TBMM Genel Kurulu toplandı

TBMM Genel Kurulu, Başkanvekili Eyyüp Cenap Gülpınar başkanlığında toplandı. Dünya Sağlık Günü dolayısıyla gündem dışı söz alan MHP Kırıkkale Milletvekili Osman Durmuş, Türk toplumunun sağlığını ve sağlık hizmetlerindeki durumu irdeledi.

Türkiye'de ekonomik ve sosyal koşulları değerlendiren Durmuş, mali krizin etkisinin bir kaosa dönüştüğünü ifade etti. İnsanların içinde bulundukları durumun getirdiği stresten kaynaklanan ciddi hastalıklara yakalandığını belirten Durmuş, bunun yanında beslenme alışkanlığı ve hareketsizlik nedeniyle kalp ve damar hastalıklarının arttığını ifade etti. Durmuş, devletin bu konuda gerekli hassasiyeti göstermesi, önlem alması gerektiğini kaydetti.

Yurttaşlara, ruh sağlıklarını korumalarını tavsiye eden Durmuş, ''Çevrenizde baharın güzelliğini algılamaya çalışın, ekonomik kayıplarınız ruh ve beden sağlınızda kayıplara yol açmasın. Sayılı gün geçer. İşgal kuvvetleri 18-24 ay sonra çevremizden, ülkemizden yok olur gider. Yeni baharlar, yeni fırsatlar gelecektir'' diye konuştu.

"Türkiye'de hastalık yükü değişti"

Osman Durmuş'un sorularını yanıtlamak için söz alan Sağlık Bakanı Recep Akdağ, Durmuş'un konuşmasında söylediği ''işgalden kurtulma'' ifadesinin ne anlama geldiğini sorarak, ''Eğer bu laf ülkeyi yöneten Hükümet için söylenmişse, talihsizliktir. Özür dilenmeli...'' dedi.

Bakan Akdağ, daha sonra son 6 yılda Türkiye'de sağlık alanındaki gelişmeler, Sağlıkta Dönüşüm Programının sonuçları hakkında bilgi verdi. Gelişmiş ülkelerde hastalık yükünde ilk sırayı kalp hastalığı ve kanserin aldığını belirten Akdağ, Türkiye'nin hastalık yükünün de gelişmiş ülkelerin hastalık yüküne benzer duruma geldiğini ifade etti. Geçmişte Türkiye'de kızamık, tifo ve sıtma gibi hastalıkların çok yaygın olduğunu belirten Akdağ, şöyle devam etti:

''2002 yılına kadar, yılda 10 binin üzerinde çocukta kızamık görülüyordu. Kızamık hastalığının görülme miktarı 2007'de 3, 2008'de ise sıfırdır. 2002'de kayıtlı tifo hastası 25 bine ulaşmıştı. 2008'de kayıtlı tifo vakası 300'ün altındadır. Sıtma 2002'de 10 bindi, 2008'de 120'dir.''

Akdağ, artık toplumun az yemesi ve şişmanlamaması için gereken çalışmalara yöneldiklerini bildirdi.

Durmuş, Genel Kurulu terk etti

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili önceden çok şey söylendiğini, ancak, halkın dediğinin önemli olduğun belirten Akdağ, ''Türkiye İstatistik Kurumunun anketine göre, halkın sağlık hizmetlerindeki memnuniyeti 2003'te yüzde 39,5 iken 2008'de yüzde 66'dır'' dedi.

Bu arada muhalefet sıralarından ''öyle bir kurum yoktur'' şeklinde söz atılması üzerine Bakan Akdağ, devletin bir kurumunun bu şekilde karalanamayacağını söyledi.

Bu arada Osman Durmuş da Başkanvekili Eyyüp Cennap Gülpınar'a, Bakan Akdağ'ın kendisinin sorularına yanıt vermediğini söyleyerek tepki amacıyla Genel Kurulu terk etti.
Bakan Akdağ da konuşmasında zaten sağlık alanındaki eleştirilere yanıt verdiğini söyledi. Akdağ, MHP Grup Başkanvekili Oktay Vural'dan da sözünü kesmemesini isteyerek, konuşmacıya saygı duyulması gerektiğini söyledi.

Sağlıkta Dönüşüm Programı ile ilgili uluslararası kurumların raporlarının da olumlu olduğuna dikkati çeken Akdağ, OECD'nin Türkiye ile ilgili raporunda, hasta memnuniyetinin arttığının, halkın aile hekimliği hizmetinden memnuniyetinin, eşitlik ve mali korumadaki iyi işleyişin yer aldığını bildirdi.

Bundan, muhalefetiyle, iktidarıyla herkesin mutlu olması gerektiğini kaydeden Akdağ, ''Eksiklik varsa onları da oturup hep beraber konuşalım, bunları düzeltelim'' dedi.

Adli Tıp Kurumu

Gündem dışı söz alan AKP İstanbul Milletvekili Özlem Piltanoğlu Türköne, Adli Tıp Kurumu'nda özellikle son 6 yılda çok iyi gelişmelerin yaşandığını, kurumun modern tesislere kavuştuğunu ancak eksiklerin de bulunduğunu söyledi.

Adli Tıp Kurumu'ndaki gelişmeleri yeterli görmediğini belirten Türköne, ''Sıhhatli karar alabilmek için dosyalara daha fazla zaman ayrılıyor, ancak bu kez dosyalar birikiyor'' dedi. Tacizle ilgili durumlarda bir kişinin bundan etkilendiğine ilişkin raporun hızlı bir şekilde çıkarılması gerektiğini kaydeden Türköne, bunun için de yeterli kadroya, yeterli uzmana ihtiyaç bulunduğunu sözlerine ekledi.

Ekonomik kriz

CHP İstanbul Milletvekili Esfender Korkmaz da hükümetin, ekonomik krize karşı bir program yapması gerektiğini ifade ederek, krize doğru teşhis konulmaması halinde envanter çıkarılamayacağını söyledi. Korkmaz, bürokrasinin, diken üzerinde olduğu için bir program yapamadığını savundu.

IMF'nin istekleriyle, Türkiye gerçeklerinin hiçbir zaman örtüşmediğini belirten Korkmaz, G-20 ülkeleri içinde IMF'ye muhtaç tek ülkenin Türkiye olduğunu öne sürdü.

Korkmaz, Türkiye'nin IMF'den 10,5 milyar dolar özel çekme hakkı bulunduğuna işaret ederek, IMF ile bir çok anlaşma şekli olduğunu, stand by anlaşması yerine, bu özel anlaşmalardan yapılabileceğini kaydetti.

Bu arada Tunceli Bağımsız Milletvekili Kamer Genç, Başkanvekili Gülpınar'a bugün, Genel Kurulun, neden 8 dakika geç başladığını sordu.