Olağanüstü kongre toplanması için dava açtılar

DSP'li muhalifler olağanüstü kongrenin toplanması talebini reddeden parti yönetiminin kararının kaldırılması için yargıya başvurdu. Aralarında Uluç Gürkan'ın da bulunduğu DSP'li muhalifler, noter aracılığıyla hazırlanan toplam 205 adet imza içeren genel kurul çağrı talebini DSP yönetimine sundu.

Ancak yönetim 61 kişinin imzası geçersiz olduğu ve bazı delegelerin de imzalarını geri çektiği gerekçesiyle talebi düşürdü. Muhalifler de parti yönetiminin kararının kaldırılması için dava açtı.

DSP Tüzüğü'nün 20 maddesinde "Kurultayın olağanüstü toplantıları, Genel Başkanın veya parti meclisinin gerek görmesi veya kurultay üyelerinin en az beşte birinin yazılı istemi üzerine yapılır. Olağanüstü toplantıda yalnız toplantıyı isteyenlerin belirttikleri gündem konuları görüşülür ve ancak genel başkanın gündeme önceden madde koyması durumunda seçim yapılabilir" hükmünün anımsatıldığı dava dilekçesinde, söz konusu hükümde, beşte bir oranında delegenin talebiyle kurultaya gidilmesi halinde, Genel Başkanın tüzükteki bireysel yetkisini nasıl kullanacağı, böyle bir olağanüstü kurultay gündemine ne şekilde ekleme yapılacağının belirsiz olduğu kaydedildi.
 

'En temel siyasi hakların kullanılması etkisiz bırakılmıştır'

Tüzükte beşte bir oranında delege veya parti meclisi talebiyle yapılacak olağanüstü kurultay gündeminde seçim maddesinin konulamayacağına dair bir yasak bulunmadığının belirtildiği dilekçede, şu tespitlere yer verildi: "Davalı parti dayanaksız nedenlerle talebi reddetmiş, konuyu sürüncemede bırakarak en temel siyasi hakların kullanılmasını etkisiz bırakmak istemiştir. Beşte bir oranında delegenin talebinin, sadece parti Genel Sekreteri imzasıyla reddedilmesi yasaya ve parti tüzüğüne aykırıdır. Bu hükmün açık yasal düzenlemeler karşısında bir anlamı yoktur. Zira Türk Medeni Kanunu'nun 79. Maddesi uyarınca 'Genel kurul toplantısında yalnız gündemde yer alan maddeler görüşülür. Ancak, toplantıda hazır bulunan üyelerin en az onda biri tarafından görüşülmesi yazılı olarak istenen konuların gündeme alınması zorunludur' hükmü yer alıyor. Kanunun açıkça genel kurulu toplama yetkisi verdiği çoğunluğun iradesine başkaca bir organ tarafından yön verileceğini kabul etmek olağanüstü genel kurul çağrısı hakkının yasalara konması amacına açıkça aykırı olacaktır."

'Genel kurul çağrısı bir kolektif iradenin dışa vurumudur'

DSP Tüzüğü'nün "kurultay üyelerinin beşte birinin yazılı istemi"nin genel kurulu toplamayı zorunlu kıldığı konusunda tereddüt bulunmadığı değerlendirmesine yer verilen dilekçede, DSP'nin son olağan genel kurulunda yer alan delege sayısının 939 olduğu, 188 ve daha fazla imzayla genel kurulun talep edilmesi halinde olağanüstü kurultayın toplanmasının yasal bir zorunluluk olduğu kaydedildi. Genel Kurul çağrısının bir kolektif iradenin dışa vurumu olduğu ifade edilen dilekçede, böylesi bir irade açıklamasının, kolektif iradenin parçaları olan imza sahiplerinin bireysel olarak imzalarının geri çekilerek ortadan kaldırılmasının olanaksız olduğu kaydedildi. Kurultaylara ilişkin Anayasa Mahkemesi ve Yargıtay kararlarına atıfta bulunulan dilekçede, "Başvuru ile olağanüstü toplantıya çağırma imkânı doğduktan sonra, başlangıçta başvuranların sayısı neye düşürse düşsün, olağanüstü toplantının yapılmasını istemek hakkı ortadan kalkmaz" denildi.