Onu bir de kendinden dinleyin

Dostlar Tiyatrosu'nun sahneye koyduğu 'Marx'ın Dönüşü', Marx'ı bir dogma üreticisi haline getiren sözde Marksistler ve 150 yıl önce dediklerini dikkate almayan kapitalistler için nisan ve mayıs boyunca sahnede olacak.

Onu bir de kendinden dinleyin
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.04.2009 - 08:32

“Avrupa’da bir hayalet dolaşıyor; komünizm hayaleti...” diye başlıyordu Komünist Manifesto. İşte bu tümcelerin yazarı efsanevi düşünür Karl Marx, 150 yıl sonra kendi hayalet oldu, Dostlar Tiyatrosu'nca sahnede ağırlanıyor. ABD’li Howard Zinn’in yazdığı ve usta tiyatrocu Genco Erkal’ın sahneye koyup oynadığı ‘Marx’ın Dönüşü’ adlı oyunda, kendini bir anda 2000’lerin New York’unda bulan Marx, başlıyor ‘kapitalizm’e ve Marx’ı temel almayan 'Marksist klişeciler'e yüklenmeye. Bir süredir sahnelenmekte olan oyun, Erkal’ın deyişiyle, “kurulan sıcak ve mizahi havanın içinde herkesi son derece memnun bırakıyor”.

Erkal, oyuna ilginin çok büyük olduğunu söylüyor ve ardından gelen ilginç bir itiraf: “Bu oyun önceleri benim gözümde tek başına bir sezonu götürebilecek bir oyun değildi, ‘meraklısı için bir parantez’di. Arada ‘Sivas ‘93’ büyük ilgi görünce; “Onun yanında bu da çerez gibi oynanır” derken büyük bir kriz patladı ve ‘İşte sahneye koymanın tam zamanıdır’ dedim. Ama böyle büyük ilgi görünce, ne kadar doğru bir iş yaptığımı anladım. Şartlar böyle gelişmese, ABD’de bu kriz patlamasa, belki de oyun hâlâ bekliyor olacaktı.”

Oyun Karl Marx’ın sürekli ti’ye aldığı öteki dünyadan New York’a dönüşünü ve bir anda kendini seyircilerin karşısında bulup adeta “içini dökmesi”ni konu alıyor. Erkal, 1991’de kaleme alınan oyun metnini hayli güncellemiş; “ancak dünya aynı dünya, ABD de aynı ABD olduğundan olsa gerek” diyor Erkal, “o zamanlar adı ‘Körfez’ olan savaş burada ‘Irak’ oldu, ‘o’ ekonomik kriz ‘bu’ ekonomik krize döndü.” Oyunun Türkleştirilmesini, bir diğer deyişle Marx’ın İstanbul’a inmesini de kurgulamak istemişler, fakat bunun oyunu yeniden yazmak olacağına karar verip vazgeçmişler. Ama “Marx’ın İstanbul’a gelişini belki bir gün başka bir yazar kaleme alır, çok da güzel olur” demeyi de ihmal etmiyor Erkal. Oyunda arkada dönen belgesel görüntüleri sorunca da yanıtı şöyle oluyor: “Bunlar Marx’ın aklından geçenler, o bunları görmüyor. Geçen yıl Sivas 93’ten belgesel görüntünün tadını aldık, oyuna nasıl sıcak bir etki kattığını gördük. Ve bu sefer de denemek istedik.”

Peki, Marksist öğretiyi konu alan bir oyun izlemeye gelen seyirciye Marx’ın özel yaşamının ne kadar verileceği kararı nasıl alınmıştı? Yanıt şöyle: “Bu çatık kaşlı ideolog, teorisyen, filozof olarak bilinen adamın aile babası olarak çektikleri, eşi, çocukları, üç çocuğunun ölümü, parasızlık, kıtlık ve Bakunin’le olan ilişkisinin oyuna sıcak bir boyut getirdiğini düşünüyorum. Bence son derece ayarında ve gerekliydi, öteki türlüsü sıkıcı bir konferans olurdu...”

Oyunda sık sık kullanılan bir espri Marx’ın ‘çağımızın peygamberi’ olduğu. Reklam ajansı Alamet-i Farika’ya ait olan ilginç afiş ve Erkal’ın oyunun sonunda ‘İsa gelemedi ben geldim’ diye çantasının içinden dikenli bir tel çıkarıp kafasına takmayı bile düşündüklerini söylemesi de bu ‘kurtuluş söylemi’ni destekliyor. Peki, “Kurtuluş sizin elinizde” diyen Marx’ın kurtarıcı konumuna sokulması da acaba Marx’ı sinirlendirir miydi? Erkal’ın yanıtı esprili: “Bunu bir yansıtma olarak düşünün, bunu diyen birini kurtarıcı olarak kabul etmek, kurtulmanın kendi elinde olduğuna inanmaktır”.

‘Marx’ın Dönüşü’nün bir ara oyundan çok daha fazlası olduğunu kanıtlayan bir izlence bekliyor önümüzdeki günlerde; oyun, önce Anadolu’yu dolaşacak, sonra ise Avrupa’dan ABD’ye uzanan bir yolculuğa çıkacak.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler