Sinüzit yazın da görülebiliyor

Prof. Dr. Tabak, yaptığı açıklamada, sinüslerin kafatası içinde bulunan, burnun iki yanına simetrik olarak dağılmış hava boşlukları olduğunu, kemik dokunun içinde bulunduğunu, burun içini saran zara benzeyen bir zarla kaplandığını ifade etti.

Nezle ile sinüzit belirtilerinin benzer olduğunu, sinüslerin içinde salgı birikmesi ve ödem nedeniyle dokuların şiştiğini böylece sinüslerin dışarı açılmasını sağlayan deliğin tıkandığını dile getiren Tabak, bunun sonucunda da sinüs boşluğuna havanın dolayısıyla oksijenin giremediğini, salgının da dışarı çıkamadığına ve sonuç olarak mikropların üremesi için de doğal bir besi yeri oluştuğuna işaret etti.

''Kış hastalığı zannedilen sinüzit yaz mevsiminde de görülebiliyor'' ifadesine yer veren Tabak, deniz ve havuza girildikten sonra, gölgede rüzgara maruz kalmanın, sinüsleri besleyen damarlarda daralmaya neden olabildiğini belirtti.

Sağlıklı bireylerin, yaz mevsiminde soğuk algınlığına pek yakalanmadığını ancak alerjik nezlesi olan ve kronik burun tıkanıklığı yaşayan bir kişinin kafa üşümesi yaşamasının sinüziti de beraberinde getirdiğini ifade eden Tabak, alerjik nezlenin tedavi edilmesi ve burnun açık tutulmasının sinüzit olasılığını azalttığını dile getirdi.

Tabak, aşırı rüzgarlı havalarda deniz veya havuza girdikten sonra güneşte saçların kurutulmasını da önerdi.

''Çocuklarda sinüzit olmaz'' anlayışının anne babaların kafasına yerleştirilmiş yanlış bir bilgi olduğunu da belirten Tabak, ''Hemen hemen her yaşta görülebilen sinüzit, özellikle alerjik çocuklarda en sık görülen enfeksiyon hastalıklarından biri'' ifadesinde de bulundu.