Öldüren biber gazı rapora girmedi

6 Haziran akşamı Kızılay’daki Gezi eylemlerine polisin yaptığı müdahale sırasında bir dershanede temizlik işçisi olarak çalışan 48 yaşındaki İrfan Tuna fenalaşarak öldü. Savcılık eylemlerden ötürü güvenli olmadığı gerekçesiyle olay yeri incelemesi yapmadı.

Midede gaz, ciğerde ödem

Tuna’nın biber gazı nedeniyle fenalaşarak öldüğü iddiası üzerine savcılık soruşturması başlatıldı.  Vatan gazetesinden Çınar Özer'in haberine göre, savcılık Ankara Adli Tıp Kurumu’ndan otopsi raporu istedi. Adli Tıp’ın 25 Kasım tarihli raporunda, Tuna’nın midesinde biber gazının etken maddelerinden Kapsaisin ve Dihidrokapsaisin bulunduğu tespiti yer aldı. Akciğerlerinde de ödem olduğu tespit edilen Tuna’nın kesin ölüm nedeni hakkında kanaate varılamadı. Kurum kesin ölüm nedeninin saptanması için otopsi raporunu ve adli tahkikat dosyasını İstanbul’a gönderdi.

İkinci raporda yok

İstanbul Adli Tıp Kurumu Başkanlığı tarafından savcılığa 21 Ocak 2014’te gönderilen raporda ise, Tuna’nın “travmatik tesirle öldüğünün tıbbi delillerinin bulunamadığı, aranan toksik maddelerin bulunamadığı, ölümün meydana geliş şekli dikkate alındığından kişinin zehirlenerek öldüğünün tıbbı delillerinin bulunmadığı” belirtildi. Tuna’nın “kalp damar hastalığı sonucu öldüğü” sonucuna oybirliğiyle varılan raporda, Tuna’nın eşinin “Eşim ölmeden 3 gün önce (2 Haziran) kalbinin sıkıştığını söylüyordu” ifadesi bu sonuca gerekçe olarak sunuldu.

O CD’de ne vardı?

Raporda “Dosyaya eklenen CD’nin bulgu poşetine zımbalanırken kırıldığından incelenemediğinin” belirtilmesi dikkat çekti. Bu rapor üzerine savcılık soruşturma hakkında “takipsizlik” kararı verdi. Tuna’nın abisi Ünsal Tuna, takipsizlik kararına itiraz edeceklerini ve Türk Tabipler Birliği’nden rapor alacaklarını söyledi. Danıştıkları uzmanların raporlar arasında ciddi farklılıklar olduğunu belirttiklerini anlatan Tuna, “O CD’de Ankara’daki otopsi raporuna ilişkin sonuçlar vardıysa, İstanbul Adli Tıp ölüm sebebini nasıl belirledi anlayamıyoruz” dedi.