'Tekke ve zaviyelerle ilgili bir çalışma yok'

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, ''Tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasıyla ilişkin bir şey değil. Tamamıyla bu konu çerçevesinde bir tartışma noktasında tartışmanın doğru zeminde yapılması için, yapılmış bir öneridir. Her hangi bir çalışma yok'' dedi.

'Tekke ve zaviyelerle ilgili bir çalışma yok'
Abone Ol google-news
Yayınlanma: 22.11.2012 - 12:11

Başbakan Yardımcısı Bekir Bozdağ, Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı (TİKA) ve Ankara Üniversitesi Latin Amerika Çalışmaları Araştırma ve Uygulama Merkezi (LAMER) işbirliğiyle Ankara Üniversitesi'nde gerçekleştirilen ''Latin Amerika Çalıştayı'' sonrasında gazetecilerin sorularını yanıtladı.

12 Eylül davası sanıklarından Kenan Evren'in mahkemede verdiği ifadelerin hatırlatılması üzerine Bozdağ, ''Tabi Sayın Evren'in bu açıklaması 12 Eylül darbesinin çirkin yüzünü gösteren somut bir itiraftır. Bu itirafla o dönemde asılan insanların masum olduklarını Kenan Paşa itiraf etmiş oldu. Çünkü bir sağdan bir soldan asmanın gerekçesi 'suçlu oldukları için astık' değil. Baktığınız zaman darbeyi yapanların kendi haklılıklarını, tarafsızlıklarını ispat etmek için masum insanları astığını gösteriyor. Tabi bu da yapılanların büyük bir vahşet olduğunu büyük bir zulüm olduğunu yapanların bir numarası tarafından itirafıdır ve darbenin çirkin ve vahşi yüzünün somut göstergesidir'' diye konuştu.

 

'Güçlü iktidarın oluştuğu bir yapıya geçmek gerekiyor'

Başkanlık sistemi ile ilgili bir soru üzerine de Bozdağ, Başkanlık sistemi ile ilgili Anayasa Uzlaşma Komisyonu'na öneri verdiklerini belirterek, önerilerinin Türkiye'nin başkanlık sistemine geçmesi noktasında olduğunu dile getirdi. Bozdağ, konunun TBMM Anyasa Uzlaşma Komisyonu'nda olduğunu ve bundan sonraki dönemde uzlaşma komisyonunun müzakerelerine göre bir şekil alacağını uzlaşılması halinde kabul edileceğini aksi takdirde kabul edilmesinin söz konusu olmayacağını bildirdi.

AKP olarak mevcut sistemle Türkiye'nin yoluna devam etmesinin mümkün olmadığını gördüklerini ifade ederek, şunları söyledi: ''Çünkü bu sistemin geçmişine baktığımız zaman 60'ta bir askeri darbe, 80'de bir askeri darbe, 71'de muhtıra, 97'de muhtıra, pek çok ekonomik ve siyasi krizle millete sadece bedel ödeten bir sistem olduğunu görüyoruz. Onun için bedel ödeten değil milletin kazandığı ve siyasi istikrarın, güçlü iktidarın oluştuğu bir yapıya geçmek gerekiyor. Bu da parlamenter sistem değil başkanlık sistemidir. Bugün güçlü bir siyasi istikrar var, güçlü bir iktidar da var ama AK Parti bu sistemin niteliklerinden kaynaklanan bir durum olmadığını biliyor. O nedenle de sistemin istikrarı doğurmasını istiyor. Yani sistem doğrudan istikrar doğurmalı. Halk sandıkta bu istikrarı çıkardı. Parlamenter sistem doğurmadı bunu. Ama başkanlık sistemi yüzde 50 artı 1'le başkan seçildiği için doğrudan istikrar doğuran ve güçlü iktidar kuran bir sistemdir.''

'Türkiye'nin bundan sonra kaybetmeye tahammülü yoktur'

Türkiye'nin istikrar ve güçlü iktidarların bulunduğu dönemlerde büyüdüğünü belirten Bozdağ, Özal, Menderes ve Erdoğan dönemlerinde bunun görüldüğünü kaydetti. Koalisyon dönemlerinde Türkiye'nin kaybettiğini dile getiren Bozdağ, ''İşte 99'da DSP, ANAP,MHP koalisyonu var 21 şubat 2001 ekonomik krizi, var. 95'te Ana-Yol, Refah-Yol, Anasol-D, D-Anasol var 28 Şubat krizi var. 91'de DYP-SHP koalisyonu var, sonra CHP'ye dönüştü SHP biliyorsunuz, 5 Nisan 1994 ekonomik krizi var. Dikkat edin koalisyonların olduğu yerde hem muhtıralar var, hem ekonomik krizler var, hem siyasi krizler var. Herkesin kazandığı ne varsa onları kaybettiği yıllardır, kazandığı yıllar değildir. Türkiye'nin bundan sonra kaybetmeye tahammülü yoktur. Kazanarak yoluna devam etmelidir. Bunun yolu da başkanlık sistemine geçmekten geçiyor'' ifadelerini kullandı.

Bozdağ, bir gazetecinin tekke ve zaviyelerle ilgili yaptığı açıklamalarla ilgili sorusu üzerine, açıklamalarının basında farklı bir şekilde yansıtıldığını kaydetti. Diyanet İşleri Başkanlığı bütçesi görüşmeleri sırasında bazı milletvekillerinin soruları üzerine verdiği cevapta, Alevi vatandaşların talepleri ile alakalı açıklamaları olduğunu söyledi. Bozdağ, ''Biliyorsunuz tekke ve zaviyelerin kaldırılması türbedarlıkların sona erdirilmesi, bazı unvanların ve kisvelerin giyilmesini yasak eden kanuna göre müridlik, çelebilik, seyyidlik, dedelik, babalık gibi unvanlar yasaklanıyor. Bu unvanlara hizmet verilmesi, bu unvanlara ait kıyafetlerin giyilmesi de yasaklanıyor. Biz bu tartışmayı yaparken böylesi bir kanun var ortada ve bu alanda kullanılan Alevi vatandaşlarımızın kullandığı bütün sıfatları yasaklayan bir düzenleme var burada. O zaman bu düzenleme ortada dururken bu noktada konuşmaların, tartışmaların yanlış yapıldığını ben söyledim'' dedi.

'Herhangi bir çalışma yok'

Konunun doğru yerden tartışılması gerektiğini belirten Bozdağ, ''Bugün dedeliği yasaklayan, dedelik sıfatını taşıyanlara hizmet vermesini yasaklayan kanun bu kanun. Öyleyse bu kanunu yok sayarak bu konudaki tartışmalarda sağlıklı bir yere gelemeyiz'' diye konuştu.

Tartışmayı doğru yerden yapmak gerektiğini vurgulayan Bozdağ, şunları söyledi: ''Doğru yerde durmak, tartışmayı doğru yerden yapmak lazım. Biz onu söyledik. Ancak oradan CHP'liler 'biz bu oyuna gelmeyiz. AK Partililer ne istiyor, tarikatların, tekkelerin yeniden açılmasını istiyor' diye başka bir noktaya götürüldü konu. Fevkalade yanlıştır. Bizim dediğimiz şey, burada çelebilik, dedelik, müritlik, babalık, halifelik gibi Alevi vatandaşlarımızın, alevi inancı çerçevesinde kullandıkları sıfatların tamamını bu kanun yasaklıyor. Öyleyse burada bir iyileştirme yapılacaksa bunu tartışmak, bunu görüşmek lazım. Siz bu kanunu yok sayarak, bunu tartışmayarak bir yere varamazsınız. Biz onu söyledik. Çünkü Anayasa'nın 174. maddesi bu kanunun anayasaya aykırı anlaşılamayacağını ve aykırı yorumlanamayacağını da söylüyor. Öyleyse bunu tartışmak yanlış bir şey değildir. Benim söylediğim şey budur. Yoksa tekke ve zaviyelerin yeniden açılmasıyla ilişkin bir şey değil. Tamamıyla bu konu çerçevesinde bir tartışma noktasında tartışmanın doğru zeminde yapılması için, yapılmış bir öneridir. Her hangi bir çalışma yok.''

Bir gazetecinin ''Genelkurmay Başkanlığı'nın Milli Savunma Bakanlığı'na bağlanması konusunda yasal bir hazırlık var anlaşılan. Konu Anayasa Uzlaşma Komisyonu'nda mı gündeme geldi?'' sorusuna Bozdağ, ''Bizim arkadaşlarımızın öyle bir önerisi var'' yanıtını verdi. Kendisinin üniversiteye gelişinde bir olay yaşandığını ve iki öğrenciye üniversite güvenlik görevlilerinin sert bir müdahalede bulunduğunun belirtilmesi üzerine Bozdağ, olaydan haberinin olmadığını kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler