Öğretmenler Ankara'da seslerini yükseltti
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, ''Öğretmen odalarında öğretmenler bölük pörçük edilmiştir. Farklı istihdam, farklı hukuk normlarına tabi tutulan öğretmenlerin artık sevinci de üzüntüsü de aynı değildir. Bu ayıp, bu hükümetin ayıbıdır'' dedi.
Türk Eğitim-Sen, Abdi İpekçi Parkı'nda ''Haklarımız ve Geleceğimiz İçin Büyük Ankara Yürüyüşü ve Mitingi'' düzenledi.
Miting için çeşitli illerden otobüslerle Hipodrom Alanı'na gelen sendika üyeleri, buradan gruplar halinde, pankart ve dövizlerle çeşitli sloganlar atarak miting alanına yürüdü.
Yaklaşık iki saat süren yürüyüş sırasında Celal Bayar Bulvarı, Sıhhiye istikametinde trafiğe kapatıldı.
Türk Eğitim-Sen Genel Başkanı İsmail Koncuk, mitingde yaptığı konuşmada, kamuda istihdam çeşitliliğinin arttığını, Cumhuriyet tarihi boyunca memurların en önemli kazanımı olan iş güvencesine ''göz dikildiğini'' söyledi.
Kamu çalışanlarının uluslararası sözleşmelerden kaynaklanan haklarını kullanamadığından yakınan Koncuk, ''Üstüne üstlük hükümet, devlet memurlarına da iş güvencesiz bir çalışma hayatı dayatıyor. Bu konuda asla taviz vermeyecek, gücümüz yettiğince iş güvencemize göz dikenlere karşı her türlü mücadeleyi sergileyeceğiz'' diye konuştu.
Milli Eğitim Bakanı Nimet Çubukçu'nun, ''sözleşmeli öğretmenlere kadro sözü verdiğini'' ifade eden Koncuk, ''Bakan Çubukçu'nun ya verdiği sözü tutması ya da görevden alınması gerektiğini'' belirtti. Koncuk, şöyle konuştu:
''Türk Eğitim-Sen, sözleşmeli öğretmenlerimiz adına herhangi bir şarta bağlı kalmaksızın kadro istemektedir. Öğretmen odalarında öğretmenler bölük pörçük edilmiştir. Farklı istihdam, farklı hukuk normlarına tabi tutulan öğretmenlerin artık sevinci de üzüntüsü de aynı değildir. Bu ayıp, bu hükümetin ayıbıdır ve Sayın Başbakan kendisini ve partisini bir an önce bu ayıptan kurtarmak zorundadır. Sadece Milli Eğitim Bakanlığında değil, üniversitelerde, diğer kurumlarda 4/b'li olarak hakları kısıtlanan tüm çalışanların artık kadrolu yapılmasının zamanı gelmiştir. Bu çağ dışı istihdam modeline derhal son verilmelidir.''
''İnsanlık suçu''
Koncuk, 4/c'li çalışanlar açısından durumun daha vahim olduğunu ifade ederek, bu statüsüyü bir istihdam modeli olarak benimseyenlerin ''insanlık suçu'' işlediklerini iddia etti.
Kadrolu kamu çalışanlarının da önemli sıkıntıları olduğunu dile getiren Koncuk, sadece ekonomik haklar yönünden değil, atama ve yer değiştirme, görevde yükselme konularında da sorunlar yaşandığını söyledi.
YÖK'ün uygulamalarını da eleştiren Koncuk, 10 yıldan fazla süredir üniversitelerde görevde yükselme sınavlarının yapılmadığını belirtti.
Üniversiteye girişteki kat sayı tartışmalarına da değinen Koncuk, konuyla ilgili belirsizlik ortamından çıkılması için hükümet ve YÖK'ün gerekli çalışmaları yapmasını istedi. Koncuk, yargı organlarının da ''katsayı probleminin kangren olmasına zemin hazırlayacak kararlardan kaçınması'' gerektiğini kaydetti.
Koncuk, öğretmen ihtiyacının aylık 300-500 lira ek ders ücretiyle çalıştırılan ücretli öğretmenlerle kapatılmaya çalışıldığına işaret ederek, bu öğretmen alım politikasıyla devam edildiği sürece atama bekleyen öğretmen sayısının her geçen yıl artacağını dile getirdi.
''Hesabını sormak buynumuzun borcu''
Türkiye Kamu-Sen Genel Başkanı Bircan Akyıldız da sıkıntılarını anlatmak için mücadele ettiklerini, ancak Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın, ''üç, beş kişi'' diyerek kendilerini küçümsediğini söyledi. Akyıldız, ''Sayın Başbakan gel de say bakalım burada kaç kişiyiz'' dedi.
Kamu çalışanlarının en önemli sorununun grevli toplu sözleşme hakkı olduğunu belirten Akyıldız, bu hakkın Anayasa'da güvence altına alınmış olmasına karşın kullanılamadığını ifade etti.
Akyıldız, ''Buradaki tek engel bu hakkı kullanmamızı sağlayacak yasal düzelmeyi yapmayan siyasi iradedir. Bu hakkımızı gasp eden siyasi iktidara bunun hesabını sormak boynumuzun borcu olsun'' diye konuştu.
Bircan Akyıldız, mücadelelerinin sonuç alıncaya kadar süreceğini söyledi.
Mitinge, bazı siyasi parti temsilcileri ve Türkiye Kamu-Sen'e bağlı sendikaların yönetici ve üyeleri de destek verdi.
Mitinge katılan bazı öğretmenler tepkilerini temsili ''kefen'' ve ''mahkum kıyafetleri'' giyerek gösterdi.
Miting, konser ve halk oyunları gösterisiyle sona erdi.
En Çok Okunan Haberler
- Nevşin Mengü hakkında karar
- Petlas'tan o yönetici hakkında açıklama
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- 3 zincir market şubesi mühürlendi
- Eski futbolcu yeni cumhurbaşkanı oldu
- Fidan'dan 'Suriye Kürtleri' ve 'İsrail' açıklaması
- Geri dönüş gerçekten 'akın akın' mı?
- MHP'den 'asgari ücret' önerisi
- AKP’nin tabutu CHP sıralarına kondu
- Müge Anlı'nın eşine yeni görev