Savcılıktan saldırı hakkında yazılı açıklama

Diyarbakır'da dün HDP'nin düzenlediği mitingde 3 kişinin ölümü 100'den fazla kişinin yaralanmasına neden olan bombalı saldırıyla ilgili çok yönlü soruşturma sürerken, bombanın metal bilyelerle güçlendirilen ve TNT patlayıcı yerleştirilen piknik tüpü olduğu belirtildi.

Bombalı saldırının ardından Ankara'dan gelen uzman ekiplerin de destek verdiği istihbarat ve terör uzmanlarından oluşan ekipler, İstasyon Meydanı ve çevresinde bulunan tüm Mobese ve güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Ekipler, kamera kayıtlarından bombanın miting alanına nasıl getirildiği ve failin kimliğinin tespitine yönelik çalışma yapıyor.

Patlamayla ilgili adli soruşturma da devam ediyor. Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz ve Emniyet Müdürü Halis Böğürcü gece boyu çalışmaları yönetti. Olayla ilgili olarak sabah saatlerine kadar 1 Cumhuriyet Başsavcı vekili ve 4 Cumhuriyet Savcısı'nın da çalışmalara refakat ettikleri belirtildi.

TNT OLABİLİR

Saldırıda bomba haline getirilerek kullanılan piknik tüpü ve bomba parçalarının kriminal incelemesi de devam ediyor. Olay yerinde inceleme yapan uzmanlar, saldırıda kullanılan patlayıcının büyük olasılıkla TNT olduğunu söyledi. Uzmanlar patlayıcı maddenin içinde yaklaşım 250 civarında metal bilye konulduğunu ve yerleştirilen bir düzenekle patlamanın gerçekleştirildiğini kaydetti. Olay yerinde de parçalanmış bir telefon ve telefon bataryası da incelemeye alındı.

İstihbarat uzmanlarının da dün gece patlayan tüpün üzerinde bulunan parmak izi ile ilgili karşılaştırma işlemi yaptıkları kaydedildi.

BAŞSAVCI SOLMAZ:HER İHTİMAL TİTİZLİKLE ARAŞTIRILIYOR

Soruşturmayı yöneten Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcısı Ramazan Solmaz, olaya ilişkin yazılı bir açıklama yaptı. Mitingin yapıldığı İstasyon Meydanı'nda ilk patlamanın saat 17.46, ikinci patlamanın 17.48'de meydana geldiğini belirten Başsavcı Solmaz, olayda iki vatandaşın hayatını kaybettiğini söyledi.

Patlama ve sonrasında yaşanan izdiham nedeniyle 100'ün üzerinde vatandaşın yaralandığını kaydeden Solmaz, şöyle dedi:

"Bazı kolluk görevlilerinin de patlama esnasında ve sonrasında yaralandığı olay hakkında soruşturma başlatılmıştır. Otopsiler 2 Cumhuriyet Savcısı nezaretinde 2 Adli Tıp Uzmanı ile gerçekleşmiş olup, olay kapsamında diğer delillerin toplanması için ayrıca bir Cumhuriyet Savcısı görevlendirilmiştir. Miting alanında, patlama olayından yaklaşık 2 saat öncesinde yüksekten düşmesi sonucu hayatını kaybeden 1999 doğumlu R.Y. isimli bir çocuğun ölümünün patlama olayına bağlı olmadığı tespit edilmiştir. Olayla ilgili başlatılan soruşturma kapsamında delillerin toplanması ve faillerin tespitine yönelik olayın yerinde Terör Suçları Soruşturma Bürosu'ndan sorumlu Cumhuriyet Başsavcı Vekili ile Terör Suçları Soruşturma Bürosu'nda görevli Cumhuriyet Savcısı nezaretinde Olay Yeri İnceleme ekiplerince gerekli inceleme yapılarak olay ve olay yeri ile ilgili kamera görüntüleri ve olay yerinde bulunan delil niteliğindeki materyaller muhafaza altına alınarak incelenmeye başlanmıştır. Şahsım nezaretinde 1 Cumhuriyet Başsavcı Vekili, 4 Cumhuriyet Savcısı ile meydana gelen olayla ilgili yürütülen soruşturma tüm ayrıntılarıyla çok yönlü olarak devam etmekte olup, olası her ihtimalin titizlikle araştırılmaktadır."

OLAY YERİNE KARANFİLLER BIRAKILDI

Aralarında Diyarbakır Barosu ve İnsan Hakları Derneği'nin de bulunduğu sivil toplum örgütleri saldırıyı kınadı. Yaklaşık 2 bin kişi merkez Yenişir İlçesi Ofis Semti'nde toplanarak patlamanın olduğu yere yürüdü. Yürüyüş sırasında Türkçe ve Kürtçe sık sık, 'Baskılar bizi yıldıramaz', 'Kürdistan Faşizme mezar olacak' ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile hükümet aleyhine sloganlar attı.

'Her şeye rağmen barış' yazılı pankart eşliğinde patlamanın yaşandığı alana giden protestocular olayda yaşamını yitirenler için 1 dakikalık saygı duruşunda bulundu. Sivil toplum örgütleri adına konuşan Diyarbakır Barosu Başkanı Tahir Elçi, saldırıya vahşet olarak değerlendirerek, şunları söyledi:

"Bu katliam girişimi Halkların Demokratik Partisi'ni baraj altında bırakmak isteyen güçlerin girişimi olup, seçim sonucunu etkilemeye yönelik bir provokasyon girişimidir. Seçim süreci boyunca HDP'ye yapılan sistemli saldırılar ve dün Diyarbakır'da yaşadığımız olaylar bizi bugün ve yarın seçim sandığında olabilecekler ile 8 Haziran sonrası gelişmeler konusunda büyük kaygılar taşımamıza neden olmaktadır. Seçim sürecince yapılan saldırılar ve dün yapılan bombalı saldırılar karşısında halkımızı HDP yöneticileri göstermiş oldukları soğukkanlı, demokratik ve barışçıl tutumları nedeniyle selamlayarak kutluyoruz. Ülkemizde yakaladığımız barış ortamının maalesef bir seçime feda edilmeye çalışıldığını kaygıyla izlemekteyiz. Gerilim arttırılarak çatışmalar yaratılarak, kan dökülerek seçim iradesine ve seçim sonuçlarına müdahale edilmektedir. Ülkemiz bölgemiz ve Diyarbakır bu süreçleri çok gördü ve çok büyük acılar yaşadı. Artık tüm bunlara yeter diyoruz. İçinde bulunduğumuz Ortadoğu'daki savaş atmosferi bize uzlaşı ile yakalanan barışın ne kadar değerli olduğunu bizlere bir kez daha göstermektedir. Buradan bir kez daha belirtmek istiyoruz ki, tüm sorunların çözüm adresi parlamento olup her kesimin ve görüşün temsil etmesini istemek ve sağlamak demokrasinin en temel kuralıdır. Bunun dışında yürütülen politikalar ne olursa olsun ülkenin çatışma ortamına girmesinin temel nedenidir. Bizler STK'lar olarak tüm bu provokasyon ve saldırılıları şiddetle kınarken, bu provokasyonları yapanlar kadar bu provokasyonların yapılmasına zemin hazırlayanların da onlar kadar suçlu olduklarına inanmaktayız. Bu çerçevede herkesi sağduyulu davranmaya ve olumlu açıklamalarda bulunmaya davet ederken, yetkilileri de etkin önlemler almaya ve bu sadırların gerçek faallerini ortaya çıkarmaya davet ediyoruz. STK'lar olarak tüm bu süreçten kaygı duyarken her şeye rağmen barış diyoruz."