Siyasilerden Cumhuriyet Bayramı mesajı

Siyasiler, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle kutlama mesajları yayımladılar.

Siyasilerden Cumhuriyet Bayramı mesajı
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 28.10.2010 - 10:52

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül

Cumhurbaşkanı Abdullah Gül, Cumhuriyet Bayramı nedeniyle bir mesaj yayınladı. Mesajında, "Cumhuriyet'in kuruluşunun 87. yıl dönümünü kıvanç ve coşkuyla kutlarken, sizlere en derin sevgilerimi ve muhabbetlerimi sunuyorum" diyen Gül, Türkiye Cumhuriyeti'nin aziz milletin Büyük Atatürk önderliğinde azim ve inançla yürüttüğü mücadele sonucunda, halkın iradesine dayalı, modern bir devlet olarak kurulduğunu belirtti. Türk milletinin Cumhuriyet'in ilanının ardından egemenlik hak ve yetkisini elde ederken, Türkiye'nin de, Atatürk'ün öncülüğünde, Meclisin rehberliğinde her alanda büyük bir dönüşüm sürecine girdiğini kaydeden Gül, şunları dedi: "Cumhuriyet Bayramı vesilesiyle şunu ifade etmek isterim ki: 87 yılda büyük hamleler gerçekleştiren ve önemli başarılara ulaşan Türkiye, geleceğe umutla bakmaktadır. Geçmişten gelen birikimiyle, son yıllarda muazzam bir gelişme ivmesi yakalayan Türkiye, dünyanın saygın ve güçlü bir ülkesi olma yolunda yürüyüşüne kararlılıkla devam etmektedir. Önemli yapısal reformlar gerçekleştiren, demokrasisini olgunlaştıran, insan hak ve hürriyetleri konusunda ciddi mesafe alan Türkiye, memnuniyet verici bir istikrar süreci yakalamıştır. Türkiye, potansiyeliyle, gerçekleştirdiği reformlarla, büyüyen ekonomisi, olgunlaşan demokrasisi, akılcı, yapıcı ve çok boyutlu dış politikasıyla, dünyada dikkatleri üzerine toplamaktadır. Uluslararası alandaki ağırlığı sürekli artan Türkiye'nin, çevresinde ve dünyada barış ve güvenliğin sağlanması için daha etkin rol üstlendiğinin altını çizmek isterim. Bunları söylerken, geçmişte 'Avrupa'nın hasta adamı' olarak görülen, ancak bugün dinamizmi ve başarısı tüm ülkeler tarafından kabul edilen, pek çok ülke ve bölge için ilham kaynağı haline gelen bir ülkeden söz ediyoruz. Türkiye'nin geleceğinin çok parlak olduğunu hepimizin görmesi lazım. Ülkemizin bu konumunu korumak ve ağırlığını sürdürmek için, dünyanın yeni şartları doğrultusunda, hızlı hareket etmek zorundayız. Bugün artık barış, istikrar, huzur ve refahın yolu, demokratik değerler ve insan hakları standartlarının yükseltilmesinden geçmektedir. Bu nedenle yakaladığımız gelişme ivmesini koruyarak, yarının daha güçlü, daha huzurlu, daha müreffeh Türkiye'sini elbirliğiyle inşa etmek için çalışmaya devam edeceğiz. Bu süreçte temel önceliğimizi, demokratik, özgürlükçü yeni bir anayasa yapılması başta olmak üzere; siyasi, ekonomik ve toplumsal alanlarda en ileri standartların Türk halkına sunulması oluşturmaktadır. Ülkemizin mutluluğu ve refahı için, milletimizin her ferdinin eşit imkan ve fırsatlardan yararlanması için, anlayış birliği içinde gayret gösterilmesinin önemini vurgulamak istiyorum. Neticede Türkiye'nin; hukukun üstünlüğüne dayalı, hak ve özgürlüklerle ilgili sıkıntıların ortadan kalktığı, bireyin odakta olduğu birinci sınıf bir demokrasi olmasını istiyoruz. Gelecek nesillere mutlu, huzurlu, müreffeh bir ülke bırakmak istiyoruz."
 

'Her sorun kendi mecrasında çözüme kavuşacaktır'

Cumhurbaşkanı Gül, daha gelişmiş bir demokrasinin, özgürlüklerin en geniş manada kullanılması, insanların kendini ifade edebilmesi, içte birlik ve kardeşliğimizi pekiştireceği gibi, dışta da Türkiye'nin itibarını yükselteceğini belirterek, "Temel amacımız, Cumhuriyetimizi korumak ve yüceltmek, ülkemizi Atatürk'ün hedef gösterdiği muasır medeniyet seviyesine ulaştırmak ise, önümüzde başka bir yol veya seçenek yoktur" dedi. Türkiye'nin bu hedefleri yakalayacak güç, birikim ve potansiyele sahip olduğundan şüphe duymadığını ifade eden Gül, şöyle devam etti: "Bunu yaparken en büyük kuvvet kaynağımız milletimiz ve muasır medeniyet hedefinin taşıyıcısı Yüce Meclisimiz olacaktır. Kısır tartışmaların, gereksiz çekişmelerin enerjimizi nasıl heba ettiğini geçmişte hep gördük ve yaşadık. Sorunlarımızı, konuşarak, tartışarak, diyalogla, sağduyu içinde çözebiliriz. Şundan emin olunmalıdır ki: Her sorun kendi mecrasında, demokratik bir zeminde çözüme kavuşacaktır. Bu vesileyle daha yapıcı, hoşgörülü ve bütünleştirici olunmasının önemini de bir kez daha hatırlatmakta yarar görüyorum. Özgüvenimizi yüksek tutup, ortak hedeflerde buluşma başarısını gösterdiğimiz sürece, daha da kuvvetleneceğimize, büyüyeceğimize, gelişeceğimize samimiyetle inanıyorum. Büyük bir milletin fertleri olarak güzel bir geleceğe hep beraber yürüyoruz. Cumhuriyetimizi var eden değerlere daima sahip çıkacağız. Türkiye'yi evrensel değerlerin yol göstericiliğinde hep beraber yarınlara taşıyacağız. Esasen Büyük Atatürk'ün gösterdiği istikamet de budur. Bu duygularla, yurt içindeki ve dışındaki bütün vatandaşlarımızın, geleceğimizi emanet edeceğimiz sevgili çocuklarımızın ve gençlerimizin Cumhuriyet Bayramını kutluyorum. Cumhuriyetimizin kurucusu Atatürk'ü, silah arkadaşlarını ve bu toprakları vatan yapan aziz şehitlerimizi saygı ve rahmetle, gazilerimizi minnetle anıyorum. Bütün vatandaşlarımıza bu büyük bayram gününde selam ve sevgilerimi sunuyorum."
 

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin

TBMM Başkanı Mehmet Ali Şahin yaptığı yazılı açıklamada Cumhuriyet'in milletin yeniden dirilişinin simgesi, çağdaş bir devlet kurarak tarih sahnesindeki seçkin ve saygın yerini yeniden alışının ifadesi olduğunu belirtti. Cumhuriyetin yeni ufuklar açtığını, başlangıcından sonuna kadar her safhası eşsiz mücadelelerle dolu Kurtuluş Savaşı'nın milletin üstün fedakarlıkları sonucu kazanılmış görkemli bir zafer olduğunu kaydeden Şahin şunları söyledi: "Milletimiz, ülkemizin işgali karşısında ortak bir ruhla tek vücut olmuş, Meclisimizin açılmasıyla birlikte kurtuluşumuza ve ardından Cumhuriyetimize uzanan şanlı bir yürüyüş başlatmıştır. İnsanlık tarihi, milletlerin böylesine sarsılmaz bir ortak iradeyle kendi kurtuluş destanlarını yazdıklarına çok nadir şahit olmuştur. Dünya tarihinde Milli Mücadelesini yürüterek milli egemenliğe dayalı bir devleti kuran kahraman bir Meclis'e sahip tek ülke olmanın onurunu her zaman yaşıyoruz. Cumhuriyetimizi ilan eden Yüce Meclisimiz, milletimiz için vardır ve daima halkımızın hizmetindedir. Demokrasimizin kalbi olan Meclisimiz, ülke sorunlarının çözüleceği, milletimizin beklentilerinin karşılanacağı yerdir. Kuruluşundan bugüne kadar milletimiz için güven kaynağı olan bu yüce çatı, Aziz Atatürk'ün emaneti olan Türkiye Cumhuriyeti'nin çağdaş uygarlık düzeyine ulaşması için yoğun çaba göstermektedir. Cumhuriyetimiz, gücünü, temelinde barındırdığı ortak tarih ve kader birliğinden, milletimizin bağımsızlığa olan inancından ve hedeflediği çağdaşlaşma idealinden almıştır. Cumhuriyetimizi demokrasiyle taçlandırma başarısını gösteren ülkemiz, her alanda sürekli gelişmekte ve güçlü bir geleceğe doğru emin adımlarla yürümektedir."

Cumhuriyetin 87'nci yıldönümünde kalkınma hamlesinin büyük bir hızla sürdürüldüğünü de belirten Şahin Türkiye'nin önündeki yeni hedefin Cumhuriyetin 100'ncü yılı olan 2023'te dünyanın en büyük on ekonomisinden biri haline gelmek olduğunu kaydetti. Milletçe el ele verildiği taktirde ulaşılamayacak hedef aşılamayacak engel olmadığını ifade eden Şahin, "Demokrasimizi güçlendirmeye, özgürlüklerimizi genişletmeye, hukuk sistemimizin standartlarını yükseltmeye, ekonomimizi daha da büyütmeye çalışmalıyız. İnanıyorum ki; Cumhuriyetimiz ve demokrasimiz genç nesillerin omuzlarında daha da yücelecek ve ülkemiz muasır medeniyet seviyesinin üzerine çıkacaktır" dedi.

 

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhuriyetin "hiç kuşkusuz" demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacağını vurgulayarak, "Etrafımızda yaşanan bütün olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye Cumhuriyeti bugün, demokratik gelişme ve ekonomik kalkınmasını birlikte sağlayarak bölgesine istikrar ve refah ihraç eden bir ülke haline gelmiştir" dedi.

Başbakan Erdoğan, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle yayınladığı mesajında, Cumhuriyetin ilan edilişinin 87. yıldönümünü büyük bir sevinç ve gururla kutlamanın heyecanının yaşandığını ifade etti.

Milletçe duygu birliğinin büyük bir coşkuyla tezahür ettiği bugünün, Cumhuriyet için ortak değerler etrafında her zamankinden daha güçlü bir şekilde kenetlenme günü olduğuna dikkat çeken Başbakan Erdoğan, "Bugün, bizi biz yapan yüksek değerlerimizi daha gür sesle yüceltecek, geçmişte olduğu gibi bugün de tek yürek olarak haykıracak, el ele, gönül gönüle geleceğe daha bir güvenle bakacağız. Bu son derece anlamlı duruşumuzla, kardeş kavgası çıkarmak için beyhude bir çaba içinde olan şer ve nifak odaklarına da bir kere daha en güzel cevabı vermiş olacağız. Bu duygu birliğimizi geçmişte olduğu gibi bugün de gelecekte de hep koruyacağız. Çünkü biz, farklı dil, inanç ve kültürleri bir arada yaşatan, bizi birbirimize sarsılmaz bağlarla bağlayan, gönüllerimizi kaynaştıran büyük bir adalet ve barış medeniyetinin mirasçılarıyız. Dahası, en zor şartlara ve bütün imkânsızlıklara rağmen hiçbir zaman umutsuzluğa kapılmayan, bağımsızlığından asla taviz vermeyen, inanç ve kararlılıkla sürdürdüğü İstiklal mücadelesini zaferle neticelendiren bir milletiz" dedi.

Mesajında, bu eşsiz zafer üzerinde yükselen Cumhuriyetin "hiç kuşkusuz", demokratik, laik, sosyal bir hukuk devleti olarak ebediyen yaşayacağı vurgusunda bulunan Erdoğan, şöyle devam etti:
"Devraldığımız bu değerli mirası aynı yüksek ruh ve şuurla her geçen gün daha da güçlendirerek Türkiye'yi, Gazi Mustafa Kemal Atatürk'ün işaret ettiği muasır medeniyetlerin ötesine taşımaya kararlıyız. Cumhuriyetimizin kuruluş ideali olan bu hedefe bugün çok daha yakınız. Cumhuriyetimizi bütün değer ve kurumlarıyla özümseyen aziz milletimiz, birik ve beraberlik içerisinde, Türkiye'yi çağdaş dünya devletleri içinde hak ettiği saygın konuma yükseltmek için gerekli olan iradeyi her zaman ortaya koymuştur.
Etrafımızda yaşanan bütün olumsuz gelişmelere rağmen Türkiye Cumhuriyeti bugün, demokratik gelişme ve ekonomik kalkınmasını birlikte sağlayarak bölgesine istikrar ve refah ihraç eden bir ülke haline gelmiştir. Bunda, son yıllarda yakaladığımız siyasi ve ekonomik istikrarın, tam bir hukuk devleti olma yolunda atılan köklü adımların da büyük payı vardır.
Milletçe, bu güven ve istikrar ortamını koruyarak birlik ve bütünlüğümüze, demokrasimize, barışımıza, kardeşliğimize sahip çıkmaya, Cumhuriyetimizin temel değerlerini her türlü sosyal ve siyasi tartışmanın üzerinde tutmaya devam edeceğiz. İnanıyorum ki bundan sonra da, Cumhuriyetimizin çağdaşlaşma hedefleri doğrultusunda çok daha büyük mesafeler kat edecek, çok daha büyük başarılarla Cumhuriyetimizi taçlandıracağız. Bizi aydınlık geleceğimize taşıyan bu inançla, Cumhuriyetimizin 87. kuruluş yıldönümünü ve 29 Ekim Cumhuriyet Bayramımızı kutluyorum. Bu anlamlı günde, başta Cumhuriyetimizin kurucusu Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere İstiklal Mücadelemizin bütün kahramanlarını, eşsiz fedakârlıklarıyla milletimizin gönlünde ölümsüzleşen bütün şehit ve gazilerimizi rahmetle, şükranla anıyor, tüm vatandaşlarımı sevgiyle selamlıyorum."

 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla bir mesaj yayımladı. Kılıçdaroğlu, mesajında Cumhuriyetin 87. yılını büyük bir gurur, onur, mutluluk ve geleceğe güvenle bakarak kutladıklarını belirterek şöyle dedi: "Biliyoruz ki Cumhuriyet özgürlüktür. Cumhuriyet özgür, bağımsız birey yaratmaktır. Cumhuriyet, bireyi kulluktan çıkarıp özgür hâle getirmektir. Cumhuriyet bilimdir, akıldır, yaşamı sorgulamaktır. Cumhuriyet ülkenin ve bireylerin geleceğini güvence altına almaktır. Cumhuriyet halkın iradesine saygı göstermektir. Cumhuriyet toplumun değer yargılarına saygı duymaktır. Cumhuriyet, uygarlaşmadır, çağdaşlaşmadır. Cumhuriyet çağdaş hukuktur. Cumhuriyet, uygarlık kültürünü topluma yaymaktır. Cumhuriyet sanatı ve sanatçıyı yüceltmektir. Cumhuriyet, ahlaki değerlere sahip çıkmak, toplumun ahlaki değerlerini yüceltmektir, Cumhuriyet, bilhassa kimsesizlerin kimsesi olmak demektir. Cumhuriyet aynı zamanda Atatürk'ün Gençliğe Hitabesi'ni bilmek, okumak ve içselleştirmek demektir. Cumhuriyet onun içindir ki düşüncede genç olmaktır Cumhuriyet aynı zamanda zulme ve işgale karşı baş kaldırmaktır."

Kılıçdaroğlu, mayasında özgürlük ve bağımsızlık ateşi bulunan cumhuriyetin kurucusu Mustafa Kemal Atatürk başta olmak üzere, silah arkadaşlarını, cumhuriyetin kuruluşuna giden süreçte seve seve canlarını veren şehitler ile o mücadelenin haklı ve onurlu nişanını taşıyan gazileri, günümüzde cumhuriyet ile cumhuriyetin kazanımlarının korumaya kararlı olanları şahsı ve CHP adına saygıyla, sevgiyle selamladı.

 

DSP Genel Başkanı Masum Türker

DSP Genel Başkanı Masum Türker, Cumhuriyet'in ilanının 87. yıl dönümü dolayısıyla yayımladığı mesajda, Ulu Önder Atatürk ve silah arkadaşlarının bıraktığı en önemli mirasın Türkiye Cumhuriyeti olduğunu belirtti. Türker, Cumhuriyet'in kurulduğundan bu yana olduğu gibi bundan sonra da millet tarafından büyük bir özenle korunacağını ve gelecek nesillere bozulmadan teslim edileceğini ifade etti. Cumhuriyet'in en önemli güvencesinin ulusal bilinç olduğuna işaret eden Türker, açıklamasında şunları kaydetti: ''Cumhuriyet rejimini yücelten en önemli değerlerden biri, katılımcılıktır. Bu bağlamda DSP, Atatürk'ün emanet ettiği bu rejimin korunması, katılımcı demokrasinin geliştirilmesi için üzerine düşeni yapacaktır. Türkiye Cumhuriyeti'nin muasır medeniyetler seviyesine çıkabilmesi ve dünya lideri bir ülke olması için siyasal, sosyal ve ekonomi alanlarında hazırlıklı olan DSP, birliğin korunması için, içindeki ulus sevgisinden başka hiçbir şeye ihtiyaç duymamaktadır. Bu sevgi, ulusumuzu daha aydınlık günlere taşıyacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, köklü, güçlü, laik, demokratik, çağdaş yapısıyla örnek bir ülkedir ve Cumhuriyet rejimi dışındaki yönelimlere de Türk ulusu asla izin vermeyecektir. Ulu önder Atatürk'ü, O'nun kahraman silah arkadaşlarını, şehit ve gazilerimizi rahmetle anıyor, tüm ulusumuzun Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor, sevgi ve saygılarımı sunuyorum.''

 

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk

DP Genel Başkanı Hüsamettin Cindoruk, Cumhuriyet Bayramı'nın 87. yıldönümü nedeniyle kutlama mesajı yayınladı. Cumhuriyetin övünç kaynağının, aynı zamanda geleceğe olan inancın en temel dayanağı olduğunu ifade eden Cindoruk, "Cumhuriyeti sahiplenme, onu koruma ve sakınma konusundaki milli duyarlılığın, son yıllarda ve özellikle bu 87. yıldönümünde böylesine yükselmiş olması, elbette sebepsiz değildir. Gerek Cumhuriyet fikrinin özü, gerekse toplumsal ve bireysel hedefleriyle uzlaşamayan çağdışı bir dünya görüşünün bugün siyasi iktidara egemen olduğu gerçeğini görmek ve bunu açıkça belirtmek zorundayız" dedi.

Cumhuriyetin en temelde millet egemenliği olduğunu vurgulayan Cindoruk, cumhuriyet ve demokrasinin bir bütün olduğunu vurguladı. Cumhuriyeti özümseyemeyenlerin, demokrasiyi içselleştirmelerinin mümkün olmadığını belirten Cindoruk, "Bugün yaşadığımız siyasi kördüğümün ana nedeni, işte bu tutarsızlık ve aykırılıktır" dedi. Cindoruk, bugün Türkiye'de demokrasiyi ana özelliklerinden soyutlayan, 'cumhuriyeti de demokrasiyi de tersinden okuyan' bir iktidarın iş başında olduğunu ifade ederek şöyle devam etti:
"Bu iktidarca hukuksuzluğun hukuk, baskıcı yönetimin özgürlük, bölünme, ayrışma ve kutuplaşmanın ise demokratikleşme sayılıp savunulması bu yüzdendir. 'Yetmez ama evet'çi sözde liberal demokratlarımızı bugün utandıran son anayasa değişikliğinin getirdiği, hukuk ve demokrasi kavramlarıyla adeta alay eder nitelikteki uygulamalara bir bakalım. İşte Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu yeniden oluşturuldu. Nasıl oluşturuldu? Kuvvetler ayrılığı ilkesinin ve tüm ülkede adaletin güvencesi olması gereken bu kurul bugün başbakana bağlı bir bakanlık haline geldi. Aynı oluşum Anayasa Mahkemesi için de geçerlidir. Hukuk devletinin AKP devletine dönüştürülmesi anlamına gelen bütün bu tehlikeli düzenlemelerde siyasi iktidara yardımcı olan, adeta AKP'nin eş başkanı gibi davranan bir Cumhurbaşkanı olgusu ise demokrasimiz adına başlı başına bir talihsizliktir."
 

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan

Saadet Partisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, Cumhuriyetin ilanının 87. yıl dönümü nedeniyle bir mesaj yayımladı. Mesajında, ''İnanç varsa her şey vardır'' diyen Necmettin Erbakan, bunun en somut örneklerinden birinin İstiklal Savaşı olduğunu vurguladı. ''Türk milletinin şanlı tarihinin bu gerçeğin eşsiz örnekleriyle dolu olduğunu'' belirten Erbakan, ''İstiklal Savaşı'nda yeterli topumuz, tüfeğimiz hatta ekmeğimiz yoktu. Ama milletimizin sarsılmaz bir imanı vardı. Bu inanç sayesindedir ki bütün imkansızlıklara rağmen adını tarihe altın harflerle yazdıran bir kurtuluş destanı gerçekleşti. Milletimiz tarihin her döneminde olduğu gibi hiçbir baskı ve dayatmaya boyun eğmeyeceğini, hiçbir emperyalist kuşatmaya geçit vermeyeceğini bütün dünyaya haykırdı'' ifadelerini kullandı.

İstiklal mücadelesi yıllarında, ülkeyi topla tüfekle parçalayamayacağını anlayan güçlerin, bugün çok daha sinsi ve karanlık planlarla bölmeye çalıştığını savunan Erbakan, şunları kaydetti: ''Ülkemizin üzerinde oynanan en sinsi ve en kirli oyunlardan biri terör olaylarıdır. Dış güçler taşeron terör örgütleri eliyle bin yıldır bu topraklar üzerinde kardeşçe yaşayan milletimiz arasına fitne sokmaya çalışmakta, bu yolla bir kardeş kavgası çıkarmayı amaçlamaktadır. Ancak milletimiz sahip olduğu tarihi tecrübe ve sağduyu ile bu karanlık oyuna düşmeyecektir. Bu kardeşliği bozmaya kimsenin gücü yetmeyecektir. İstiklal Savaşında ortaya konan kararlılık ve fedakarlık herkes tarafından yeniden hatırlanmalı. Ülkemiz tarihi bir süreçten geçmektedir. Böyle bir dönemde kısır kavgalar, içi boş tartışmalar yerine bir an evvel yaşanabilir bir Türkiye, yeniden büyük Türkiye ve yeni bir dünyayı kuracak çalışmalar başlatılmalıdır. Bu duygu ve düşüncelerle tüm milletimizin 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı'nı kutluyor, aziz şehitlerimizi rahmetle anıyorum.''
 

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eşbaşkan Gülten Kışanak

BDP Genel Başkanı Selahattin Demirtaş ve eşbaşkan Gültan Kışanak, Cumhuriyet'in 87'nci yıldönümü nedeniyle yaptıkları ortak açıklamada, Cumhuriyetin 29 Ekim'lerde kutlanan bir olgu olmanın ötesine taşınması gerektiğine dikkat çektiler. Cumhuriyet'in 'demokratik bir cumhuriyet'e nasıl dönüştürüleceği konusunda ortak bir tartışma yürütülmesi gerektiğini de kaydeden Demirtaş ve Kışanak şu görüşleri dile getirdiler: "Cumhuriyetin; herkesi kucaklayan, eşit yurttaşlık hukukunu ve bütün farklılıkların özgürlüklerini güvence altına alan, demokratik-çoğulcu-ademi merkeziyetçi bir yapıya kavuşturulabilmesi için demokratik değişim ve dönüşüm artık kaçınılmaz hale gelmiştir. Bu amaçla, toplumsal mutabakata dayalı, demokratik çoğulcu, eşitlikçi yeni bir anayasanın inşası, neredeyse cumhuriyetle yaşıt olan ve cumhuriyetin demokratikleşmesinin önündeki en önemli engellerden biri olan Kürt sorununun çağdaş sivil demokratik bir yöntem olan diyalog ve müzakere yoluyla çözüme kavuşturulması, demokratik katılım ve temsiliyetin sağlanması, ademi merkeziyetçi yerinden öz yönetime geçişin önünün açılması, Anadilde eğitim, düşünce-örgütlenme-siyaset ve inanç özgürlüğünün önündeki tüm engellerin kaldırılması, toplumsal cinsiyet ve fırsat eşitliğinin, sosyal adaletin, hukukun üstünlüğünün sağlanması Türkiye'nin önünde duran acil gündemlerdir. Cumhuriyetin içeriği ancak bu adımlarla demokratikleşebilir, Türkiye'nin çoğulcu yapısına uygun bir demokratik yönetime ancak böylesine köklü değişim ve dönüşüm reformlarıyla ulaşılabilir."

 

CHP Genel Başkan Yardımcısı Gaye Erbatur

CHP Genel Başkan Yardımcısı ve Adana Milletvekili Nevin Gaye Erbatur, partisinin Adana'nın Ceyhan İlçe Başkanlığı Kadın Kolları tarafından 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı nedeniyle İnönü Bulvarı'nda düzenlenen ''Cumhuriyet Şöleni'' adlı kermesin açılışında, kadınların Cumhuriyet sayesinde haklarını kazandığını kaydetti. Cumhuriyetin kadınlar için çok önemli olduğunu vurgulayan Erbatur, ''Atatürk şunu gördü, bir ülkede kadınlar erkeklerle birlikte çalışıp sosyal yaşama katılmazlarsa, o ülke gelişemez. Maalesef Türkiye'de kadınlar bugün için hakkettikleri noktada değiller. Tüm erkeklere sesleniyorum. Eşlerinizi eziyor, kızlarınıza baskı yapıyorsunuz. Lütfen bunu yapmayın. Kadınlar ancak CHP iktidarında hak ettikleri noktaya geleceklerdir'' dedi. Erbatur daha sonra CHP Adana İl Başkanı Zeydan Karalar ve MHP'li Ceyhan Belediye Başkanı Hüseyin Sözlü ile kermesin açılışını yaptı. Kermesten elde edilecek gelirin, maddi durumu yetersiz öğrencilerin eğitim masraflarına harcanacağı kaydedildi.
 

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu

İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Aziz Kocaoğlu, 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı dolayısıyla yayımladığı mesajda, Türkiye'nin her yerinde onurla ve gururla kutlanan büyük bayramın, Cumhuriyet'in simge kenti ve Cumhuriyet devrimlerinin sarsılmaz kalesi İzmir'de de büyük bir coşkuyla kutlandığını belirtti. Aziz Kocaoğlu, mesajında şunları kaydetti: ''Renklerimizi zenginlik, farklılıklarımızı kardeşlik olarak gördükçe, bizi kimse yolumuzdan çevirmeyecektir. Biz ulus olarak türlü zorluklardan bugünlere gelirken, birlik ve beraberliğimizi pekiştiren, çağdaşlaşmanın, aydınlanmanın ve demokrasinin yolunu açan Cumhuriyet değerlerine her koşulda sahip çıkmamız gerektiğini bugün çok daha iyi anlıyoruz. Yaşasın Türkiye Cumhuriyeti.''


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler