yargılanmasını isteyenler, Türkiye’nin içinde bulunduğu durumu zaten çok iyi izah ediyor. Bu noktada, gerekirse demokratik hakkını kullanarak şiddet içermeyen mitingler düzenleyen, gerekirse akademik tartışmalarda akıllı sorular soran ama en önemlisi yapılacak seçimlerde oy kullanan, aktif rol üstlenen bir Türk gençliğine ihtiyaç var.
Yurter Özcan, Washington’daki Türk Politika Merkezi’nin kurucu başkanıdır. 2009-2010 yılları arasında Washington Institute Türkiye Araştırmalar Merkezi’nde araştırma görevlisi olarak çalışmıştır. 2010 Eylül ayında, University of London- SOAS’ta, İngiliz Hükümeti Chevening Scholarship Bursiyeri ve HSBC Fellow olarak Orta Doğu Siyaseti üzerine Master çalışmasına başlamıştır.
Türk Politika Merkezi websitesi: www.turkishpolicycenter.com/tr/
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin açıklamaları sahaya nasıl yansıdı?
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- PKK Suriye’nin Silahlı Kuvvetleri Oluyor
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- CHP ne yapmalı?
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Ölü ve yaralılar var!
- Erdoğan'dan Özel'in 'savaş ilanı' sözlerine yanıt
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!