Tanrıkulu, Ağaoğlu hakkındaki iddiaları meclise taşıdı
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ'a, Türkiye Öğrenci Konseyi (TÖK) Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu'nun Sağlık Bakanlığı'nda müşavir olduğunun ortaya çıkmasının ardından, başkanı olduğu konseylerden usulsüzce para toplatıldığına yönelik iddialarını sordu.
CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, ODTÜ'de yaşanan olayların ardından öğrencileri ve üniversite yönetimi eleştiren Türkiye Öğrenci Konseyi (TÖK)Başkanı Nihat Buğra Ağaoğlu hakkındaki iddiaları meclis gündemine taşıdı.
Tanrıkulu, Sağlık Bakanı Recep Akdağ tarafından yazılı olarak yanıtlanması istemiyle TBMM Başkanlığına verdiği soru önergesinde, ODTÜ'de yaşanılan olaylar sonrasında gelen tepkilerin kamu alanının siyasallaştığını belgelediğini ifade ederek bunu ispatlayan en net örneğin de ODTÜ'de yaşanan polis saldırısının ardından öğrencileri suçlayan açıklamalar yapan Ağaoğlu'nun Sağlık Bakanlığı'nda müşavir olduğu ortaya çıkması olduğunu belirtti.
Ağaoğlu'nun kamu personeli olmasına rağmen aktif siyasi yaşamını sürdürdüğünü, AKP Gençlik Kolları'nın 'istişare' adı verilen pek çok toplantısına katılarak AKP'nin propagandasını yaptığı iddialarının basında yer aldığını belirten Tanrıkulu, diğer yandan Ağaoğlu'nun başkanı olduğu TÖK'de, konseylerden usulsüzce para toplatıldığı ve paraların nerelere harcandığına dair hesap verilemediğinin de iddia edildiğini kaydetti.
Tanrıkulu Bakan Akdağ'a şu soruları yöneltti:
"Kamu personellerinin aktif siyasi yaşamda bulunmaları hangi tarihten itibaren ve hangi yasa gereği meşrudur?
Sağlık Bakanlığı'nda müşavirlik görevine hangi başarılar sonucu atanmıştır? 3 yıl gibi kısa sürede böylesine önemli bir göreve atanma kriterleri nelerdir? Bu kriterler içerisinde rektöre ve bilim adamlarına özgürce hakaret etmek dahil midir?
Erzurum'da rektör ve bilim adamlarına hakaret ettiği iddiasıyla ilgili Bakanlığınıza ulaşan bir şikayet olmuş mudur? Böyle bir şikayet olduysa kişi hakkında soruşturma açılmış mıdır? Açılmış ise sonucu nedir?
Çanakkale 57. Alay yürüyüşü öncesi konseylerden para istenildiği ve bu paranın şahsi bir hesaba yatırıldığı, toplanan paranın nereye gittiğinin açıklanmadığı iddia edilmektedir. Yolsuzluk sayılabilecek bu iddia sonucunda açılmış veya açılacak bir soruşturma olacak mıdır? Bir siyasi partinin etkinliklerde aktif görev almak ve propagandasını yapmak kamu personeli için suç değil midir? Yoksa suç unsuru sadece iktidarı eleştirmek için mi geçerlidir?
Ağaoğlu'nun bu açıklamasının siyasi bir demeç sayılabileceği konusunda kendisine bir uyarı cezası verilmiş midir? Verilmemiş ise bunun gerekçesi nelerdir?
Ağaoğlu'nun bu kadar ortada olan skandallarına rağmen koltuğunda oturması ve hatta sürekli yükselmesi kamunun siyasallaştığı ve kadrolaşmanın ispatı değil midir?"
En Çok Okunan Haberler
- Colani'den İsrail hakkında ilk açıklama
- Emekliye iyi haber yok!
- Devrim Muhafızları'ndan Suriye çıkışı
- Adnan Kale'nin ölümüne ilişkin peş peşe açıklamalar!
- İngiliz gazetesinden Esad iddiası
- 'Seküler müdür kalmadı'
- 'Kayyuma değil, halka bütçe'
- Üniversite öğrencisi, trafikte öldürüldü
- Ankaralı Turgut hayatını kaybetti!
- İkinci elde 'Suriyeli' hareketliliği