'Sine-i millet' için ne gerekiyor?
Anayasa Mahkemesi'nin kapatma kararı verdiği DTP, daha önce açıkladığı sine-i millete dönme kararını uygulamaya koymaya hazırlanırken, sine-i millete dönmenin yolu için TBMM Genel Kurulu'ndan geçiyor.
Anayasa Mahkemesi'nin kararının ardından Ahmet Türk bugün yaptığı açıklamada "Meclis çalışmalarından fiilen çekildikleri"ni açıklarken, Anayasa ise sine-i millet kararının uygulanmaya konulması için TBMM Genel Kurulu'nun onayını şart koşuyor. Anayasaya göre ara seçim için 28 milletvekilliğinin boşalması gerekiyor. Bu durumda 3 ay içinde ara seçime gidilmesi gerekiyor. Kapatılan DTP'nin milletvekillerinin istifaları halinde, halen 6 boş üyeliğin olduğu TBMM'de boşalan sandalye sayısı 27'e yükseliyor. İstanbul Bağımsız Milletvekili Ufuk Uras'ın da DTP'lilere destek vermesi ve istifa etmesi durumunda ise boş üyelik sayısı ara seçim için gerekli olan 28'e ulaşıyor.
Hesaplar bu yönde olsa da Anayasa'nın 84'ncü maddesi milletvekili istifasının Genel Kurul'da kabul edilmesini öngörüyor. Anayasa'nın 84'ncü maddesi "İstifa eden milletvekilinin milletvekilliğinin düşmesi, istifanın geçerli olduğu TBMM Başkanlık Divanınca tespit edildikten sonra, TBMM Genel Kurulunca kararlaştırılır" hükmünü taşıyor.
DTP milletvekillerinin istifasının kabulü içinse genel kurul salonunda bulunanlar arasından kabul oylarının ret oylarından bir fazla çıkması gerekiyor. Bu sayı ise 139'dan az olamıyor.
Devamsızlıktan da milletvekilliği düşüyor
Meclis İçtüzüğü'nün "üyeliğin düşmesi" ile ilgili 135'nci maddesi ise "İstifa eden, Türkiye Büyük Millet Meclisine seçilmeye engel bir suçtan dolayı hüküm giyen, kısıtlanan, üyelikle bağdaşmayan bir hizmeti sürdürmekte ısrar eden, Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmayan milletvekilinin üyeliği, 136, 137 ve 138 inci maddelere göre düşer" hükmünü öngörüyor.
Bu hükme göre de DTP milletvekillerinin özürsüz, izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim gününe katılmamaları halinde milletvekilliğinin düşmesi gündeme gelecek.
İçtüzüğün 138'nci maddesine göre de kapatılan DTP milletvekillerinin Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmamaları halinde, devamsızlıkları Başkanlık Divanınca tespit edilecek, Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderilecek. İçtüzüğün 138'nci maddesinde şöyle deniliyor:
"Bir milletvekili Meclis çalışmalarına özürsüz veya izinsiz olarak bir ay içinde toplam beş birleşim günü katılmazsa devamsızlığı Başkanlık Divanınca tespit edilir ve Anayasa ve Adalet Komisyonları üyelerinden kurulu Karma Komisyona gönderilir. Karma Komisyon, yasama dokunulmazlığının kaldırılmasındaki hükümlere göre durumu inceler ve raporunu hazırlar. Bu raporu görüşen Genel Kurul devamsızlık sebebiyle milletvekilliğinin düşmesi gerektiğine üye tamsayısının salt çoğunluğu ile karar verirse, üyeliği düşer. Üyeliğinin düşmesi istenen milletvekili isterse Karma Komisyonda ve Genel Kurulda kendisini savunur veya bir üyeye savundurur. Son söz her halde savunmanındır. Oylama, Karma Komisyon raporu üzerindeki görüşmelerin tamamlanmasından itibaren yirmidört saat geçmeden yapılamaz. Bir yasama yılı içinde izinsiz veya özürsüz olarak toplam kırkbeş birleşimden fazla yok sayılan milletvekilinin yolluklarının üç aylığı kesilir. "
Sine-i Millet Türk siyasi hayatına ne zaman girdi
Kapatılan DTP'nin Meclis çalışmalarından fiilen çekildiklerini açıklamasıyla gündeme gelen "sine-i millet" Türk siyasi tarihine 1947 yılında DP ile girdi.
"Sine-i millet" tartışması en çok Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesiyle alevlendi, SHP bu yöntemi uygulanacağını söyledi, DYP de bu söyleme destek verdi, ancak sine-i millete dönüş olmadı. O dönem sadece DYP Milletvekili Murat Sökmenoğlu "sine-i millete" döndü.
Türkçe sözlükte, "milletin bağrı-göğsü-kucağı" biçiminde tanımlanan "sine-i milleti" Türk siyasi tarihine ilk kez 1947 yılında iktidardaki CHP'nin Başkanı Recep Peker'in hükümetin bütçesini eleştiren DP Sözcüsü Adnan Menderes'in konuşmasından sonra Celal Bayar kullandı.
Gazeteci Hakkı Devrim'in hazırladığı "Demokrasinin 50 Yılı" çalışmasına göre, Türk siyasi tarihine geçen "sine-i millet" tartışması bu süreçte şöyle yaşandı:
Bayar ilk kez Meclis'ten çekileceklerini açıkladı
Başbakan Recep Peker, bütçeyi Meclise sundu. Muhalefetteki DP'nin sözcüsü Adnan Menderes adını ilk kez o tarihteki, bütçe eleştirisiyle duyurdu. Menderes'in ağır eleştiri karşısında Recep Peker, "Sayın Menderes'in, psikopat bir ruh halini yansıtan bütçe konuşması..." ifadesini kullandı. Demokrat Parti Genel Başkanı ve muhalefet lideri Celal Bayar, DP'lilere "Arkadaşlar, Meclis'i terk ediyoruz" dedi. Ancak bu "sine-i millete" dönmek olarak algılanmadı. Milli Şef İsmet İnönü'nün Bayar ile Köşk'te yaptığı görüşmede, DP Meclis'teki müzakerelere katılmayı sürdürdü.
DP Lideri Bayar, 3 Nisan 1947 yılında da "Meclis'ten çekileceklerini" açıkladı. Sine-i millete dönmek anlamına gelen bu açıklamayı Bayar, "gizli rey, açık tasnif olarak" da bilinen anti demokratik seçim yasasının üzerinde CHP'nin ısrar etmesi üzerine yaptı.
Ancak 12 Temmuz'da Milli Şef İnönü'nün yine devreye girmesiyle uzlaşma sağlandı. Ve sine-i millet Bayar'ın bu açıklaması ile Türk siyasi tarihine geçti.
SHP dile getirdi, Sökmenoğlu istifa etti
Türk siyasi tarihinde "sine-i millet" ikinci kez Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesi tartışmaları sırasında gündeme geldi. Cumhurbaşkanlığı'na aday olan dönemin Başbakanı Turgut Özal'ın adaylığına karşı çıkan SHP Genel Başkanı Erdal İnönü 19 Ekim 1989'da yaptığı açıklamada, "Meclis'ten çekilebileceklerini" söyledi. Bunu DYP destekledi. 22 Ekim'de SHP'li milletvekilleri İnönü'ye "sine-i millete" dönmek için yetki verdi. Ancak, İnönü, 27 Ekim'de yeni bir açıklama yaparak "sine-i milletin" yanlış anlaşıldığını belirterek özür diledi. O dönem siyasi gündemin en önemli maddesi haline gelen "sine-i millet" tartışması da İnönü'nün özür açıklamasıyla noktalandı. Ancak, DYP'den Hatay Milletvekili Murat Sökmenoğlu, 31 Ekim'de Turgut Özal'ın cumhurbaşkanı seçilmesinin ardından milletvekilliğinden istifa ederek "sine-i millete" dönen ilk siyasetci oldu. Aynı zamanda Meclis Başkanvekili olan Sökmenoğlu'nun "sine-i millete" dönme kararı çerçevesinde verdiği istifası 30 Aralık'ta TBMM Kurulu'nda oylanarak kabul edildi.
DTP hayata geçirecek
Türk siyasi yaşamına DP ile giren 'sine-i millet'e dönme tehdidini son olarak DTP dile getirdi. DTP dile getirmekle kalmayarak 'sine-i millet'i uygulama kararlılığını 'Meclis çalışmalarından fiilen çekildiği'ni açıklayarak ortaya koydu.
En Çok Okunan Haberler
- Rus basını yazdı: Esad ailesini Rusya'da neler bekliyor?
- Yeni Ortadoğu projesi eşbaşkanı
- Esad'a ikinci darbe
- İmamoğlu'ndan Erdoğan'a sert çıkış!
- ‘Yumurtacı müdire’ soruşturması
- Çanakkale'de korkutan deprem!
- Naci Görür'den korkutan uyarı
- 6 asker şehit olmuştu
- Kurum, şişeyi elinin tersiyle fırlattı
- ‘Toprak bütünlüğü’ masalı ve Suriye: İmkânsız bir ülke