Tek başına bir eleştiri

Nihal Yalçın, belki birçok tiyatro, dizi ve filmde rol aldı ama Okan Bayülgen'in programında yarattığı şarkıcı Nahide tiplemesi ondan daha meşhur oldu. Öyle ki çoğu insan Nahide'yi "gerçek" sandı. Nihal Yalçın, eğlenmek için yarattıkları karakterin verdiği mesajı herkesin anlayıp anlamadığını merak ediyor.

Tek başına bir eleştiri
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 26.12.2010 - 15:23

Nihal Yalçın’ı Türk halkı son zamanlarda Okan Bayülgen’in programında Nahide Ekengil tiplemesiyle tanıdı. Yalçın oyunculuğun okullularından. Dört yıldır doğaçlama tiyatro yapıyor. Avrupa Yakası, Cümbür Cemaat Aile gibi diziler; Hacivat Karagöz Neden Öldürüldü, Hayatın Tuzu gibi filmlerde de gördük kendisini. Ancak hiçbiri Nahide karakteri kadar tutmadı. Peki Nihal Yalçın kim? Nahide tiplemesinden ötede kimse yok mu?

Tam tersine. Şu klasik hikâye... Henüz çocukken ortalığa taklitler yapsın, şarkılar söylesin diye atılan bir kız çocuğu. “Erkekler pipisini gösterir, kızlar geri plandadır. Bizim evde tam tersiydi. Ben ortalıkta taklitler yapardım, babamın oğlu gibiydim, o yüzden çok rahat, yüzsüz bir kız oldum. Sürekli pipisini gösteren erkekler gibiyim ben de işte” diye anlatıyor. Daha 8 yaşındayken “Benim kızım büyüyünce oyuncu olacak” demiş babası. Pek tabii şanslı. Şansının da farkında. Konservatuvara bile annesinin ısrarıyla girmiş. Tüm o giremezsin, çok torpil var laflarına karşın annesinin “bir dene şansını” sözleri konservatuvarın kapısını açmış.

Sonrasında Kuru Sıkı gelmiş. Bundan dört yıl önce sekiz arkadaş çıkmışlar yola. Halen Old City Comedy Club’da salı akşamları doğaçlama tiyatro yapıyorlar. Seyircinin katılımı, oyuncuların hazırcevaplığı, gündeme yakınlığı, kendileriyle bile dalga geçmeleri derken kayıtsız kalmanın, gülmemenin pek mümkün olmadığı bir topluluk Kuru Sıkı. “Yapar mıyız, yaparız, çok da eğleniyoruz, eğlendiğimiz müddetçe de sürdüreceğiz” diye baktıkları bir proje bu. Hazırlıksız, kendi deyimiyle “çırılçıplak” sahneye seyircinin karşısına çıkmaktan korkarmış önceden Yalçın. Sonra sonra hata yapsa bile o hatanın üzerinden eğlenmeyi öğrenmişler ekipçe. Nihal Yalçın doğaçlama tiyatronun teknik olarak daha zor olduğunu ancak avantajlı yönlerinin de yadsınamayacağını söylüyor. “Kostüm yok, dekor yok, tutunabileceğin hiçbir şey yok. Her an algıların açık olmak zorunda. Bu yüzden klasik tiyatroda bir süre sonra alışkanlığa dönüşen şeyler olmuyor” diyor.

Çocukken hep şarkı söylemek istemiş Yalçın, ancak ilkokulda yuttuğu sahne tozundan uzaklaşamamış. Oyunculuğu özümseme biçimi de kendine has. “İnsan oyuncu olmak için yaratılmalı. Çok mu büyük bir laf bilmiyorum ama bence böyle” diyor mesela. Etrafta sürekli duyduğu, “Ben aslında iktisat okudum ama oyuncu olmak da istiyorum. Lisede de piyeslere çıkıyordum, demek ki yapabilirim” sözlerine kızgın. “Hayır efendim yapamıyorsunuz” diyor, “yapıyorlar da, özel bir şey olmuyor. Her tarafta standart bir sürü oyunculuk var. Ona versek o da aynısını yapacak, öteki de.”

Gelelim Nahide Ekengil meselesine. Bir gecede gerek programın rating’inin yüksekliği gerekse hemen ertesi gün internette yayılmasıyla en meşhur karakterlerden biri oldu Nahide. Aslında ironik olan pek çok insanın bunun bir tipleme olduğunu anlamamasıydı. Çünkü öyle alıştığımız, sık gördüğümüz biri ki... Nahide, hem müzik piyasasına, hem magazin dünyasına sert bir eleştiri. Nahide’nin kendiliğinden eleştirel bir karaktere dönüştüğünü ancak bunu kimin ne kadar anladığından da emin olmadığını söylüyor Yalçın. Çünkü, ona “Bravo, ne iyi yaptı” diyen insanların ötekileri de alkışladıklarını, onlara da bayıldığını söylüyor. Yalçın'a göre Nahide karakteri üzerine söylenecek tek bir söz bile yok. Söyleyeceğini kendi söylüyor zaten. Nahide karakterinin bir yandan şöhretin, magazin dünyasının ne kadar acımasız olduğunu; bir yandan da hem söz ettiğimiz balonların nasıl yaratıldığını kendiliğinden gösterdiğini söylüyor. “Hiçbir altyapısı olmadan, belki sadece bacağı, memesi, poposu var diye şarkı söyleyen, sesi bile olmadan bilgisayarlarda düzeltilen ve hiçbir duruşu, söyleyecek bir şeyi olmayanlarla dolu değil mi ortalık? Ve biz bunları merak etmiyor muyuz? Ben programa çıktıktan sonra iki hafta boyunca telefonum susmadı. Ama benimle ilgilenmiyor kimse. Nahide’yle ilgileniyor. Nahide gibi ne dediğini bilmeyen, sansansyonel bir kadınla ilgileniyorlar.”

Televizyonla ilişkisi de pek diğer oyunculara benzemiyor Yalçın’ın. Sürekli gündemde, göz önünde bulunmanın da insanı delirteceğini düşünüyor. Yani her sezon bir işi olsun gibi bir derdi yok. Çünkü artık hepimizin bildiği gibi dizilerde çalışmak para getirdiği kadar koşulları da zor. “Git gel paranı alamıyorsun, ne sosyal güvence var ne de çalışma koşulları insani. Ben 16 saat sette oturduğumu bilirim hiç rolüm olmadan. 150 dizi çekiliyor 150 nitelikli yönetmen var mı? İnsan eğer mutlu olmak için yaşıyor ve çalışıyorsa ve ben dizide mutlu olmuyorsam neden dizi yapayım ki?” diyor.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler