Polislerin avukatlarından ortak açıklama

Conrad Otel'de 19 avukatın katılımı ile saat 18.00'de başlayan toplantıda konuşan Av. Kemal Şimşek; “Şu çok iyi bilinmelidir ki bu soruşturmalar hukuki soruşturmalar değildir. Tamamen yargı makamları dışında başka unsurların talimatlarıyla yönlendirilmiştir. Bizzat siyasi iktidar sahiplerinin verdiği talimatlarla yürütüldüğü, kendi beyanları ile kamuoyuna mal olmuş olup, izahtan da vareste bir durumdur. Siyasi iktidara mensup birçok bakan da müvekkillerimize yönelik bir soruşturma yapılacağını 8 aydan beri her mahfilde ifade etmektedirler. Kamuoyunda 'Büyük rüşvet ve yolsuzluk operasyonları' olarak bilinen 17 ve 25 Aralık 2013 tarihlerindeki operasyonlar içerisinde şüpheli olarak bulunan kişiler arasında mevcut siyasi iktidarda görev yapan 4 bakan ve 2 bakan çocuğu ile iktidara yakın birçok işadamı bulunmaktadır. Bu soruşturmalar siyasi iktidar tarafından anayasal sistem ihlal edilerek engellenmiş ve eşi benzeri görülmemiş hukuksuzluk ve kıyımlar yaşanmıştır. O tarihten sonra bu operasyonları yapanlar cezalandırılmalı, yasa dışı bir örgüt gibi kamuoyuna lanse edilmeliydi. Şu an yapılan da budur" dedi.

SUÇ DUYURUSUNDA BULUNULACAK

Av. Kemal Şimşek, “Yapılan tüm hukuksuzlukların karşısında hem savunma makamında bulunan avukatlar olarak, hem de Türkiye Cumhuriyeti'nin bir ferdi olarak sonuna kadar bulunacağımızı, ülkemizde yakın tarihte yaşanmış ve yaşanan olayların arkasında cereyan eden maddi gerçeklerin ortaya çıkması için tüm hukuki yolları kullanacağız.. Gerek ulusal mahkemeler, gerekse AİHM olmak üzere tüm uluslararası platformlar nezdinde gerekli tüm girişimleri yapacağız. Aralarında İstanbul Cumhuriyet Başsavcısı, İstanbul Sulh Ceza Hakimi, TEM,Güvenlik Şube, Çevik Kuvvet, İstihbarat şubelerden sorumlu İstanbul Emniyet Müdür Yardımcıları, şube müdürleri, görevli personel ve İstanbul Adliyesi'nde görevli özel güvenlik hakkında suç duyurusunda bulunacağız" dedi.

'SAYIN BAŞBAKAN BU DOSYA KAPSAMINDA DİNLENMEMİŞTİR'

Açıklamanın ardından söz alan Av. Sıddık Filiz; “Sayın Başbakan Recep Tayyip Erdoğan bu dosya kapsamında dinlenmemiştir. İddia edilen husus doğrudan olmayıp dolaylı dinlendiği hususudur. Türk hukukunda dolaylı dinleme diye bir kurum yoktur. Dinlenilen şahıslar üzerinden sayın başbakanımızın Kasım ve Aralık aylarında 3,4 veya 5 defa telefonunu kullanarak konuşma yaptığı görülmekte. Bunun bilgi ve belgeleri asla tarafımıza verilmemiştir. Bu dinleme yapılmış mıdır, yapılmamış mıdır? Buna ilişkin herhangi somut bilgi veya belge tarafımıza verilmemiştir" diye konuştu.

'SORGUDA PARALEL DEVLET KELİMESİ DAHİ GEÇMEDİ'

Bir habercinin, Başbakan Erdoğan'ın polis fezlekelerinde geçtiğini söylediği 'dönemin başbakanı ifadesinin' yer aldığı bir belge size gösterildi mi? Paralel devletle ilgili bir soru soruldu mu?" sorusuna Av. Ömer Turhanlı; “Dönemin başbakanı iddiasıyla ilgili bize herhangi bir belge ya da bilgi verilmedi. Bize zaten dosyanın inceletilmesi de sağlanmadı" dedi. Avukat Turhanlı paralel devlet sorusuna da; paralel devletle de ilgili ne emniyette ne savcılıkta ne mahkemede paralel devlet kelimesi bile geçmedi. Hiçbir avukat arkadaşımız buna rastlamadı. Sadece casusluk yaptınız, evrakta sahtecilik yaptınız, usulsüz dinleme yaptınız bu üç hususun cevaplandırılması isteniyor. Kesinlikle paralel devlet yok. Paralel devlet iddiası bir takım yayın kuruluşları tarafından köpürtülen, yanlış, yalan kamuoyunu yanıltmaya yönelik beyanlardır" diye cevap verdi.