Tazminat davaları gıyapta görülecek

Son çıkarılan KHK’yle darbe ve terör sanıklarının adresi bulunamasa da yargılama yapılacak. Düzenleme ile yüklü miktarda tazminat cezalarının da önü açıldı.

Tazminat davaları gıyapta görülecek
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 23.06.2017 - 22:39

Hükümet çıkardığı son KHK ile yurtdışında bulunan veya firarda olan darbe ve terör sanıkları hakkında gerçek ve tüzel kişilerle kamu kurumlarına verdikleri zararlardan ötürü açılan davalarda yokluklarında yargılama yapılarak tazminat ödemeye mahkûm edilmelerinin önünü açtı. Buna göre Fethullah Gülen başta olmak üzere yurtdışındaki FETÖ şüphelileri ve diğer terör sanıkları hakkında açılan tazminat davalarında yüklü miktarlarda tazminatlara hükmedilmesinin de önü açıldı. KHK’de ayrıca askerlik ve çalışma hayatı ile ilgili yeni sınırlamalar ve sürpriz düzenlemeler de yer aldı.

KHK ile Terörle Mücadele Yasası’nda yapılan değişiklikle, devlete karşı işlenen suçlar ve terör suçları nedeniyle gerçek veya tüzel kişiler ile kamu kurum ve kuruluşlarının uğradığı zararların tazmini amacıyla açılan davalarda, sanıklara iletilecek tebligat için adres bulunmaması halinde gazete ilanı yeterli olacak. Dava özetinin yayımlanacağı ulusal gazetelerden birinin tirajının 50 bin üzerinde olması koşulu aranacak. Başkaca bir dava tebligatı yapılmayacak. İlanda, adres beyanı veya kendisini avukatla temsil ettirmemesi durumunda sanığa, hükmün yokluğunda verileceği uyarısı yapılacak.

KHK ile Askeri Ceza Yasası’nın ‘yabancı ülkeye kaçmış sayılmak’ ile ilgili düzenlemesinde değişiklik yapıldı. Buna göre daha önce ‘Herhangi bir nedenle izinli olsa dahi, yabancı ülkeye gitme müsaadesi bulunmaksızın ülke sınırları dışında üç günü geçirenler’ yabancı ülkeye firar suçu işlemiş sayılıyordu. KHK ile yapılan düzenleme ile bu hüküm, ‘İzinli olduğu durumlar hariç ülke sınırları dışında üç günü geçirenler’ olarak değiştirildi. Böylece izinliler hariç yurtdışında üç günden fazla zaman geçirenlerin firari sayılması sağlandı. Böylece 15 Temmuz’dan önce yurtdışında görevli olarak bulunan ancak daha sonra ‘izinli halden çıkmış sayılması’ için yurda dön talimatlarına uymayan askerlerin, ‘yurtdışına çıkış müsaadelerini’ delil olarak göstermelerinin önüne geçilmiş oldu. Bu suç, bir yıldan 5 yıla kadar hapis ile cezalandırılıyor.

Devlete karşı işlenen suçlar ve terör suçları kapsamında, gerçek ve tüzel kişilerin mallarına tedbir konulmasından sonra, takipsizlik kararı verilse bile malvarlıkları üzerindeki tedbir 1 yıl süre ile devam ettiriliyordu. Terörle Mücadele Yasası’nda yapılan değişiklikle bu süre 2 yıla çıkarıldı. Böylece darbe davalarında sanık olanların, arananların veya KHK’ler ile idari işlemlere tabi olanların mal varlıkları üzerindeki tedbir süresi takipsizlik kararı olsa bile iki katına çıkarıldı.

‘Silahsız’ askerlik

Askerlik Kanunu’na bir madde eklenerek FETÖ ile iltisaklı kişilerin askerliklerini farklı bir şekilde ‘silahsız’ olarak yapmalarının yolu açıldı. Emekli askeri hukukçuların verdiği bilgiye göre FETÖ ve diğer terör örgütleriyle iltisaklı olan kişilere silah, techizat ve mühimmattan uzak bir şekilde askerlikleri yaptırılabilecek. Hukukçular düzenleme ile özellikle polislikten ihraç edilenlerin askerlik hizmetini yaparken risk oluşturmalarının önüne geçilmek istendiğini belirtti.

Bu düzenleme ile ilgili olarak da Milli Savunma Bakanı Işık, “Burada diyelim ki polisler, 10 yıllık görev süresini doldurana kadar bir şekilde askerlikten ayrılırsa, bu kişilerin tekrar askerlik yükümlülüğü geri geliyor. Askerliğini yapmak zorunda. Herhangi bir sebeple askerlikten muafiyet varsa, o sebep ortadan kalkmışsa muafiyet ortadan kalkıyor” yanıtını verdi.

Terör örgütleri ile iltisakı ve irtisatı bulunanlar noterlik stajına kabul edilmeyecek, yani noter olamayacak. Terör örgütleri iltisaklı ve irtibatlı sayılanlar arabuluculuk yasasının kapsamının dışında tutulacak ayrıca bilirkişi de olamayacak.

Kayyım atanmış şirketin denetimi bakanda

Kayyıma devredilen ve kayyımlık görevinin TMSF tarafından yürütüldüğü şirketlerde, faaliyet döneminin başlangıcından sonraki 4 ay içinde denetçi seçilememesi durumunda şirket yönetim kurulu kendi denetçisinin bakan tarafından belirlenmesini teklif edecek. Bakan da şirketin teklifi üzerine kayyım denetçisini atayacak. Atamayı yapacak olan bakan, TMSF’den sorumlu bakan olacak. Şu anki hükümette atama görevini Başbakan Yardımcısı Nurettin Canikli yürütecek. Bu hükümet için Canikli, bu yetkisini yine TMSF’ye devredebilecek. Şirketlerin tasfiye işlemlerini yürütmek üzere Fon Kurulu tarafından görevlendirilen tasfiye komisyonu da kayyım tarafından yapılan tüm iş ve işlemlerde olduğu gibi OHAL süresince hukuki, idari, mali ve cezai olarak sorumlu tutulamayacak. Tasfiye ile ilgili olarak açılan davalarda yürütmenin durdurulmasına karar verilemeyecek.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler