Talibandan kurtarılan tekniker Türkiye'de

THY'nin tarifeli uçağıyla Kabil'den Atatürk Havalimanı'na gelen Dikilitaş, beraberindeki görevlilerle bir süre havalimanında bekledi.

Dikilitaş, daha sonra THY'nin tarifeli uçağıyla ailesinin yaşadığı Adana'ya hareket etti.

Afganistan'dan hava yoluyla İstanbul'a, oradan da Adana Havalimanı'na gelen Dikilitaş'ı, annesi Nursel, kardeşleri Aytaç, Işıl, Duygu ve Zekiye Dikilitaş ile yakınları davul-zurna eşliğinde karşıladı. Dikilitaş, annesinin elinden sarma yedi, ilk iş olarak uzayan sakalını kestirdi.

Dikilitaş, şoför arkadaşıyla Celalabad'dan Kabil'e giderken, yolunu kesen Taliban mensuplarınca kaçırıldığını belirterek, ''Çalışmak için gitmiştim. Hayatta her şey olabiliyor. Benim ve ailem için çok zordu ama Allah'a şükür kavuştuk'' dedi.

Taliban mensuplarının kendisine bazen iyi, bazen kötü davrandığını anlatan Dikilitaş, şöyle konuştu:

''Günler böyle geldi, geçti. Benim için zor olan aileme haber verememek ve alamamaktı. Taliban'ın içinde iyisi de kötüsü de var. Onlardan biriyle sohbet ederken ailemle görüşmek istediğimi belirterek yardımcı olmasını istedim. Ailemin yaşadığımı bilmesini istedim. Yalan da olsa anneme iyi olduğumu söylemek istedim. Hiç beklemediğim bir an annemle telefonda görüşmeme izin verdiler. 2 Ocak'ta annemle görüştüm. İyi olduğumu ve merak etmemesini istedim. Bırakılacağımı söylediklerinde ise önce inanmadım.

Biri bana '10 gün içinde seni azat edeceğiz, özgür olacaksın' dedi. Akşam saatlerinde yola çıkardılar. Çok heyecanlandım ve sonunda dağlarda bir süre yol katettikten sonra beni bıraktılar.''

Dikilitaş, Taliban mensuplarının kendisini Müslüman olduğu için bıraktıklarını, karşılığında fidye almadıklarını söylediğini dile getirerek, ''Güçsüz ve zayıf oldum ama hiç umudumu kaybetmedim. Aileme kavuşmamda emeği geçen başta Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Dışişleri Bakanımız Ahmet Davutoğlu ve diğer emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Allah hepsinden razı olsun. Benim düştüğüm duruma hiç kimse düşmesin. Yurt dışında iş olursa bir daha gider miyim bilmiyorum. Zaman ne gösterir bilinmez. Şimdi sadece annemin dizinde uyumak istiyorum'' şeklinde konuştu.

Sertaç Dikilitaş, 9 Ocak 2011'de Afganistan vatandaşı tercüman Hasibullah Danisver ile Celalabad kentinden Kabil'e giderken, Kapisa/Tegab ilçesi Ömer Hel bölgesinde Taliban mensuplarınca kaçırılmıştı.