"Tarım sektörü ortadan kalktı"

Türker, İzmir'de düzenlediği basın toplantısında, partisinin eylem planı ve seçim bildirgesini gelecek günlerde kamuoyuna açıklayacaklarını bildirdi. Türkiye'de katma değer yaratan tarım sektörünün yıllar itibarıyla küçülmeye başladığını, son 8 yılda ise tarım sektörünün ortadan kalktığını iddia eden Türker, ülkenin dört bir yanındaki büyük üretim kooperatiflerini geliştirmeye, canlandırmaya yönelik projeler hazırladıklarını belirtti.
Türkiye'nin dışarıdaki güçler tarafından ''dizayn'' edilmeye çalışıldığını ileri süren Türker, şunları söyledi:

''Dışarıdan istenen şekilde hazırlanan projelerin bir bir uygulanmasıyla Türkiye kaybediyor. Türkiye'yi şekillendirirken, biat eden, özgürlüğü sınırlandırılmış, tam bağımsızlığını yitirmiş, iktidarın dışında ana muhalefeti tek bir yapı oluşturuluyor. Aslı astarı olmayan geriye dönük suçlamalarla düşünce, bilim insanları, akademisyenler, gazeteciler, siyasi parti genel başkanları tutuklanarak, dışarıda kalanlar sindirilmeye çalışılıyor. Siyasette, iktidarın dışında, muhalefeti de şekillendiriyorlar. Halk adına bu durumda ya direksiyona oturacağız ya da arkada durup direksiyonda oturanların bizi götürdüğü yöne razı olacağız. Yüzde 10 barajı dolayısıyla parlamento bir türlü yenilenemiyor. Biz her evden bir oy alırsak barajları yıkıp geçeriz. Birden fazla oy gelirse de iktidara ortak oluruz.''

''DSP çatısı altında ben varım'' diyenlere ''gel'' dediklerini belirten Türker, seçim birleşmelerinde, matematikte olduğu gibi 2 artı 2'nin 4 etmediğini, 2'de kaldığını, bunu 2007 genel seçimlerinde yaşadıklarını, CHP çatısı altında girdikleri seçimde solun yüzde 20 oy aldığını, 2009 yerel seçimlerine ise ayrı ayrı girerek, yüzde 26'ya ulaştıklarını ifade etti.
 

''Meclis'te sağdan 2, soldan 2 parti olursa..."

Türker, sözlerini şöyle sürdürdü: ''Bizim seçmen kitlemiz içinde yaptığımız bir ankette, DSP'nin seçime girmediği yerde oylarını AKP'ye verdiğini saptadık. Türkiye'de kararsız ve oy kullanmayan yüzde 17'lik bir kesim var. Bunun yüzde 8'i asla sandık başına gitmiyor. Siyaset risk almadır. Solun iki koldan hareket etmesi daha fazla sayıda insanı Meclise taşıyabilir. Bunu Kurban Bayramı öncesinde angusların yakalanmasına benzetebiliriz. Kaçan angus bir kişinin engellemesinden çok kolay kurtulurken, iki koldan yapılan müdahalelerle yakalanabiliyordu. Siyasette de tek yapı, tek cephe olmuyor. Mecliste sağdan 2, soldan 2 parti olursa işlerin daha sağlıklı yürüyeceğine inanıyoruz.''

Türker, hükümetin, uyum yasasıyla Anayasa Mahkemesi'ni yargının en üst organı haline getirmesi yolunda attığı adımları doğru bulmadıklarını belirtti. Orman vasfını kaybetmiş 2B arazilerinin satılmasına yönelik girişimde, orman köylülerinden ziyade arazilerin ilgisiz insanlara satılacağı düşüncesini taşıdıklarını dile getiren Türker, ''Bazı alanlardan kadastro geçiriliyor. Yıllardır buraları ekip biçen köylüden, tapuları olmasına rağmen buraları ihaleyle kamulaştırma yoluna gidiliyor'' diye konuştu.
 

Esnaf odaları birliğini ziyaret

Türker, basın toplantısından sonra İzmir Esnaf ve Sanatkarları Odaları Birliği (İESOB) Başkanı Zekeriya Mutlu ve yönetim kurulu üyelerini ziyaret etti. Türkiye'de ciddi bir değişim ve dönüşüm yaşandığını, bundan da en fazla esnaf ve sanatkar kesiminin etkilendiğini ifade eden Masum Türker, ''Esnaf ve Sanatkar Bakanlığı kurulması şarttır. Türkiye'de şu anda 254 büyük alışveriş merkezi var. Bu sayı kısa sürede 500'e ulaşacak. Bu merkezler büyürken, küçük esnaf ve sanatkar kaydını sildiriyor. Türkiye'de dizayn edilmek istenen sistemde, ulusalcılığı savunan, kendi örgütünü, üyesini koruyan yapılara yer yok. Biz uyanık olmalıyız. Mecliste sadece iktidar ve muhalefetin yer aldığı 2 partili sistem, rekabeti değil, rehaveti getiriyor'' dedi. Zekeriya Mutlu da ziyaretten memnuniyet duyduklarını belirterek, Türker'e sorunları içeren bir dosyayla el yapımı ibrik hediye etti.