"Otosansür Türk medyasının gerçeği"

Gazete ayrıca, "Türkiye'nin ekonomisi, 2011 yılında ileriye doğru dev hamleler yapmış olabilir ancak basın özgürlüğü, önemli bir gerileme gösterdiği gibi görünüyor. Çok sayıda tutuklama ve yüksek profilli işten çıkartmalar, burada medya özgürlüklerinin ciddi biçimde tehlikede olduğu yolunda giderek artan uluslar arası tepkiyi körükledi" yorumunu yaptı.

ABD'nin çok satan gazetesi Wall Street Journal, Başbakan Recep Tayyip Erdoğan'ın Zaman Gazetesi'nin kuruluş yıldönümünde söylediği, "Biz manşetlerle çarpışarak bugünlere geldik. Allah şahittir ki, asla ve asla intikam peşinde olmadık'' sözlerine dikkat çektiği haberinde Türkiye'de basın özgürlüğü meselesi üzerinde durdu. Gazete şöyle devam etti:

"Türkiye'nin ekonomisi, 2011 yılında ileriye doğru dev hamleler yapmış olabilir ancak basın özgürlüğü, önemli bir gerileme gösterdiği gibi görünüyor. Çok sayıda tutuklamalar ve yüksek profilli işten çıkartmalar, burada medya özgürlüklerinin ciddi biçimde tehlikede olduğuna ilişkin giderek artan uluslararası tepkiyi körükledi."

Bu çerçevede Sınırı Tanımayan Gazeteciler Örgütü'nün basın özgürlüğü konusunda Türkiye'nin 179 ülke arasında birden 10 basamak gerileyecek, 148'nci sıraya düştüğü yönündeki raporun algılamaları doğruladığına dikkat çeken WSJ, Başbakan Erdoğan'ın büyük yankı bulan konuşmasını aktardı. Gazete, şöyle devam etti:

"Konuşma, Başbakan'ın Türkiye'de basın özgürlüğünün gerilediği suçlamaların karşısında hükümeti savunmaya yönelik en ayrıntılı girişimlerinden birine vurgu yapıyor. Ancak söyledikleri, Sınırı Aşan Gazeteciler Örgütü'nün raporuna tam bir tezat oluşturuyor."

Haberinde Türkiye'nin (rapordaki) düşük sırası, Türkiye'de birçok kişinin bildiğini doğrulattı yani, hükümetin daha geniş bir ifade özgürlüğü yönünde verdiği sözlere rağmen, basın özgürlüğünün 2011'de hızla gerilediğidir" diyen gazete, geçen yılda gazeteci tutuklamaları ve 10 gazetecinin iddia edilen hükümet karşıtı terör örgütüne yardım etmekle suçlandığı bir davanın ön plana çıktığına işaret etti.

ABD'li gazete, Nedim Şener ve Ahmet Şık'ın 11 aydan beri tutuklu olduğuna, bunun da insan hakları örgütleri ve AB tarafından eleştirildiğini yazdığı haberinde, "Türkiye'de halen cezaevinde 100'e yakın gazeteci var. Çoğu da, Türkiye'nin sert terörle mücadele yasaları kapsamında suçlanıyor ve tutuklu olarak yargılanmayı bekliyor" diye yazdı.

Aynı zamanda Türk medyasında çalışan birçok gazeteciye göre, "otosansür mesleğin bir gerçeğidir" denildiği haberde Ece Temelkuran ve Banu Güven gibi tanınmış ve "açık sözlü" gazetecilerin işlerini kaybettiklerini belirtti Gazete, habere son verirken de medya özgürlüğüne ilişkin yüksek profilli davalarını üstlenen tanınmış bir avukatın, Başbakan'ın girişiminin Şener ve Şık'ı serbest bırakmayacağını, TCK'da ifade özgürlüğünü kısıtlayan maddelere dokunulmadığı sürece Türkiye'nin giderek kötüleşen basın özgürlüğü sicilinin kökünde olan sorunların çözülmeyeceği yönündeki değerlendirmesine de yer verdi.