Ressamın 'Güleryüzlü Sohbetler'i

Yeniden gündeme getirilen söyleşilerden ortaya dostluklar ve yaşanmışlıklarla dolu bir kitap çıkmış. Güleryüz, "Bir ressamla ressamın, sanatçıyla sanatçının konuşmalarından akla hayale gelmeyen şeyler çıkabilir" diyor.

Ressamın 'Güleryüzlü Sohbetler'i
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 13.08.2011 - 10:17

Sanat yaşamında 50 yıllık bir süreci geride bırakan Mehmet Güleryüz, 1990’lı yıllarda bir kadın dergisi için yaptığı röportajlarını “Güleryüzlü Sohbetler” başlığıyla kitaplaştırdı. Ressamlığıyla, oyunculuğuyla, çok yönlü ve muhalif kişiliğiyle her zaman farklı bir duruş ve tavır sergileyen Güleryüz, yaklaşık 20 yıl önce ressamlardan gazetecilere, tiyatroculardan operacılara uzanan farklı meslek sahipleriyle birçok röportaj yapmış, bu röportajlar uzun yıllar boyunca sanatçının kütüphane raflarında kaldıktan sonra bir kitap projesiyle yeniden gündeme gelmiş ve ortaya dostluklar, yaşanmışlıklarla dolu bir kitap çıkmış.

Güleryüz’ün röportaj yaptığı kişiler arasında birçoğu bugün hayatta olmayan Avni Arbaş, Erol Akyavaş, Selim Turan, Şakir Eczacıbaşı gibi isimlerin yanı sıra Komet, Neş’e Erdok, Güler Sabancı, Ara Güler gibi isimler de var. Güleryüz ile bu röportajlar hakkında konuştuğumuzda “Tanıdığım, sanatını sevdiğim, kişiliğini ve sanatını iyi bildiğim kişilerle görüştüm, bu yüzden de başka kimsenin soramayacağı soruları sorabildim” diyor.

Abidin Dino, Aziz Nesin, Mualla Anhegger gibi isimlerle yaptığı konuşmaların kendisini son derece etkilediğini belirten Güleryüz, “Kimle konuşuyorsan olay ona göre açılır veya sıkışır” demekten alamıyor kendini. İçeriden bir bakışla sorulan soruların önemini de şöyle vurguluyor: “Bir sanatçıyla gazetecinin yaptığı konuşmadan çıkanlar Türkiye’yi ilgilendirebilir; ama bir ressamla bir ressamın, bir sanatçıyla bir sanatçının konuşmalarından akla hayale gelmeyen şeyler çıkabilir. İşte bu gerçekten hareketle röportajları yapmaya başladım.”

Güleryüz, röportajların, anın yakalanması, karşı karşıyalığın enerjisinin verilmesi ve konuşma sırasında ortaya çıkan doğaçlamalardan dolayı önemli olduğunu söylüyor. Gerçekten de belki, hiçbir zaman tanışamadığımız ya da tanışamayacağımız biriyle yapılmış bir röportajı okumak, çoğu zaman o kişiyle karşı karşıya gelmiş, konuşuyormuşuz izlenimini yaşatır. Ama burada röportajı yapan kişinin önemi de yadsınamaz; bazen bir röportaj yapmak o kişi hakkında bir yazı kaleme almaktan daha zordur, röportaj yapılacak kişi ve mesleği hakkında bilgi sahibi olmak, kişinin o anki ruh halini ve kişiliğini göz önünde bulundurmak ve en önemlisi de söyleşiyi sorulacak doğru sorularla yönlendirerek ortaya samimi bir sohbetin çıkmasını sağlamak belli bir birikim gerektirir.

Tam da bu noktada Mehmet Güleryüz’ün konuştuğu kişilerle yıllara dayanan dostluğu, ortak anılarının olması, örneğin bir ressam dostuyla konuşurken ona resmin tekniğine ya da Akademi anılarına yönelik sorular yöneltmesi, “Güleryüzlü Sohbetler” adını verdiği kitaptaki söyleşilerin de güleryüzle okunmasını sağlıyor. Yıllar önce yapılmış bu röportajlar siyah beyaz bir fotoğraf albümüne bakarken duyumsadıklarımıza benzer duygular yaşatıyor…


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler