Tasarının 1. bölümü kabul edildi

TBMM Genel Kurulu'nda, terörle mücadelede ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere, İçişleri Bakanlığı'na bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulmasını öngören tasarının 1-15. maddelerini kapsayan 1. bölümü kabul edildi.

Tasarının 1. bölümü kabul edildi
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 11.02.2010 - 16:31

Kabul edilen maddelere göre, terörle mücadeleye ilişkin politika ve stratejileri geliştirmek ve bu konuda ilgili kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyonu sağlamak üzere İçişleri Bakanlığına bağlı Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı kurulacak. Güvenlik kuruluşları ve ilgili kurumlar arasında terörle mücadele alanında gerekli koordinasyonu sağlamak, bu alandaki politika ve uygulamaları değerlendirmek amacıyla Terörle Mücadele Koordinasyon Kurulu kurulacak.

Kurul; İçişleri Bakanının başkanlığında, Genelkurmay İkinci Başkanı, Jandarma Genel Komutanı, MİT, Adalet, İçişleri ve Dışişleri Bakanlıkları müsteşarları, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarı, Emniyet Genel Müdürü ve Sahil Güvenlik Komutanından oluşacak. Gerektiğinde gündemle ilgili diğer kurum ve kuruluş temsilcileri de toplantıya davet edilebilecek.

İçişleri Bakanının daveti üzerine toplanacak Kurulun gündemi, Kurul üyelerinin görüşleri alınarak İçişleri Bakanı tarafından belirlenecek.


94 kişilik kadroyla çalışacak


Müsteşarlık merkez teşkilatına; müsteşar, 2 müsteşar yardımcısı, 6 daire başkanı olmak üzere 94 kadro ihdas edilecek. Bu kadrolar, hukuk müşaviri, uzman, çözümleyici, programcı, mütercim, veri hazırlama ve kontrol işletmeni, mühendis, istatistikçi, sosyolog, psikolog, antropolog gibi unvanlardan oluşacak. Müsteşarlık, gerekli görülen görevler için hizmet süreleri belirtilmek kaydıyla müsteşarın teklifi ve İçişleri Bakanının onayı ile özel ihtisas ve araştırma komisyonları kurabilecek.


Müsteşarlığın görevleri

Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığının görev alanı şöyle olacak:
-Politika ve stratejiler belirlenmesine yönelik çalışmalar yürütmek ve bu politika ve stratejilerin uygulamasını izlemek.
-Güvenlik kuruluşları ve istihbarat birimlerinden gelen stratejik istihbaratı değerlendirmek ve ilgili birimlerle paylaşmak.
-Gerekli araştırma, analiz ve değerlendirme çalışmaları yapmak veya yaptırmak.
-Güvenlik kuruluşlarına ve ilgili kurumlara stratejik bilgi desteği sağlamak ve bunlar arasında koordinasyonu temin etmek.
-Kamuoyunu bilgilendirmek ve halkla iletişimi sağlamak.
-Uluslararası gelişmeleri Dışişleri Bakanlığı ve ilgili kurumlarla işbirliği içinde izlemek ve değerlendirmek.
-İnceleme ve denetleme yapmak ya da yaptırmak.

Müsteşarlığın, güvenlikle ilgili operasyonel bir görevi olmayacak.


İstihbarat Değerlendirme Merkezi


Terörle mücadele alanında oluşturulacak politika ve stratejiler ile alınacak tedbirlere esas olmak üzere, ilgili birimlerden stratejik istihbaratın alınması ve değerlendirilmesi amacıyla doğrudan Müsteşara bağlı İstihbarat Değerlendirme Merkezi oluşturulacak. Bu çerçevede güvenlik kuruluşları ve istihbarat birimleri ile Dışişleri Bakanlığınca elde edilecek stratejik bilgi ve istihbarat bu merkezde değerlendirilecek.

Terörle mücadeleye yönelik strateji belirlemek amacıyla ihtiyaç duyulan istihbari bilgiler; Genelkurmay Başkanlığı, Dışişleri Bakanlığı, Milli İstihbarat Teşkilatı Müsteşarlığı, Jandarma Genel Komutanlığı, Sahil Güvenlik Komutanlığı, Emniyet Genel Müdürlüğü tarafından müsteşarlığa verilecek. Bu bilgiler doğrultusunda yapılacak analiz ve değerlendirmeler ilgili birimlerle paylaşılacak.

Müsteşarlık, Planlama, Koordinasyon ve Sosyal Destek Daire Başkanlığı, Araştırma-Geliştirme Daire Başkanlığı, İletişim Daire Başkanlığı, Dış İlişkiler Daire Başkanlığı ana hizmet birimlerinden oluşacak. İnsan Kaynakları ve Destek Hizmetleri Daire Başkanlığı adı altında yardımcı hizmet birimi bulunacak olan müsteşarlığın, Strateji Geliştirme Daire Başkanlığı, Hukuk Müşavirliği ve Müsteşarlık Müşavirleri adı altında danışma hizmet birimleri olacak.


On "Müsteşarlık Müşaviri" çalışabilecek

Müsteşarlıkta, terörle mücadele alanında özel bilgi ve ihtisasından yararlanılmak üzere, Devlet Memurları Kanunu ve diğer kanunların sözleşmeli personel çalıştırılması hakkındaki usul ve esaslarına bağlı olmaksızın, İçişleri Bakanının onayıyla, en çok 10 ''müsteşarlık müşaviri'' unvanıyla sözleşmeli personel çalışabilecek.

Personelin sözleşme usul ve esasları, müsteşarlık tarafından tespit edilecek. Kanuna ekli cetvelde belirlenen tavan ve taban ücretleri arasında kalmak üzere, müsteşarın teklifi ve bakanın onayıyla, aylık brüt sözleşme ücreti ödenecek.

Müsteşarlıkta sözleşmeli personel olarak istihdam edilenler için belirlenen esaslar çerçevesinde, ikramiye ve teşvik ikramiyesi ödenebilecek. Bu şekilde çalıştırılma, sözleşme bitiminde kamu kurum ve kuruluşlarında herhangi bir pozisyon, kadro açısından kazanılmış hak oluşturmayacak.


Sözleşmeli personel ve yabancı uzman çalıştırılması


Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığında; müsteşar, müsteşar yardımcısı, 1. hukuk müşaviri, daire başkanı, hukuk müşaviri, uzman, çözümleyici, programcı, mütercim, istatistikçi, mühendis, sosyolog, psikolog, antropolog ile veri hazırlama ve kontrol işletmeni kadrolarında, sözleşmeli personel çalıştırılabilecek.

Özel uzmanlık isteyen konularda kadro karşılığı olmaksızın, tam gün, kısmi gün, belli bir konu veya proje bazında, konu ya da projenin süresi ile sınırlı tutulmak koşuluyla sözleşmeli personel ve yabancı uzman çalıştırılabilecek. Başbakanlık merkez teşkilatında sözleşmeli personelin yararlandığı ücret artışlarından müsteşarlıkta çalışan sözleşmeli personel de aynı usul ve esaslara göre yararlandırılacak. Sözkonusu personele, ocak, nisan, temmuz ve ekim aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarında ikramiye ödenecek.

Üstün gayret ve çalışmaları sonucunda emsallerine göre başarılı çalışma yaptıkları tespit edilenlere, müsteşarın teklifi üzerine Bakan onayı ile haziran ve aralık aylarında birer aylık sözleşme ücreti tutarına kadar teşvik ikramiyesi verilebilecek. Müsteşarlık, kanunla belirlenen görevleri yaparken, bakanlıklar, kurum ve kuruluşlarla işbirliği içerisinde çalışacak. Müsteşarlık tarafından istenen her türlü bilgi ve belge talebi, ilgili bakanlık, kurum ve kuruluşlar tarafından gecikmeksizin yerine getirilecek.


Taban ve tavan ücretleri artırıldı

İçişleri Bakanı Beşir Atalay'ın verdiği önergenin kabul edilmesiyle, Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı personelinin taban ve tavan ücretleri artırıldı.
Buna göre; Müsteşarın brüt taban ücreti 3 bin 500 liradan 3 bin 750 liraya, brüt tavan ücreti 3 bin 700 liradan 3 bin 970 liraya, müsteşar yardımcısının taban ücreti 3 bin 150 liradan 3 bin 375 liraya, tavan ücreti 3 bin 350 liradan 3 bin 590 liraya, müsteşarlık müşavirinin taban ücreti bin 800 liradan 2 bin 780 liraya, tavan ücreti 2 bin 100 liradan 3 bin 100 liraya, 1. hukuk müşaviri ve daire başkanının taban ücreti bin 800 liradan bin 930 liraya, tavan ücreti 2 bin 100 liradan 2 bin 250 liraya yükseltildi. Diğer personelin brüt ücretlerinde de artırmaya gidildi.


''Polis ihtiyacımız var"

Milletvekillerinin eleştirilerini yanıtlayan İçişleri Bakanı Beşir Atalay, polis eğitiminin hiç bir dönem, bu dönemdeki kadar önem kazanmadığını söyledi. Polis eğitimin her kademesinde çok ciddi gelişmeler kaydedildiğini belirten Atalay, ''Polis meslek yüksekokullarının kapasitesi sonuna kadar değerlendiriliyor. Hatta biraz fazla öğrenci almak istiyoruz. Çünkü, polis ihtiyacımız var. Katiyen, 'potansiyeli olan bir yere eksik öğrenci alıyoruz' diye bir şey olamaz'' dedi.

MHP Antalya Milletvekili Hüseyin Yıldız, müsteşarlık bünyesinde yabancı personel çalıştırılmasını eleştirdi. Yıldız, müsteşarlığın personel rejiminin, ''yanlışlıklarla dolu olduğunu'' savundu.

CHP Malatya Milletvekili Mevlüt Aslanoğlu, polis eğitiminde ikili bir yapı olduğunu ileri sürdü. Aslanoğlu, ''Türkiye'de polis eğitimini iyi ve eşit düzeye getirmemiz lazım'' diye konuştu.

BDP Hakkari Milletvekili Hamit Geylani ise ''Bu ülkenin yeni asayiş ve güvenlik kurumlarına değil barış ve kardeşliğe ihtiyacı var'' dedi.

Temel kanun olarak görüşülen tasarının 1. bölümünün kabul edilmesinin ardından, 2. bölüm üzerindeki görüşmelere geçildi.

 

Bakan Atalay'dan siyasi cinayet açıklaması

İçişleri Bakanı Beşir Atalay, Meclis Genel Kurulu'nda Kamu Düzeni ve Güvenliği Müsteşarlığı'nın kurulmasını öngören tasarının görüşmeleri sırasında milletvekillerinin eleştirilerini yanıtladı. Faili meçhul cinayetlerle ilgili eleştirilere, "Bizim dönemimizde Hablemitoğlu cinayetinin dışında bir tane siyasi cinayet kalmamıştır. Hablemitoğlu da Silivri deki davanın içindedir. Orada bu konuda mesafe alınacaktır" karşılığını verdi.

Bakan Atalay, "İntihar eden askerler Kürt'tür" iddiasına da tepki göstererek, "Bu ifadeleri Meclis'e yakıştıramam. Polisimizi, askerimizi başımızın üstünde tutarız. Herkes kendi yerinde görevine devam eder. Onlara öyle yakıştırmaları da yaptırmayız. Kusura bakmayın. Yargıda olan konularla ilgili askeri suçluyorsunuz. Onların hepsi davada. Sonuçlarını bekleyelim bakalım. Bu tür şeyler varsa yargının sonucu bekleyeceğiz. Niye iftira atıyorsunuz" diye konuştu.

Muhalefetin Kamu Güvenliği Müsteşarlığı ile 'sivil dikta' oluşturulacağına yönelik iddialarına da tepki gösteren Bakan Atalay, "Bu tasarıyla sivil dikta oluşturulacak diyorsunuz. Bu ülkede artık hiç kimse sivil dikta oluşturamayacak. Türkiye açık bir toplum oluyor. Şeffaf bir toplum oluyor. Her yerde hakkını koruyan bir ülke oluyor. Kendi ülkemizi niye bu duruma düşürüyoruz. Türkiye nasıl dikta ülkesi haline dönüşürmüş kendimizi bu durumlara düşürmeyelim" dedi. Müsteşarlık bünyesinde uzmanların çoğunun yabancı olacağı gibi bir tablonun yaratıldığını, 'AKP derin devletini kuruyor' suçlamalarının olduğunu hatırlatan Atalay, "Biz derin devlet açık devlet öyle şey bilmiyoruz. Biz karanlığı, derinliği olmayan, tek açık güçlü bir devletin derdindeyiz. Bunun dışında bir şey yok" diye konuştu.


"Dağdakine silah bıraktırmadıkça sıfır terör olmaz"

Atalay, terörle mücadele konusunda hükümete yöneltilen eleştirilere de yanıt verdi. Türkiye'de 'dağdakine silah bıraktırmadıkça sıfır terör' olamayacağını ifade eden Bakan Atalay, "Terör odaklarının elindeki silah teslim alınırsa sıfır terör olur. Dağda herkes duruyor, terör örgütü yaşıyor. Terör sıfırdı demek olmaz" diye konuştu. Atalay, muhalefetten Kamu Güvenliği Müsteşarlığı tasarısına destek vermesini isteyerek, "Biraz katkı verin de tasarıyı çıkaralım. Söylenecek her şey söylendi. Yardımlaşarak bunu halledelim" dedi.


"Tetikçilerin arkasındakilerin yakalanması lazım"

Bakan Atalay'ın konuşmasının ardından yerinden söz alan CHP Grup Başkanvekili Kemal Kılıçdaroğlu, Atalay'ın 'Hablemitoğlu dışında siyasi cinayet kalmadı' şeklindeki sözlerine tepki gösterdi. Kılıçdaroğlu, "Tetikçileri yakalamak faili meçhulleri aydınlatmak demek değil. Aileleri hala bir araya geliyorsa tetikçilerin arkasındakilerin yakalanması lazım" diye konuştu.

 

"AKP'nin yol haritası yok"

BDP Grup Başkanvekili Ayla Akat Ata ise, yaptığı konuşmada Bakan Atalay'ın, BDP'lilerin eleştirileriyle ilgili 'BDP sırasında oturanların söylediklerine kendilerinin de inanmadığı'na ilişkin sözlerine tepki gösterdi. Ata, "İnanmadan hiç konuşmadık, bedelini ödeyerek konuştuk. Bu siyasi cinayetlerde hepimiz bir yakınını yitirdi. Bakan olarak bu soruna çözüm getirecekseniz deneyimlerden yararlanmalısınız. Tanıklığımıza ihtiyaç duymuyorsanız kurulacak müsteşarlıkla bu soruna çözüm getiremezsiniz" dedi. Ata, Ayrımcılıkla Mücadele Yasası çıkarmaya çalışan AKP'nin en büyük ayrımcılığı yaptığını, bunu da BDP tabanına karşı ayrımcılık yaparak ortaya koyduğunu ifade etti. Ata, Kürt sorunu konusunda AKP'nin yol haritası olmadığını belirtti.


"Faili meçhullerin arkasına siyasi tanımını eklemek doğru değil"

MHP Grup Başkanvekili Mehmet Şandır da Mersin'in Silifke İlçesi Atakent Belediye Başkanı Fevzi Doğan'ın 26 Mayıs 2005'de bombalı saldırı sonucunda öldürüldüğünü belirterek, "Faili meçhullerin arkasına siyasi tanımını eklemek doğru değil. İktidar tüm suçların faillerini bulmakla yükümlü. Tüm Atakent halkı Fevzi Doğan cinayetinin aydınlanmasını hükümetten istemektedir." dedi.
 


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler