'Protokollerin ruhu muhafaza edilmeli'

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Türkiye ile Ermenistan arasında imzalanan protokollerle ilgili olarak Ermenistan Anayasa Mahkemesinin verdiği kararı değerlendirerek, "Protokollerin lafzı ve ruhu muhafaza edilmelidir" dedi.

Yayınlanma: 22.01.2010 - 12:01
Abone Ol google-news

Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu, Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevde ile yaptığı basın toplantısında bir soru üzerine, Türkiye'nin protokollerin imzalanmasını müteakiben bir hafta içinde bunları Meclis'e sunduğunu, Ermenistan'da ise protokolleri parlamentoya sunmadan önce Anayasa Mahkemesinden onay alma sürecinin bulunduğunu hatırlatarak şunları söyledi: "Onay alma sürecinde Anayasa Mahkemesinin ortaya koyduğu hukuki mütalaaların Ermenistan anayasası içinde ne kadar bağlayıcı olduğuyla ilgili tabii birtakım mülahazalar yapılabilir. Ancak bizim için protokollerin lafzı ve ruhu muhafaza edilmelidir. Bu lafzına ve ruhuna getirilen bazı kısıtlamalar ya da protokolleri parçalayarak bazılarına öncelik verme çabaları, bir sonraki aşamada bazı unsurların gerçekleşeceği gibi sıralamalar, tabii ki bu protokollerin lafzına ve ruhuna uygun düşmez."

Ermenistan Anayasa Mahkemesi'nin gerekçeli kararı açıklandıktan sonra Dışişleri Bakanlığında, ayrıca Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ve Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ile kapsamlı değerlendirme yaptıklarını ifade eden Davutoğlu, Türkiye'nin Ermenistan ile bu süreci başlatırken bir vizyon perspektifiyle yola çıktığını belirtti. Davutoğlu, "Bu vizyonda Ermenistan gibi komşu bir ülkeyle ilişkilerimizi tam ve gerçek anlamıyla en kapsamlı şekilde normalleştirme hedefini güttük ve bu hedef çerçevesinde hareket ettik. Protokoller de bu hedef çerçevesinde hazırlandı" diye konuştu. "Bugün de biz bu protokollerin lafzına ve ruhuna sadık kalmaya devam ediyoruz" diyen Davutoğlu, kararlı olduklarını ve Türkiye'de bu konuda çok güçlü bir siyasi irade oluştuğunu belirtti. Türkiye'nin bu konudaki kaygı ve çekincelerini geçen hafta içinde bütün ilgili taraflara aktardığını söyleyen Davutoğlu, Ermenistan Dışişleri Bakanı Edvard Nalbantyan ile uzun bir telefon görüşmesi yaptığını ve kaygılarını bu görüşmede de muhatabına aktardığını ifade etti. Nalbantyan'a bu perspektife nasıl başladıklarını bir kez daha hatırlattığını belirten Davutoğlu, onun da bu kayıtların Türkiye ile Ermenistan'ın başta anlaştığı hususları etkilemediğini kendisine söylediğini bildirdi.

Davutoğlu, "Ancak biz bu konuda daha açık ve net görüşler istiyoruz" dedi. Dışişleri Bakanı, bugün ABD Dışişleri Bakanı Hillary Clinton ile telefon görüşmesi yapacağını, ayrıca bütün bu müzakereleri yürüten İsviçre ile de görüşeceklerini belirterek, "Bu hukuki mütalaalarımızı ve kaygılarımızı taraflara daha da kapsamlı şekilde ileteceğiz" ifadesini kullandı. Kendileri için önemli olanının, bu sürecin sağlıklı şekilde devam etmesi olduğunu kaydeden Davutoğlu şöyle konuştu: "Önemli olan, bu sürecin zedelenmeden, hukuki anlamda sakatlanmadan, tüm unsurlarıyla devam etmesi ve kapsamlı bir normalleşmeye ulaşmamızdır. Bu doğrultuda Türkiye'nin güçlü bir siyasi iradesi mevcuttur ve bu devam edecek. Ancak protokollerle ortaya çıkacak tablonun da değişmemesi gerekir. Bu protokollerin hedeflediği unsurların, içindeki komisyonlar da dahil olmak üzere, bütün unsurların hep birlikte kabul edilmesidir. Protokollerin içinde seçmece bir şekilde şunlar kabul edilebilir, bunlar ise anayasanın başka unsurlarına irtibatlıdır dediğinizde, o zaman protokolleri bir bütün olarak görme şansımız kalmaz. Biz bu konuda daha açık, net bir tablo bekliyoruz. Bu çerçevede de görüşmelerimiz sürecek. Umut ederiz ki süreç istediğimiz o vizyonu gerçekleştirecek şekilde devam eder."

 

Türkiye-Ürdün ilişkileri

Davutoğlu, Türkiye ile Ürdün ilişkilerinin özel ilişkiler olduğunu belirterek, iki ülke arasındaki istişarelerin en kapsamlı şekilde devam ettiğini kaydetti. Cumhurbaşkanı Gül'ün Ürdün ziyareti sonrasındaki gelişmeleri gözden geçirdiklerini söyleyen Davutoğlu, bu ziyaret öncesi ve sonrasında alanın kararların ikili ilişkilere yeni boyutlar kattığını belirtti. Türkiye ile Ürdün arasında vizelerin tümüyle kalktığını kaydeden Davutoğlu, görüşmelerinde vizelerin kalkmasından sonra uygulamalarda karşılaşılacak sıkıntıları gözden geçirdiklerini ve gerekli tedbirleri almaya karar verdiklerini ifade etti. Serbest Ticaret Anlaşmasının uygulamalarını da gözden geçirdiklerini belirten Davutoğlu, Türkiye, Ürdün, Suriye ve Lübnan arasında vizelerin tümüyle kalkması ve yakın zamanda Lübnan ile de Serbest Ticaret Anlaşmasının imzalanmasının ardından, bu dört ülke arasında serbest ticaret bölgesi anlamında kurulacak bir oluşumu gözden geçirdiklerini, böylece ülkeler arasında hiçbir sınır olmaksızın geliş gidişlerin kolaylaşacağını ifade etti.

Ürdün ile de Yüksek Düzeyli Stratejik İşbirliğinin kurulmasına ilişkin atılacak adımları ele aldıklarını kaydeden Davutoğlu, böylece Orta Doğu'da çok güçlü bir ekonomik işbirliği alanının ortaya çıkacağını, Türkiye'nin bu teşebbüsleriyle bölgede barışın karıcı temellerini oluşturma çabası içinde bulunduğunu söyledi. Görüşmede bölgesel sorunları da gözden geçirdiklerini ifade eden Davutoğlu, Filistin konusunda yürütülen müzakereleri ve Filistinliler arasında uzlaşı çalışmalarına birlikte nasıl katkı yapılabileceğini ele aldıklarını belirtti. Ürdün Dışişleri Bakanına, Türkiye'nin Filistin ve Orta Doğu barış sürecine yönelik çabalarını aktardığını söyleyen Davutoğlu, bu çerçevede birlikte ortak davaya nasıl katkıda bulunabileceğini ele aldıklarını kaydetti. Bölgedeki gelişmeleri de değerlendirdiklerini söyleyen Davutoğlu, iki ülkenin bölgede birçok soruna ortak bir perspektifle yaklaştığını belirtti.

Irak'ın toprak bütünlüğüne verilen öneme işaret eden Davutoğlu, bölgedeki gerilimlerin barışçıl yollarla aşılmasına önem verildiğini ifade etti. Davutoğlu, Orta Doğu barış sürecinin, nihai sonucu yaşayabilir bir Filistin devletinin olması temelinde bir an önce başlatılması konusunda aynı perspektife sahip bulunulduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Bölgede barışın hakim olması için ne yapılması gerekiyorsa Türkiye ve Ürdün birlikte yapmaya kararlıdır" diye konuştu.

Cevde'nin konuşması

Ürdün Dışişleri Bakanı Nasır Cevde de Türkiye ile Ürdün arasındaki işbirliğinin her alanda kendini gösterdiğini, dışişleri bakanları olarak iki ülke arasında oluşturulan diyaloğa önem verdiklerini kaydetti. Geçmiş dönemlerde iki ülke arasında yapılan karşılıklı üst düzey ziyaretleri hatırlatan Cevde, kendisinin de ikinci kez Türkiye'ye geldiğini belirtti. Cevde, kendilerine gösterilen ev sahipliği için de teşekkür etti. Cumhurbaşkanı Gül'ün, Ürdün'e yaptığı ziyaret sırasında çok sayıda ikili anlaşmaya imza atıldığını belirten Ürdün Dışişleri Bakanı, bugün yaptıkları görüşmede, ayrıca bölgesel konularda birlikte yapılacaklara değindiklerini söyledi.

Arap-İsrail sorununu ve özellikle Filistin sorununu görüştüklerini kaydeden Nasır Cevde, Türkiye'nin bölgede önemli rol oynadığına inandıklarını belirtti. Cevde, Filistin ile İsrail arasındaki müzakerelere yeniden başlanmasını ve sorunun en kısa sürede çözüme kavuşturulmasını dilediklerini söyledi. Cevde, Kudüs'ün de önemli ve hassas bir konu olduğunu, bu bölgede yapılan her türlü değişikliğin, yeni yerleşimlerin inşasının ya da kazıların bölgenin hassasiyetine farklı bir boyut katmakta olduğunu belirtti. Kudüs'ün kendileri için "kırmızı çizgi" ve bölge için çok önemli bir alan olduğunu söyleyen Cevde, bölgedeki tüm yeni yerleşim inşaatlarının yasa dışı olduğunu vurgulayarak, bu hassas meselenin de ileride çözüme kavuşturulmasını umduklarını kaydetti. Nasır Cevde, Türkiye ile Ürdün arasında Yüksek Düzeyde Stratejik İşbirliği Konseyi kurulması konusunda gelişme olup olmadığı yönündeki soruya, "bu konuda yüzde yüz bir uzlaşma içinde bulunduklarını, ancak tarihler ve sürecin ayrıntılarının belirlenmesi için çalışmaların sürdüğünü" söyledi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler