Terörizmin finansmanının önlenmesi

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı ile terör ve terörizmin finansmanıyla etkin mücadele konusunda uluslararası uyum sağlandı.

Yayınlanma: 08.02.2013 - 12:09
Abone Ol google-news

TBMM Genel Kurulu'nda kabul edilen Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı ile terör ve terörizmin finansmanıyla etkin mücadele konusunda uluslararası uyum sağlandı. Kanuna göre, terör örgütlerine ve teröristlere fon sağlayan veya toplayan kişi, 5 yıldan 10 yıla kadar hapis cezasına çarptırılacak.

Kanun, terör ve terörizmin finansmanıyla etkin mücadele kapsamında; Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Sözleşme'nin ve BM Güvenlik Konseyi'nin kararlarının uygulanması ile mal varlığının dondurulmasına ilişkin usul ve esasları düzenliyor.

Terörizme fon sağlanması veya toplanması kapsamına giren fiillerin tanımlandığı kanunda, ''bir halkı korkutmak veya sindirmek ya da bir hükümeti veya uluslararası kuruluşu herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlamak amacıyla kasten adam öldürme veya ağır yaralama'', ''Terörle Mücadele Kanunu (TMK) kapsamında terör suçu kabul edilen Türkiye'nin taraf olduğu uluslararası sözleşmelerde yasaklanan ve suç olarak düzenlenen fiiller'' bu kapsamda değerlendiriliyor.

 

Terörizmin finansmanına ilişkin uluslararası anlaşmalar

Terörizmin Finansmanının Önlenmesi Hakkında Yasa Tasarısı'nın TBMM'de kabul edilmesiyle gündeme gelen "BM Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme" 9 Aralık 1999 yılında BM Genel Kurulu'nda kabul edildi.
10 Nisan 2002'de yürürlüğe giren Sözleşme'ye 182 ülke taraf olurken, 132 ülke Sözleşme'yi imzaladı. Türkiye Sözleşme'yi 27 Eylül 2001'de imzaladı.

Sözleşme devletlere, doğrudan ya da dolaylı olarak, terörist eylemleri işlemek için veya bu eylemlerin gerçekleştirilmesinde kullanılacağını bilerek, kasten mali kaynak temini ve toplanmasını suç haline getirecek yasal düzenlemeler yapma yükümlülüğü getiriyor.

Uluslararası terörizmi önlemeye yönelik düzenlemeleri içeren 10'dan fazla evrensel sözleşme bulunuyor. BM Güvenlik Konseyi'nin 1373 sayılı kararı, tüm ülkelere söz konusu sözleşmelere bir an önce taraf olma ve hükümlerini uygulama yükümlülüğü getirdi. Bu uluslararası sözleşmeler arasında bulunan "BM Terörizmin Finansmanının Önlenmesine Dair Uluslararası Sözleşme"nin de taraf ülkelerce yasal düzenlemeler yapılarak uygulamaya geçirilmesi gerekiyor.

 

Suçun tanımı

Sözleşmenin 2. maddesinde suç tanımı, "Her ne suretle olursa olsun, tümüyle veya kısmen, niteliği veya kapsamı itibariyle, bir halkı korkutmak, ya da bir hükümeti veya uluslararası örgütü herhangi bir eylemi gerçekleştirmeye veya gerçekleştirmekten kaçınmaya zorlama amacı gütmek, bir sivilin ya da bir silahlı çatışma durumunda çatışmaya doğrudan katılmayan herhangi başka bir kişiyi öldürmeye veya ağır şekilde yaralamaya yönelik tüm eylemler" olarak belirtiliyor.

Aynı maddede, üstte belirtilen suçların işlenmesinde herhangi bir kişinin, "Her ne suretle olursa olsun, tümüyle veya kısmen kullanılması niyetiyle veya kullanılacağını bilerek, doğrudan veya dolaylı olarak, yasa dışı bir şekilde ve kasten, fon sağlaması veya toplaması" durumunda bu Sözleşmeyi ihlal edeceği ifade ediliyor.

Sözleşme'de, tanımlanan suçların herhangi birini işlemeye teşebbüs eden, belirtilen suçlara ortak olanlar, suçun işlenmesini örgütleyenler, suç için talimat verenler, bir grubun suç işlemesine kasıtlı olarak katkı verenler, kolaylaştıranlar, grubun amacına hizmet edenler de suçu işlemiş sayılıyor.

Devletlere düşen görevler

Sözleşmenin 4. maddesinde "Her taraf devlet, 2. maddede belirtilen suçların iç hukuku uyarınca cezai kovuşturma gerektiren suç kapsamına alınması, bu suçların ağırlığını göz önünde bulundurarak uygun şekilde cezalandırmalarının sağlanması için gerekli önlemleri alır" ifadesi yer alıyor.

Finansal tedbirlerin de belirtildiği Sözleşme'nin 8. maddesinde "Her Taraf Devlet, gerektiğinde müsadere edilebilmeleri amacıyla, 2. maddede belirtilen suçların işlenmesi için kullanılan veya kullanılması için oluşturulan fonların veya bu suçlardan temin edilen kazançların tespiti, bulunması, dondurulması, el konulması için iç hukuku uyarınca gerekli tedbirleri alır" deniliyor.

Sözleşmenin 19. maddesinde sanık hakkında cezai takibat yürüten taraf devletin, takibatın kesin sonucunu, iç hukuk veya uygulanabilir usuller çerçevesinde, diğer taraf devletleri bilgilendirecek olan Birleşmiş Milletler Genel Sekreteri'ne iletecekleri belirtiliyor.

'Türkiye'nin eli güçleniyor'

Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, tasarının yasalaşması sırasında TBMM Genel Kurulu'nda dün yaptığı konuşmada, kanunun Türkiye için uluslararası alanda büyük önem taşıdığını anlattı. Türkiye'nin, İran ve Kuzey Kore gibi ülkelerle aynı listede olmayı hak etmediğini ifade eden Şimşek, "Bizim, standartlarımızı uluslararası seviyeye çıkarmamız gerekiyor. Bu yasa geçtikten sonra, bu tür uluslararası platformlarda elimiz güçlenecek" dedi.

Bu tasarıyla Türkiye'nin önemli bir eksikliğini gidermiş olduğunu vurgulayan Şimşek, bu yasanın yapılmaması halinde Türkiye'yle ilgili para transferlerinin etkilenebileceğini kaydetti.


Cumhuriyet Tatil Otel Rezervasyon

En Çok Okunan Haberler