Ostim davası başladı

Ankara 10. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuklu sanıklar Kasım Ersoy, Bahadır Esendik ve Burhan Koç ile tutuksuz sanıklar Yusuf Kılıç, Hüseyin Erdem, Ali Bayındır, Tuncay Karabenli, Aydın Özkan, Numan Güleç ve müştekiler ile tarafların avukatları katıldı.
Sanıklardan, patlamaların meydana geldiği iş yerlerine gaz satışı yapan Ersoy Gaz şirketinin OSTİM'deki fabrikasının sorumlu müdürü ve kimya mühendisi Burhan Koç, resmiyette firmanın sorumlu müdürünün kendisi olduğunu, ancak iş yerinde fiili olarak sorumluluğunun bulunmadığını söyledi.

Patlamanın neden meydana geldiği konusunda bilgi sahibi olmadığını ifade eden Koç, daha önce doğalgaz doldurulan bir grup tüpe sonradan oksijen doldurulduğunu, ancak bu tüplerin müşterilere gönderilip gönderilmediğini tam olarak bilmediğini anlattı.
Patlamaların meydana gelmesinin ardından doğalgaz tüplerinin Sincan'a gönderilerek, boşaltıldığını kaydeden Koç, patronu Kasım Ersoy'un, olaydan sonra doğalgaz satışı yapmaktan vazgeçtiğini belirtti.

Sanık Kasım Ersoy'un Sincan'daki iş yerinin sorumlu müdürü ve kimya mühendisi sanık Bahadır Esendik ise avukatının hazır olmaması nedeniyle savunmasını gelecek celse yapacağını ifade etti.

Sanıklardan ilk patlamanın meydana geldiği Özkanlar A.Ş'nin ortağı ve yasal sorumlusu Aydın Özkan, 23 yıldır aynı firmadan gaz tüpleri aldıklarını ve olay gününe kadar bir sorun yaşamadıklarını bildirdi.

İş yerinde doğalgazı yalnızca ısınma amacıyla şebekeden kullandıklarını dile getiren Özkan, olaydan bir gün önce firmadan yine oksijen tüpü aldıklarını söyledi.
İş yerinde her türlü önlemi aldıklarını savunan Özkan, olayın, patlamada hayatını kaybeden işçi Ahmet Özdemir'in tüpün vanasını açmasıyla meydana geldiğini kamera görüntülerinden izlediklerini anlattı.
Özkan, şöyle dedi:

''Oksijen ile CNG'nin (sıkıştırılmış doğalgaz) birarada olması, en küçük sürtünmede bile alev alabilir. Anladığım kadarıyla, gönderilen tüpün içinde hem doğalgaz hem de oksijen vardı. Yani, daha önce doldurulan doğalgaz tam olarak temizlenmeden, bu defa tüpe oksijen doldurulmuş. Mustafa Cengiz adlı şoför bize, doğalgaz boşaltılan tüplere oksijen doldurulduğunu söyledi.''

İkinci patlamanın meydana geldiği Metsan firmasının ortağı ve yasal sorumlusu Numan Güleç de sanık Kasım Ersoy'un sahibi olduğu firma ile 20-25 yıldır çalıştıklarını bildirerek, şunları kaydetti:

''Özkanlar firmasında meydana gelen olayın aynısı bizde de olmuştur. Dışarıdan müdahale olmadığı müddetçe oksijen tüpleri patlamaz, yanmaz. Ustalarımız tecrübeliydi ve iş yerinde doğalgaz kullanmıyorduk. Bizim kullandığımız tüp, bina dışında, vana açıldığı anda patladı. Bu tüp, iş yerimize bir gün önce gelmişti. Olaydan sonra yapılan incelemede, sadece oksijen bulunması gereken tüpte, doğal gaz kokulandırıcı madde atıkları tespit edildi.''

Sanık Tuncay Karabenli ise Ersoy Gaz şirketinde tüplerin sayımını yaptığını bildirdi. CNG dolu tüplerin dağıtıma gitmediğini iddia eden Karabenli, olayda kusurunun bulunmadığını savundu.

Sanık Yusuf Kılıç da Ersoy Gaz'ın OSTİM fabrikasında çalıştığını belirterek, patlamanın niçin meydana geldiği konusunda bilgisinin olmadığını ve tüplere CNG'yi kimin doldurduğunu bilmediğini ileri sürdü.

Sanık Hüseyin Erdem de Ersoy Gaz'ın OSTİM fabrikasında çalıştığını kaydetti. Sipariş verilen yerlere dolu tüp götürdüğünü, buralardan da boş tüpleri aldığını anlatan Erdem, Ankara içinde Gölbaşı'na sipariş götürmediğini, ancak OSTİM'e götürmediğini ifade etti.
Sanık Ali Bayındır, OSTİM'deki fabrikada satış ve pazarlama elemanı olduğunu söyledi. Tüplerin dolumuyla ilgisi olmadığını kaydeden Bayındır, sonradan doğalgaz doldurulan tüplerin satılmadığını duyduğunu savundu.

Kullanım hatası

Ersoy Gaz'ın sahibi sanık Kasım Ersoy da teknik olarak CNG dolu bir tüpe oksijen basılmasının mümkün olmadığını ve tesisinde dolumların otomatik yapıldığını ifade ederek, ''Olayın nedeni tamamen kullanım hatasıdır'' dedi.

Patlamanın olduğu yerdeki güvenlik kamerası görüntüsünde, oksijen tüplerinin başlarının yağlı bezle silindiğinin ve anahtarla vanalara açmak amacıyla vurulduğunun görüldüğünü dile getiren Ersoy, gerek üretimde, gerek dağıtımda kendilerinin bir hatasının söz konusu olmadığını bildirdi.

Dolum yapılan tüplerin aynı renkte olduklarını, ancak üzerlerinde doğalgaz veya oksijen diye yazdığını kaydeden Ersoy, iş yeri önündeki tüpleri deneme amacıyla doldurduklarını, testlerin ardından bu tüpleri boşalttıklarını, tüpleri boyamadıklarını sadece üzerlerini fırçaladıklarını söyledi.

İkinci patlamanın ise olayın meydana geldiği iş yerindeki birtakım teknik eksiklikler nedeniyle meydana geldiğini savunan Ersoy, bu iş yerine yanlışlıkla oksijen tüpü yerine karışım tüpü gönderildiğini de sözlerine ekledi.
Ersoy, tüplerin renklerinin aynı olmasına karşın üzerlerinde doğalgaz ve oksijen diye yazdığını kaydetti.

Ersoy'un avukatı Mustafa Hisar, müvekkilinin 25 yıldır iş yaptığını, patlamanın olacağını bile bile gaz vermesinin mümkün olmadığını ifade etti. Hisar, ''Müvekkilim, CNG tüpüne oksijen basın dememiştir'' diye konuştu.

Avukat Hisar, müvekkilinin tahliyesine karar verilmesini talep etti.
Bu sırada, patlamalarda yaşamını yitirenlerden bazılarının akrabaları, sanık Ersoy ile avukatı Hisar'a tepki gösterdi.

Cumhuriyet savcısı, tutuklu sanıkların tutukluluk hallerinin devamına karar verilmesini istedi.
Mahkeme, tutuklu sanıklar Kasım Ersoy, Bahadır Esendik ve Burhan Koç'un tutukluluk hallerinin devamına karar verdi.
Dava dosyasındaki birtakım eksikliklerin giderilmesi için duruşma 11 Ekim'e ertelendi.