Selendi Davası'nda 38 sanığa ceza

38 kişiye 8 ay ile 45 yıl arasında hapis cezası verildi. Aralarında 3 mağdur Roman vatandaşın da bulunduğu diğer sanıklar ise delil yetersizliliğinden beraat etti.

Selendi’de 2010 yılında yılbaşı gecesi, bir kahvede Romanlar’a saldırı ile başlayan olaylar, kısa sürede Romanlar’ın ev ve iş yerlerinin taşlanmasına dönüştü. 5 Ocak’ı 6 Ocak’a bağlayan gece, Manisa’nın Selendi ilçesinde 35 yıldır yaşayan, 75 kişilik Roman topluluğu iddiaya göre, ’Selendi bizimdir bizim kalacak’, ’Burası Selendi buradan çıkış yok’, ’Çingeneler buradan gitsin’ sloganları eşliğinde yaklaşık bin kişinin saldırısına uğradı.

Roman evleri, çadırları, arabaları yakıldı, yıkıldı, tahrip edildi. Olaylar sırasında polis yetersiz kaldı. Romanlar mahalleden jandarma gücüyle kurtarıldı. Selendili Romanlar, Manisa’nin Salihli ilçesine göç ettirildi.
Manisa Cumhuriyet Başsavcılığı olaya karıştıkları iddia edilen 80 sanık hakkında ’halkı kin ve düşmanlığa alenen tahrik etmek’, ’kamu malına zarar vermek’, ’mala zarar vermek’, ’silahla tehdit’, ’2911 sayılı Gösteri ve Toplantı Yürüyüşleri Kanununa muhalefet’ suçlarından 3 yıldan 150 yıla kadar hapis cezası istemiyle dava açıldı. Kamu güvenliği sebebiyle davanın Uşak’ta görülmesine karar verildi.

Uşak 2. Asliye Ceza Mahkemesi’nde bugün görülen 22. duruşmaya sanık avukatları ile müşteki avukatlarının yanı sıra CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu, AB Delegasyonu Siyasi İşler Danışmanı Sema Kılıçer, Roman Derneği Başkanı Yücel Tutal katıldı. Tutuksuz yargılanan sanıklar ise duruşmaya gelmedi. Duruşmada sanık Y.K.’nin avukatı Yücel Çapraz müvekkilinin olaylara karışmadığını, Selendi’de tanınmış bir iş adamı olduğunu belirterek beraatini istedi. Beş sanığın vekili Avukat Emine Dündar ise davaya yeni müdahil olduğunu dile getirerek dava dosyasını incelemek için ek süre istedi.

SELENDİ’DE İNSANLIĞA KARŞI SUÇ İŞLENMİŞTİR

Roman vatandaşların avukatlarından Necati Özdemir ise olayların 5 Ocak 2010 tarihinde gerçekleştiğini, yargılamanın yaklaşık 5 yıl sürdüğünü anlatarak, mahkemenin sanıkları en üst sınırdan cezalandırmasını istedi. Selendi olaylarının benzerlerinin Türkiye’de meydana gelmemesi için hassasiyetle değerlendirilmesi gerektiğine dikkati çeken Özdemir, "Selendi’de insanlığa karşı bir suç işlenmiştir. Suçun niteliği bu bakımdan değerlendirilmelidir. Kendi ülkelerinde adeta mülteci konumuna düşürülen Roman vatandaşlar, Türkiye, hatta tüm dünya bu mahkemenin vereceği kararı bekliyor" dedi.

CHP’Lİ ROMAN VEKİL PURÇU DAVAYA MÜDAHİL OLMAK İSTEDİ

Davaya müdahillik talebinde bulunan CHP İzmir Milletvekili Özcan Purçu ise söz alarak Selendi’de yaşanan olayların travmasının hala sürdüğünü söyledi. Milletvekili Purçu, Selendi’de bugün hiçbir Roman vatandaşın yaşamadığına dikkati çekip, "Selendi’de evler otomobiller yakılmış, insanlar linç edilmeye çalışılmış, anneler babalar evlatlar evlerini bırakıp başka yerlere göç etmek zorunda kalmıştır. Selendi’de insan hakları ihlal edilmiş, yaşama hakkına kast edilmiştir. Benzeri olayların bir daha tekrarlanmaması için mahkemenin vereceği karar çok önemli. Mahkeme bu sanıkları en ağır şekilde cezalandırmaz ise bu tür olaylar yeniden yaşanır" ifadelerini kullandı.

Mahkeme Başkanı Hakim Mehmet Fatih Çamkesen, verilen aranın ardından yargılamanın sona erdiğini belirterek kararı açıkladı. 80 sanıktan 38 sanık TCK’nın 216. maddesi olan ’halkı kin ve düşmanlığa tahrik ve aşağılamak’tan ve TCK’nın mala zarar vermeye dair 151, 152. maddesinden 8 ay ile 45 yıl arasında ceza aldı. Diğer sanıklar beraat etti.

BURSA’DA SORUMLULAR AYNI CEZAYI ALMALI

Roman Hakları Derneği Başkanı Yücel Tutal da duruşma çıkışında yaptığı açıklamada, karara sevindiklerini belirterek bunun Roman mahallelerindeki olası linç girşimlerini önlemede etkili olmasını umduklarını ifade etti. 1,5 yıldır davayı takip etmelerinin ve müdahil olmalarının bunda etkili olduğunu düşündüklerini belirten Tutal, "Hazırladığımız Selendi raporunun da bunda etkili olduğunu kanısındayız. Bu sonucun diğer Bursa İznik’teki dava için örnek teşkil etmesini bekliyoruz. Orada da suçlular beraat etti, ancak biz dernek olarak ’halkı kin ve nefrete sürüklemek’ sebebiyle suç duyurusunda bulunduk. Bu davada sorumluların ceza alması bundan sonra Roman mahallelerine yönelik linçlerin önüne geçmede faydalı olacak" dedi.