Siyasette üslup tartışmaları...
Siyasi liderlerin giderek artan tartışmaları, polemikleri toplumsal kaos ortamını da tetikleyebiliyor.
Siyasi liderlerin her geçen gün dozunu arttırarak sürdürdüğü tartışmaları ve polemikleri, kullandıkları düzeysiz üslupleri, topluma ve siyasi parti tabanlarına olumsuz yansıyor, şiddet içerikli üsluplar toplumsal şiddetin de artmasına neden oluyor. Toplum, liderlerin tavrıyla özdeşleşebiliyor, kendi tavırlarına bunu yansıtabiliyor. Sosyologlar ve psikologlar, “Siyasetteki sert üsluplar toplumsal şiddete yol açıyor. Bunun önüne geçmek için siyasi liderler mutlaka üsluplarını kontrol ve denetim altına almalı” dediler.
Sosyolog Birsen Gökçe, siyasi liderlerin üsluplarının konuların ciddiyetini de ortaya koyduğunu belirterek “İnsanlar birbirlerine karşı acımasız konuşmaya başlıyor. Bu acımasızlıklık topluma yansıyor, toplumsal şiddete meydan veriyor” dedi. Şiddet ile üslup arasında çok yakın bir ilişki olduğuna dikkat çeken Gökçe “Hergün gazetelerde ‘baba 7 çocuğunu, karısını öldürdü’ gibi haberleri okuyoruz. Siyase gerilim arttıkça insanlar arasındaki ilişkilerde yeni yeni şiddet gösterilerine tanık oluyoruz. Topluma rol model olan bu insanların bu şekilde konuşmaları toplumu daha çok etkiliyor. Lider demek insanların o kişileri kendilerine örnek alması demektir. Öğretmenimizi, sevdiğimiz insanları örnek alırız. Liderler de örnek alınmak istiyorlarsa üsluplarını mutlaka kontrol ve denetim altına almalıdırlar. Bunun başka yolu yok, onlar ilişkilerini yumuşattıkça bu topluma da yansır” diye konuştular.
Sosyal psikolog Prof. Dr. Çiğdem Kağıtçıbaşı ise liderlerin sert üsluplarının, güç gösterilerinin özellikle daha düşük ekonomik ve eğitimli kesim üzerinde hayranlık duyulmasına neden olabileceğine ve o liderle özdeşleşme yapabileceğine dikkat çekti. Kağıtçıbaşı “Daha düşük eğitimli, özellikle erkeklerde kuvvetliye hayranlık var. Bu bizim kültürümüzde var, onun için daha çok güç gösterisi yapan kişiye ‘aferin’ denilebiliyor ve psikolojik olarak özdeşleşme oluyor” dedi.
Kağıtçıbaşı, iletişimin kavgasız, gürültüsüz olmasında eğitimin önemine dikkat çekerek “Ben, Prof. Dr. Nazlı Baydar, Zeynep Cemalcılar ile birlikte İstanbul’daki 8-10 devlet okulunda genç ergenlerde duygusal ve sosyal gelişmeyi destekleyici, iletişimi kavgasız, gürültüsüz götürebilicekleri iletişimin nasıl olacağı ile ilgili çalışma başlattık. TÜBİTAK destekli çalışma ile rehberlik derslerinde verilmek üzere böyle bir eğitim programı hazırlıyoruz, önümüzdeki ilkbaharda bu çalışmanın başlamasını planlıyoruz” diye konuştu.
Tartışmalar, parti tabanlarına yansıyor
Psikiyatrist Muzaffer Uyar da Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile ana muhalefet partisi lideri Kemal Kılıçdaroğlu son dönemde yaşanan sert tartışmalara ve üsluplara değinerek “Liderler arasında uzun yıllar süren tartışmalar, insanlar arasında kanıksanır hale geldi. İnsanlar, siyasetçiler için ‘kahvede kavga eder gibi kavga ediyorlar, konuşuyorlar, biz lafımıza dikkat etmliyoruz ama onların etmesi gerekir’ gibi kelimeler kullanıyorlar. Ama zaman zaman bu üslupların farklı görüşe sahip partililer arasında da sert tartışmaların yaşanmasına neden olduğunu görebiliyoruz, tartışmalar tabana yayılabilir” uyarısında bulundu. Uyar, siyasi tartışmaların, yurttaşın siyasete olan saygısını da yitirmesine neden olduğunu kaydetti.
En Çok Okunan Haberler
- Bahçeli'nin açıklamaları sahaya nasıl yansıdı?
- Cinsel içerikli videolar çeken karı-koca tutuklandı
- PKK Suriye’nin Silahlı Kuvvetleri Oluyor
- İstanbul'da berber ücretlerine dev zam!
- Kılıçdaroğlu’ndan videolu mesaj
- CHP ne yapmalı?
- Özgür Özel, Erdoğan'a seslendi
- Ölü ve yaralılar var!
- 'Hukuki başvurular yapılacaktır'
- Anlattığı anlar ortaya çıktı!