"Terörle mücadele güçlü diplomasi ile yapılır"

Türk Gençliğine Hizmet Vakfı’nın (TGHV) düzenlediği panel, önceki gün Taksim Hill Otel’de yapıldı. Toplantının konuşmasını yapın Prof. Dr. Güngör Şatıroğlu, Onur Öymen’in hayatını anlatarak, katılımcılara konuyla ilgili bilgi verdi. Şatıroğlu’nun konuşmasının ardından Onur Öymen, Cumhuriyet’in ilk yıllarındaki dış politika uygulamaları hakkında konuştu. Lozan Antlaşması’nın zor koşullar altında hazırlandığını anlatan Öymen, “Türkiye Cumhuriyeti, 1922’den itibaren bulunduğu bölgede savaşa girmemiş tek ülkedir. Bu başarının mimarı Atatürk’tür. Bulunduğumuz coğrafya petrol rezervleri açısından çok önemli olduğundan, yabancı güçler bölgedeki dengelerle çok yakından ilgileniyor. Özellikle ABD, hükümetleri değiştirecek kadar işi ileri götürüyor” dedi. 1 Mart 2003 tezkeresinin reddedilmesinin ardından ABD’nin orduyu suçladığını ve meclise önderlik edemediğini söylediğini ifade eden Öymen, “Yabancı güçler, Ermeni ve Kürt meselelerinde hükümetimize tavsiyeler vererek, dayatmalarda bulunuyor. Görüyoruz ki, Türkiye’ye bir elbise giydirmek istiyorlar. Hükümet, bu gibi olaylar karşısında kararlı bir şekilde durmalıdır. Örneğin; Dışişleri Bakanlığı’nda bürokratken, Abdullah Öcalan’ın Suriye’de bulunduğu süreçte Suriye’ye güçlü bir şekilde nota verdik ve ardından Suriye, yakaladığı teröristleri teslim etmeye başlamıştı. Terörle mücadele güçlü diplomasi ile yapılır” diye konuştu. Uluslararası güçlerin PKK’yi tasfiye etmediğini de vurgulayan Öymen özetle şunları söyledi:

“PKK’yi İran’da bulunan PJAK’a ya da Suriye’de bulunan PYD’ye mi dahil etmek istiyorlar? Bunu bilemiyoruz. PKK koşulsuz olarak silah bırakacaksa, teslim olmalı ve yargı önüne çıkarılmalıdır. Sorunun çözümü TBMM’dir. Dış güçler, TSK’yi de kendi politikalarının da esiri etmek istiyorlar. Bu yıl İsrail ile İran arasında bir savaş çıkması muhtemelken, PKK bu olasılığın neresinde bulunuyor? bunların tartışılması ve açıkca konuşulması gerekiyor.”