Onları tanıdınız mı?

Devlet Opera ve Balesine yıllarını veren makyaj sanatçısı Macit Kavuncu, 47 senedir sahnedeki sayısız karakterin makyajını yapıyor.

Kavuncu, çok genç yaşlarda bu işe girdiğini ve 1960'larda başladığı işini severek yaptığını söyledi. 1970'li yıllarda Viyana Şehir Operası'na bilgi ve görgü için giderek burada üst düzey çalışmaları görme fırsatını yakaladığını anlatan Kavuncu, yurda dönüşünde sahne üzerindeki çalışmalara imza atmaya başladığını belirtti.

FOTO GALERİ İÇİN TIKLAYINIZ

İlk Türk operası olan ''Özsoy''daki ''yeraltı canavarı'' karakterinin makyajının ilk büyük çalışması olduğunu ifade eden sanatçı, ''O karaktere yaptığım makyajı konzertmeister (başkemancı) Şamil Bey, orkestra kulisinde büyük bir ilgiyle izledikten sonra büyük bir heyecanla yanıma geldi. 'Çok güzel şeyler yapmışsın. Bunun üzerine lütfen git' dedi. Bu beni çok şevklendirdi'' sözleriyle meslekteki ilk yıllarında yaşadığı güzel bir deneyimi aktardı.

İlk yıllardaki en büyük sorunlardan birinin de malzeme eksikliği olduğunu dile getiren Kavuncu, ancak çalışmaları büyük bir titizlikle yaparak bu eksikliğin göze batmasının önüne geçtiklerini söyledi. Londra'da gördüğü eğitimden sonra mesleğinde kendini daha da geliştirdiğini belirten Kavuncu, ''Orada çok özel okullarda makyaj uzmanlarıyla çalışma imkanım oldu. 1.5 sene sonra Türkiye'ye dönüş yaptım ve Devlet Opera ve Balesi'ndeki görevime devam ettim'' diye konuştu.

Yalçın Davran'ın "Qusimodo" jeti

Devlet Opera ve Balesi eski genel müdürlerinden merhum Yalçın Davran ile de uyumlu bir çalışma sergilediklerini anlatan Macit Kavuncu, genel müdürün kendilerine çok güzel bir jest de yaptığını söyledi.

Davran'ın makyaj sanatının önemine dikkat çekmek için kendisine özel bir mask yaptırdığını anlatan Kavuncu, ''Notre Dame'ın Kamburu'' Quasimodo'nun maskını Davran'a uyguladığını belirtti. Kavuncu, Davran'ın büyük bir emek ve titizlikle yapılan maskı göstererek, ''işte bu iş bu kadar zor'' mesajını verdiğini ve o dönemde çalışma şartlarında iyileştirme sağlayacak bazı hakları bu sayede kazandıklarını kaydetti.

''İlginç istekler de geliyor"

Makyajın başlı başına bir sanat olduğunu vurgulayan Kavuncu, kendisine zaman zaman ilginç istekler de geldiğini belirtti.

Kendisine gelen bir kişinin, ''trafik kazası'' geçirmiş gibi görünmesine neden olacak bir makyaj yapması için ricada bulunduğunu anlatan Kavuncu, başta bu isteği şaşkınlıkla karşıladığını, ancak sonra kabul ettiğini söyledi.

Makyajın bitiminden sonra bu kişinin tekrar yanına geldiğini belirten deneyimli sanatçı, ''Yanıma geldi ve annesinin görür görmez bayıldığını söyledi. Makyaj başarıyla yapıldığında her türlü görüntüye bürünmek mümkün'' sözleriyle yaşadığı bu ilginç deneyimi aktardı.

Devlet Başkanı'na makyaj

Hayatındaki en önemli deneyimlerden birini de Türkiye'yi ziyaret eden bir devlet başkanı ile yaşadığını anlatan Macit Kavuncu, o sırada bir kaza geçiren devlet başkanının kendisine geldiğini belirtti.

Devlet başkanına 45 dakikalık bir makyaj uyguladıktan sonra eski görünümüne soktuğunu ifade eden Kavuncu, ''Benim yaptığım en büyük makyajlardan biri budur. Kendisine büyük bir teşekkür aldım. Sonra birkaç gün süreyle ziyaret sonuna kadar bu makyajı uyguladık'' dedi.

Sahne makyajının özel bir alan olduğunu ve çeşitli püf noktalarının bulunduğunu da ifade eden sanatçı, en büyük emeğin, ''özel efekt'' adı verilen uygulamada yaşandığını söyledi. Sanatçının önce fotoğrafı üzerinde çalışıldığını, daha sonra yüzünün şeklinin çıkarıldığını dile getiren Kavuncu, yapılan çalışmanın ardından hazırlanan maskın yüze uygulandığını belirtti. Bu zorlu çalışmanın 20 güne yakın bir zamanda tamamlandığını anlatan Kavuncu, ''Bizler burada heykeltıraşlık, ressamlık ve makyaj, üçünü bir araya getiriyoruz. Üç temel sanatı bir arada yapıyoruz. Makyaj, sahne sanatlarında çok temel bir unsurdur ve dikkatle yapılması gerekir'' sözleriyle mesleğinin önemini vurguladı.