'Şimdiye kadar hep ihracat yapıyorduk'

Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) Başkanı Başaran Ulusoy, ''2010 dünyada sıkıntıların yaşandığı bir yıldı. Buna rağmen Türkiye, turizmde ithalat yapan bir ülke oldu. Şimdiye kadar hep ihracat yapıyorduk'' dedi.

'Şimdiye kadar hep ihracat yapıyorduk'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 07.01.2011 - 14:38

İstanbul İl Kültür ve Turizm Müdürlüğünce kentin 2010 yılı turizm verileriyle ilgili Four Seasons Otel'de düzenlenen toplantıda konuşan TÜRSAB Başkanı Başaran Ulusoy, İstanbul'un medeniyetlere ev sahipliği yapan bir şehir olduğunu söyledi. Sürdürülebilir bir ekonominin turizmle sağlanabileceğini ifade eden Ulusoy, bu nedenle kültür varlıklarının korunması ve restorasyonların dikkatle yapılması gerektiğini belirtti. Arkeoloji Müzesi'nde 15 yıllık bir yenileme ve gelişim projesine imza attıklarını bildiren Ulusoy, ''İstanbul, sadece eğlence ve alışveriş merkezi olarak değil, kültür varlıklarıyla da ön plana çıkmalıdır. Turlarla İstanbul'a gelen ziyaretçinin kalış süresini bir haftanın üzerine çıkarmak suretiyle İstanbul'u 'gezdim, gördüm, gittim' şeklinde bir şehir olmaktan çıkarmalıyız'' dedi.

Kültür varlıkları konusunda Kültür ve Turizm Bakanlığı'nın İstanbul'a ayrı bir kanunla yer vermesi gerektiğini anlatan Ulusoy, şunları kaydetti: ''İstanbul'la ilgili bir tanıtım ofisi kurulması fikrini destekliyoruz. İstanbul ve Antalya bir marka. Bu markaları çoğalttıkça uluslararası arenada daha da tanınırız. İstanbul'un tanıtımı, bünyesinde kültür varlıkları özelliklerini bozmadan bir çözüme kavuşturulmalı. Birçok yere 40 sene sonra da gitseniz aynıdır. Ancak bizde 5 yıl sonra bile bir yer aynı kalmıyor. İstanbul'da bir Beyoğlu, Sultanahmet, tarihi yarımada kalmış. İstanbul'da kültür değerlerinin korunması açısından gerekli hassasiyetin gösterilmesini arzu ediyorum.''

2010 yılında başarılı bir sezon geçirdiklerini söyleyen Ulusoy, ''2010 dünyada sıkıntıların yaşandığı bir yıldı. Buna rağmen Türkiye, turizmde ithalat yapan bir ülke oldu. Şimdiye kadar hep ihracat yapıyorduk. İç turizmde arzu ettiğimiz rakam 15 milyon insanı gezdirmekti. Mısır, Lübnan, Ürdün, Suriye, Hırvatistan ve Prag sokaklarında Türkçe konuşulan bir atmosferin hissedildiğini gördük'' diye konuştu.

'İstanbul marka şehir'

Turizm Yatırımcıları Derneği (TYD) Başkanı Turgut Gür de Türkiye'nin dünya turizmi içinde 7. sırada olduğunu ifade etti. Atatürk'e ve Türk ulusuna, Cumhuriyet'in 100. yılına ulaşıldığında dünyanın ilk 5'i arasında yer alma sözü olduklarını belirten Gür, bu nedenle sadece deniz, kum, güneş değil, her şeyin içinde bulunduğu bir İstanbul'a hazırlanmak gerektiğini kaydetti. İstanbul'un 2 kıtanın birleştiği, 3 imparatorluğun başkenti ve kültürlerin merkezi olduğunu belirten Gür, İstanbul gibi bir başka şehrin olmadığını söyledi.

İstanbul'da 2010 sonu itibariyle 110 bin yatak bulunduğunu anlatan Gür, şöyle devam etti: ''İstanbul'da otellerde yüzde 72'lik doluluk oranı vardı. Bu yeterli değil tabii. Kullanım kapasiteni artırmamız lazım. Yeni yatırım yapmadan mevcut tesislerin kullanım kapasitesini yüzde 70'den 80'e çıkardığımızda yüzde 10 kullanım kapasitesi çıkar. İstanbul bir cazibe merkezi, bir marka. Ancak marka yeni tanıtılıyor. Marka tanıtımı zaman alıcı bir iştir. İstanbul'a gereken ilgi, bilgi, strateji ve çalışma pek verilmemiş. Son yıllarda gayret var.'' İstanbul'un her tarafının değişmesi gerektiğini bildiren Gür, ''İstanbul'da yeni otoyollar açılırken etrafı gecekondularla doluyor. İstanbul'u yönetenler neredeydiniz? Turist geldiği zaman İstanbul'u tarihi ve kültürel zenginliği içinde görmeli. İstanbul bundan böyle bu anlamda planlanmalı. Ancak böyle planlanırsa marka olur'' dedi.

İstanbul'u planlarken dünyaya baktıklarını ve hangi ülkelerden kaç kişinin geldiğini, ne kadar konaklandığını incelediklerini vurgulayan Gür, konuşmasını şöyle sürdürdü: ''Dünyada 100 kilometrelik bir sahil bandına yerleşen başka bir şehir yok. Bu nedenle 25 milyonluk İstanbul'u hayat etmek lazım. Biz bunları düşünerek yatırımlarımızı yapıyoruz. Bu kapsamda çok çeşitli bölgelerde yatırımlarımız var. Fuar meydanları, kongre merkezlerini artırıyoruz. İstanbul'da 51 tane projemiz var. Bunların birçoğu hayata geçiyor. Her ay oteller açıyoruz. 2011'de 32 bin yatağı devreye sokacağız. Bunun 8 bini Anadolu yakasında. Bu bölgede otel, toplantı, kongre merkezleri yoktu. Artık İstanbul'da merkezileşmekten ziyade bölgeler oluşuyor. İstanbul'da kültür seviyesi yükseldikçe, milli gelir artıkça, insanların yaşam tarzları değiştikçe otellerin kullanım yüzdeleri de artıyor. Bu nedenle yatırımlarımızı bu noktada geliştiriyoruz.''
 

Otellerin doluluk oranı

Turistik Otelciler İşletmeciler ve Yatırımcılar Birliği (TUROB) Başkanı Timur Bayındır da bir önceki yıla göre İstanbul'da otellerin doluluk oranının yüzde 5-11 oranında arttığını bildirdi.
İstanbul'un gittiği yolun doğru olduğunu söyleyen Bayındır, ''Bu kentte insanların aradığı her şey var. 77 milletten insan İstanbul'a geliyor. Demek ki doğru yoldayız. Bunu daha da çeşitleyip, az gelenlerin daha çok gelmesini sağlamalıyız. Hindistan'dan her sene 30 milyon insan yurt dışına çıkıyor. Bunun 500 bini neden İstanbul'a gelmesin?'' dedi.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler