Ortadoğu'da yeni tür faşizm

İsrail'in Gazze'ye yönelik saldırılarını ABD ve AB destekliyor, Arap şeyhleri susuyor, Türkiye'nin başlattığı girişim uluslararası basında 'küçük haber' olmaktan ileriye gidemiyor. Ortadoğu'daki yeni tür faşizm dalga dalga yayılabilir.

Ortadoğu'da yeni tür faşizm
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 19.01.2009 - 09:59

BBC Televizyonu’nun 4 Ocak gecesi haber programında İngiltere’nin eski Başbakanı Tony Blair’in güleç bir yüzle İsrail Savunma Bakanı Barak’la samimi bir şekilde tokalaşmasını izlerken “Barış meleği (!) görev başında (!)” demekten kendimizi alamadık.

İsrail, önce havadan daha sonra denizden ve karadan Gazze’ye yönelik toplu kırımına devam ederken Savunma Bakanı Barak’ın “Kendimizi savunmak için Gazze’deyiz. Kara harekatı kısa süreli olmayacaktır” şeklindeki açıklaması ürkütücü idi.

 

Saldırgan devlet

Gazze’de gerçek bir insanlık dramı yaşanırken, ABD’nin “İsrail harekatta sivilleri göz ardı etmemelidir” açıklaması ise tam bir kara mizah örneğidir. Gazze’ye yönelik bu harekat sırasında aralarında çocuk ve kadınların da bulunduğu binden fazla kişinin yaşamını yitirmesi, bölgenin yakılıp yıkılmasıyla İsrail yeniden saldırgan bir devlet kimliğine bürünmüştür.

Tüm bu gelişmelerden sonra ABD Başkan Yardımcısı Dick Cheney’in BBC’nin haber programında (4 Ocak) İsrail’i savunarak “İsrail, harekattan önce ABD’den onay almamıştır. Söz konusu harekat saldırı değildir, savunmaya yöneliktir” şeklindeki sözleri ise dünya kamuoyu tarafından ibretle izlenmiştir. ABD ile birlikte aynı görüşleri paylaşan AB Dönem Başkanı Çek hükümet sözcüsünün “İsrail’i açıkça destekleyen” açıklaması tam bir skandal niteliğindeydi. Avrupa Birliği, yeni bir açıklamayla yapılan yanlışlığı düzeltmeye çalışırken İsrail tüm gücüyle savaşacağını bir kez daha yinelemiştir.

Arkasına güçlü Yahudi lobisinin desteğini alan ABD ve AB’nin yanlı açıklamalarına karşın başta İslam Konferansı Örgütü olmak üzere Arap dünyasının sessizliğini sürdürmesi dikkat çekicidir.

Her savaşta olduğu gibi bu savaşta da İsrail’in en büyük destekçisinin Amerika olduğunu yinelemek zorundayız. ABD ve İsrail bölgede tek devlet gibidir, körü körüne bağlılığın Obama döneminde de devam edeceğinden kuşku duyulmamalıdır. Ortadoğu’da şiddet sarmalının devam ettiği bu duyarlı dönemde ABD’nin saldırgan kimliğine bürünen İsrail’i desteklemesinden başka seçenek yoktur. Arkasına ABD ve AB desteğini alan İsrail hiçbir engel tanımadan Ortadoğu’daki gücünü ve politikasını pekiştirmeye çalışmaktadır.

 

ABD bakış açısı değişmeyecek

Amerika’nın yeni başkanı Obama’yı zorlu günler beklemektedir. Yeni dönemde de Amerika’nın İsrail’e bakış açısı değişmeyecektir. Emperyalizmin ezilmiş halklara yönelik acımasız saldırılarının bu dönemde de devam etmesi, Ortadoğu’nun karanlık kuyularına inilirken yeni oyunların sahneye konulması beklenmelidir.

Ortadoğu’da savaş tamtamlarının çalındığı bu hüzünlü günlerde, Gazze halkı açlık, yoksulluk ve çaresizlik içinde kıvranırken ABD yanlısı bir politika izlemekte olduğunu gizlemeye gerek duymayan Fransa Cumhurbaşkanı Sarkozy’nin Mısır Devlet Başkanı Mübarek ile hazırladığı ateşkes planının başarılı olup olmayacağını gelişmeler gösterecektir. “İki taraf arasındaki savaş”tan sözeden Batı’nın bu sorunu çözmesi olanak dışıdır.

Gazze’de gerçek bir insanlık dramı yaşanırken petrol zengini Arap şeyhlerinin duyarsızlığı şaşırtıcıdır. İsrail’in acımasızca sürdürdüğü saldırıdan sonra Avrupa Birliği’nin 3 milyon Euroluk yardımı göz boyamaktan öteye bir anlam taşımamaktadır.

Gerek ABD gerek harekatın “savunma amaçlı” olduğunu ileri süren Avrupa Birliği bölgenin egemen güçleri olarak İsrail’i yalnız bırakmayacaklardır.

İsrail savaş uçaklarının Gazze’deki yerleşim alanlarına fosforlu bombalar attığı bu günlerde Türkiye’nin Ortadoğu’da “önderlik yapma tutkusuyla” yürütmeye çalıştığı “yeni açılım” politikasından somut bir sonuç alınamamış, kısa haberler dışında Arap liderleriyle yapılan görüşmeler dünya kamuoyunda ve basınında yankı uyandırmamıştır.

 

İnsanlık suçu

Savaş bir insanlık suçudur. Tüm dünyayı sarsan terör dalga dalga yayılırken uygar dünyanın sesi çıkmıyor. Masum kişileri öldürerek dehşet saçan kitle terörü insanlık suçu sayılıyor ama bunları dinleyen, suçsuz, çoğu zaman olup bitenden habersiz halk yığınlarının çektiği ızdırabı anlayan var mı? İşte Gazze’de olup bitenler! Dünya, emperyalizmin pençesinde inim inim inliyor. Ünlü Rus yönetmeni Andrey Tarkowski “Solaris” adlı bilim kurgu filminde “Dünyayı kurtaracak şey utançtır” mesajını vermişti. Bu mesajın Ortadoğu’da kol gezen emperyalist güçleri etkileyebileceğini hiç sanmıyorum.

Atom çağını buluşu ile başlatan Einstein şöyle demişti:

“Zincirlerinden kurtulan atom gücü her şeyi değiştirmiş, yalnız bir şeyi olduğu gibi bırakmıştır: Düşünme tarzımızı. Bu yüzden, örneği görülmemiş bir felakete doğru kaymaktayız. İnsanlık yaşayacaksa, yeni bir düşünme biçimini bulmak zorundadır.”


Ünlü yazar Ionescu, “Gergedan” adlı yapıtında faşizmin korkunçluğunu ne güzel anlatır. Gergedanın girdiği yerde değişim başlar, insanlar artık baskıyla değil, kendi istekleriyle gergedanlaşırlar. İşte asıl tehlike buradadır.

“İnsanlar gergedanların egemenliğinden, gergedan olmaktan kurtulabilecek mi?” sorusunu günümüzdeki son gelişmeler ışığında yanıtlamak güç görünmektedir.

Yeni tür faşizm bugün Ortadoğu’da başladı, kim bilir yarın nerede devam edecek. Sirenler durmadan çalıyor, ne zaman susacakları belli değil.

Daver Darende Emekli Diplomat - Yazar


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler