'Şiddet gören şiddet uyguluyor'

Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi Psikiyatri Bölümü Öğretim Üyesi ve Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Aytekin Sır, silah alanların psikiyatrik muayeneden geçirilmesi, aksi takdirde silahın verilmemesi gerektiğini söyledi.

Sır, son yıllarda Türkiye'de silahlanmanın yaygınlaşmaya başladığını belirtti. İnsanların özellikle son yıllarda silahların ön planda tutulduğu dizilerden etkilendiğini ve bunun da silahlanmanın etkilerinden biri olduğuna değinen Sır, şöyle dedi: ''Birçok film ve dizilerde özellikle silah ön plana çıkarılıyor. Oysa, polis dizilerdeki gibi yoğun silah kullanmıyor. Türkiye'de silahlanma giderek artıyor. Av için kullanıldığı iddia edilen pompalı tüfeklerle silahlanma daha da yaygınlaştı. Kendilerini korumak düşüncesiyle silah ruhsatına başvuruda bulunanlar psikiyatrik muayeneden geçirilmeli, aksi takdirde silah verilmemelidir. Kendini kontrol edemeyen insanlara silah verilmesi istenmeyen sonuçlar doğuruyor. Yani kişinin kendi dürtü ve kontrolünü kendi sağlıyor olması lazım; yoksa her sinirlendiğinde kızdığında silahını çekiyorsa, silaha sarılıyorsa o kişi isterse vatandaş olsun, polis olsun, isterse asker, kim olursa olsun bu insanlara silah verilmemeli.''

Sır, Güneydoğu Anadolu'daki aile içi şiddetin Türkiye ortalamasının üzerinde olduğuna da değinerek, her şeyden önce şiddetin ortadan kaldırılması gerektiğini de belirtti.

Çocuklar ve kadınların şiddete daha çok maruz kaldığını ifade eden Sır, şunları söyledi:
''Anne çocuğuna şiddet uyguladığında çocuk da diğer kardeşine uyguluyor ve bu böyle dalga dalga gidiyor. Toplumuzda baba çocuğuna, abi kardeşine, dahası kimin gücü kime yetiyorsa şiddet uygulamaktadır. Şiddet uygulayanların çoğu küçüklüğünde, çocukluğunda şiddet gören insanlardır. Yani şiddet gören şiddet uyguluyor. Suç örgütleri de daha çok şiddete uğramış kişileri tercih ediyor, çünkü onlar daha acımasız oluyor ve diğer insanlara da çekinmeden şiddet uygulayabiliyor veya katliamlar yapabiliyor. Şiddeti ortadan kaldırmak için özellikle çocukların aile içerisinde, okulda, yaşamın her alanında şiddete karşı eğitilmesi lazım. Sorun ancak böyle çözülebilir.''

"Silah bir güç gösterisi haline geldi"

Prof. Dr. Sır, bölgede üstünlüklerini zekalarıyla gösteremeyenlerin silah, kardeş sayısı ve aşiretiyle güçlerini göstermeye çalıştığını belirtti.

Bazı kişilerin, silahını diğer insanların görebileceği şekilde taşıdığını kaydeden Sır, ''bölgede silah güç olarak kullanılıyor. Silah taşıyanların çoğu 'bak ben ne kadar güçlüyüm, 'bak benim silahım var ha' diyerek diğer insanlara tehditte bulunuyor. Burada devletin önce hukuk devleti olduğunu göstermesi gerekiyor. Yani bizim için önemli olan aşiret sayısının kalabalıklığı değil veya insanların taşıdığı silahın kaç kalibre olduğu değil, bizim için önemli olan hukukun üstünlüğüdür'' dedi.

Sır, özellikle sevinirken bile Türkiye'de insanların bu sevinçlerini silahla ifade ettiğine dikkati çekti. Sevinç gösterilerinde çoğu zaman insanların nereden geldiği belli olmayan bir kurşunla hayatını kaybettiğini kaydeden Sır,şöyle dedi: ''Bu konuda devletin mutlaka hukukun üstünlüğünü kanıtlaması gerekiyor. Yani orada o suçluyu mutlaka bulacak. MOBESE kamerasıyla mı bulacak, peşine mi düşecek, Nasıl olacaksa suçluyu bulacak ve sanki adam öldürmüş gibi yargılayacak, mahkeme önüne çıkaracak. Böyle olmadığında insanlar ciddi bir şekilde mağdur oluyorlar ve karşılığında da herhangi bir şey elde edemiyorlar. Herhangi bir tazminat da söz konusu olmuyor. Belki şu olabilir: Devlet suçluyu bulamıyorsa kişi devletten tazminat alabilir, çünkü devlet insanların güvenliğini sağlamak mecburiyetindedir. Ya o insanlara o silahı vermeyecektiniz ya da eğer silahı veriyorsanız onun takibini yapacaktınız.''