Şiddet kader değil

Sosyal Destek Programı (SODES) kapsamında yürütülen ''Kadınlarla Buluşuyoruz'' projesi çerçevesinde, Gaziantep'te özellikle göç alan Düztepe ve Üçoklar Mahallesi'ndeki evler 6 kişilik bir ekiplerce ziyaret edildi.

Proje Koordinatörü Aynur Yıldıran, yaptığı açıklamada, toplam 2 bin 323 kadınla görüştüklerini, kadınlara şiddetin kader olmadığını anlattıklarını, şiddete uğramaları halinde başvurabilecekleri kurumlara ilişkin bilgilendirildiklerini söyledi.
Yıldıran, şöyle konuştu:
''Görüşmeler sırasında kadınların profilini ortaya koymaya yönelik bir anket de yaptık. 2 bin 184 kadından bin 386'sı görücü usulü evlenmiş. 2 bin 311 kadından 671'i okuma yazma bilmiyor, bin 111'i ilkokul mezunu. Ayrıca bin 183 kadından 715'i yaşadığı şiddeti bizimle paylaştı, 18'inin konuşması aile bireyleri tarafından engellendi, 58'i konuşmak istemedi.''

Projeleriyle kadınlara maddi ve hukuksal destek sağlanmasına yardımcı olduklarını vurgulayan Yıldıran, ''Kadınların hayatlarında gözlenen somut değişiklikler, projemizin başarılı olduğunu ortaya koyuyor. Ayrıca projemizle iki mahallede 'kadın danışma odası' açacaktık. Düztepe Mahallesi'nde yer bulamadığımız için açamadık. Üçoklar Mahallesi'nde ise inşaatı devam eden Sosyal Hizmetler Toplum Merkezinde bu birimimizi açacağız'' diye konuştu.

''Şiddet için bahane çok"

Yıldıran, saha çalışması sırasında bir araya geldikleri kadınlardan, kadına şiddet uygulamak için her şeyin bahane edilebildiğini öğrendiklerini söyledi.
Geleneksel yapının erkeklere, ''Bu kadın senin malın, sen ne istersen yapabilirsin'' dediğini, buna karşı çıktıklarını dile getiren Yıldıran, şunları anlattı:
''Kadın da bir insandır, o da bir bireydir. Onun da hakları var, ancak erkekler böyle görmüyor. Erkekler, 'o kadın benim eşim, benim namusum, çıkma dersem çıkmayacak dışarı' diyor. Bu erkekler için de zor aslında. Pencereden baktın kabahat, giydin kabahat, annene gittin suç. Erkek egemen bakış açısı, 'ben erkeğim her şeyi ben bilirim, o bir şey bilmez bir şeyden anlamaz. Ben ne dersem de onu yapmak zorunda' diyor. Şiddetin bahanesi çok. Şiddet için her şey bahane edilebiliyor. Biz hiçbir zaman kadınların bütün sorunlarını çözebileceğimizi iddia etmedik. Projeyle bir zemin hazırladık, bir bakış açısı sunduk. Kadın olduğumuz için kadınlar bize güvendi, sorunlarını bizimle paylaştı.''