'Partileri değil, kendi kaderimizi oyluyoruz'

AKP Grup Başkanvekili Suat Kılıç, Çarşamba Belediyesi Göl Tesislerinde AKP Çarşamba İlçe Teşkilatınca düzenlenen ''Türkiye Buluşmaları'' toplantısına katıldı. Buradaki konuşmasında, Türk Silahlı Kuvvetleri İç Hizmet Kanunu'nun 35. maddesinin kaldırılmasına yönelik önerilerle ilgili değerlendirmelerde bulunan Kılıç, CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun bu yöndeki önerisini hatırlatarak ''Sayın Kılıçdaroğlu, kısa süreli genel başkanlık hayatında karakolda doğru söyleyen, mahkemede şaşan bir genel başkan olduğunu ortaya koymuş durumdadır'' ifadesini kullandı.
 

'Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar'

Kılıç, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Karakolda doğru söyler, mahkemede şaşar. Kılıçdaroğlu bu. Söyledikleri partisini bağlamıyor. Böyle bir genel başkana siz nasıl güveneceksiniz? Böyle bir genel başkanla yola çıkılır mı? Partisinin büyük kongresinde giydiği gömleğin bile arkasında duramayan, bir genel başkan bu, bu milletin taleplerinin, ihtiyaçlarının arkasında durabilir mi, duramaz. Durmadı da zaten. Şimdi diyor ki, (TSK İç Hizmet Kanunu) '35. maddeyi kaldıralım'. Getir o zaman kanun teklifini, getir o zaman önerini TBMM Başkanlığına ver. Samimi misin, değil misin görelim. Bu işe inanıyor musun, inanmıyor musun anlayalım. Dalga mı geçiyorsun, tuzak mı kuruyorsun öğrenelim. '35. maddeyi kaldıralım' dedin ama partin arkanda mı? Bu senin kişisel görüşün mü, CHP'nin kurumsal bir görüşü mü? Onu da bir görelim. CHP'nin kurumsal görüşü olduğunu nereden anlayacağız? Sayın Kılıçdaroğlu imzayı basacak, kanun teklifini TBMM Başkanlığına sunacak.''
 

'Anayasaya 'hayır' demek şer odakları ile birlikte hareket etmektir'

CHP'nin, 12 Eylül'de gerçekleştirilecek Anayasa değişikliğine ilişkin referandumda ''hayır'' oyu kullanılması için başlattığı kampanyaya da işaret eden Kılıç, ''(Kılıçdaroğlu'na) Eğer 35. maddeyi kaldırmayı teklif edecek kadar demokratiksen, zaten yol yakınken bu 'hayır' kampanyasını bırakmalısın. 'Hayır'da hayır yoktur. Her zaman 'hayır'da hayır yoktur. Sloganları 'Hayırda hayır vardır' diye. Her zaman öyle değil, bazen şer bildiklerinde hayır, bazen hayır bildiklerinizde şer vardır. Anayasaya 'hayır' demek, şer odakları ile birlikte hareket etmektir. Anayasaya 'hayır' demek, şer odaklarının dümen suyuna girmek demektir. Anayasaya 'hayır' demekte hayır yoktur. Anayasaya 'hayır' demekte şer vardır, karanlık vardır, hukuksuzluk vardır, Türkiye'nin geri götürülmesi vardır. Çarşamba'dan çağrımı tekrar yineliyorum. 35. madde konusunda samimi iseniz teklifinizi imzalayın, TBMM Başkanlığına sunun, sonra sahaya çıkın, Anayasa referandumunda yol yakınken hayırı bırakıp evetçi olun'' diye konuştu.

'Referandumda partileri değil, kaderimizi oyluyoruz'

Kılıç, 12 Eylüldeki referandumun Türkiye'nin kaderini yakından ilgilendirdiğini vurguladı. Muhalefet partilerinin halkın isteklerine karşı durduklarını savunan Kılıç, şunları söyledi: ''12 Eylülde milletin sivil, özgür, demokratik, hukukun üstünlüğüne inanan anayasasını el birliği ile yapalım. Bunun için samimiyet gerekir. Bunun için bir genel başkan olarak konuşurken, Parti Meclisi'ni de arkasına almış olmak gerekir. Bu anayasaya hayır demekte çok zorlanacaklar. CHP ve MHP akıntıya karşı kürek çekiyor. AK Parti, milletin önüne düşüyor, milleti arkasına alıyor, milletin yapmak istediğini yapıyor. Milletin gitmek istediği istikamete gidiyor. Milletle beraber, sağlam bir yürüyüş gerçekleştiriyor. Diğerleri milletin tam aksine kürek çekiyor. Zorluyorlar ama olmuyor. Çünkü millete rağmen hareket ediyorlar. Milletin 'evet' dediğine 'hayır' demek çok zor bir hadisedir. Bu referandum apayrı bir şey, partileri değil, kendi kaderimizi oyluyoruz, çocuklarımızın yaşayacağı bir ülkenin demokratik bir hukuk devleti olup olmayacağını oyluyoruz. Bu kadar açık ve net. Türkiye'nin ihtiyaçlarına göre düşünmeliyiz.'' Kılıç, toplantının ardından beraberindekilerle Çarşamba ilçesinde yapımı süren Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Ali Fuat Başgil Hukuk Fakültesi inşaat alanında incelemelerde bulundu.