Operadan rock’n roll’a

Türkiye’de uzun yıllardır bilinen İtalyan sanatçı Nina Zilli, ülkedeki ilk konserine ancak bu akşam 20.30’da İş Sanat sahnesinde çıkacak. Ünlü şarkıcı 2009 yılında çıkardığı “50 Mila” 45’liğiyle dünya çapında ün kazandı. Hatta 2012 yılında İtalya’yı Eurovision’da temsil etti. Ancak onu Türkiye’ye en çok iki gelişme tanıttı. Bunlardan ilki Ferzan Özpetek’in “Serseri Mayınlar” filminde bu şarkıyı kullanması; ikincisi ise bir futbol oyunu olan PES 2011’in müzik listesinde yine “50 Mila”nın yer alması oldu. Nina Zilli ile müzik kariyerini ve Türkiye’deki tanınırlığını konuştuk.

- İlk kez Türkiye’de konser vereceksiniz. Türkiye hakkında neler biliyorsunuz?

Türkiye’de ilk konserim ama daha önce Bodrum’a gelmiştim. Deniz kenarında Bodrum’un güzelliklerini izlemek çok keyifliydi. Hatta radyoda o dönem “50 Mila”yı duymuş ve çok sevinmiştim. Şarkılarımın ülkenizde sevildiğini biliyorum. Kültürünüzü ve ülkenizi çok seviyorum, bize çok yakın buluyorum.

- PES 2011 sonrası birçok insan için daha tanınır hale geldiniz. Hatta ben bile oyunda şarkının çıktığı anlarda durup dinlerdim. Böyle bir durum çok olağan değil. Siz ne düşünüyorsunuz?

Çok güzel bir deneyim! Bir video oyunu ile milyonlarca kişiye ulaşmak heyecan verici. PES nedeniyle Rosario’da (Arjantin) bir fan kulübüm bile var! Müziğimle bunun bir parçası olduğum için çok mutluyum.

- Türk dinleyiciler sizi ayrıca Ferzan Özpetek’in “Serseri Mayınlar” filmiyle tanıdı. Özpetek, İtalya’da oldukça bilinen bir isim. Siz filmlerini izleyebilme şansı buldunuz mu? Sevdiğiniz bir filmi var mı?

Tabii ki. Ferzan Özpetek sinemasını çok seviyorum, çok yetenekli bir yönetmen. Şarkımı ilk kez onun filminde duyduğumda neredeyse sandalyeden düşecektim. Çok heyecanlandığımı hatırlıyorum. “Serseri Mayınlar” o nedenle benim için çok özel. “50 Mila” şarkım da aslında tam da Ferzan’ın filmleri gibi. Komedi ve hüzün hep bir arada. Gerçek hayatta olduğu gibi.

- Sanırım İrlanda’da canlı performanslarınıza başladınız, oranın kendine has müzik kültürü sizi nasıl etkiledi?

Opera eğitimi ile müziğe başladım, daha sonra rockn roll’a da yöneldim ve İrlanda’da sahne almaya başladım. Farklı türlerde kendimi ifade etmeyi seviyorum. Başka ülkelerdeki müziklerle iç içe olmak bir şarkıcı olarak size de vizyon kazandırıyor. Bunun en güzel yanı dünyanın farklı ülkelerindeki dinleyicilerle bağ kurabilmek.