Tijen Mergen ve ÇYDD üyeleri serbest bırakıldı

Tijen Mergen ile ÇYDD yönetim kurulu üyelerinin de aralarında bulunduğu 8 kişi Beşiktaş’ta bulunan İstanbul Adliyesi’ne getirildi. Binaya hakim ve savcıların kullandığı kapıdan alınan şüpheliler, sağlık kontrollerinin ardından Ergenekon soruşturmasını yürüten savcıların bulunduğu kata çıkarıldı. Tijen Mergen’in emniyette 4.5 saat ifade verdiği belirtildi. Mergen Ergenekon soruşturmasını yürüten savcılardan Nihat Taşkın tarafından bir saat daha sorgulandıktan sonra serbset bırakıldı. Mergen’in ifadesi alındığı sırada avukatı Prof. Dr. Köksal Bayraktar hazır bulundu. Mergen’in yürüttüğü kampanya, telefon görüşme ve mesajları nedeniyle ifade verdiği belirtildi. Mergen’e Ergenekon soruşturmasında adı geçen isimleri tanıyıp tanımadığı da soruldu.

‘Yanlıştan dönüldü’

Adliyeden ayrılırken gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mergen, “Çok yorgunum. Konuşmak istemiyorum. Hak yerini buldu. Milliyet olarak iyi şeyler yapıyoruz. Kızlarımıza eğitim veriyoruz” dedi. Mergen’in avukatı Köksal Bayraktar da, “Kanunlara aykırı bir şeyin olmadığı tespit edildi. Var olmayan şeylerin var olduğu iddia edilmişti. Var olduğu iddia edilen şeylerin var olmadıklarını ispatladık” dedi. Mergen’in “Ergenekon örgütüne yardım ve yataklık ettiğinin” ileri sürüldüğünü kaydeden Bayraktar, bu yönde en ufak bir şüphenin olmadığının ortaya konduğunu belirtti. Bayraktar, “Yargının işleyişi ile yanlıştan dönüldü. Bunun için memnunum” diye konuştu. için Milliyet gazetesi çalışanları da Mergen’e destek olmak için adliyeye geldi.

ÇYDD’liler de bırakıldı

ÇYDD Beyoğlu Şube Başkanı Oya Adali Edis, Bakırköy Şube Başkanı Gülser Alparslan, Kartal Şube Başkanı Belkıs Bağ, ÇYDD saymanı Perran Yorgancıgil, yönetim kurulu üyeleri Nursel Gülten ve Şükriye Varlık ile bağışçı Ferhat Şenatalar da savcılık sorgularının ardından serbest bırakıldılar.  “Örgüte yardım yataklık etmek”le suçlanan şüphelilere sivil toplum örgütlerinin Ergenekon örgütüyle bağlantılarının olup olmadığı soruldu. ÇYDD’nin yurt dışından bağış alıp almadığı, kiliselerden yardım alıp almadığı, “burs verirken hangi ölçüleri dikkate aldığı” soruldu. Ergenekon soruşturmalarında adı geçenlerden oluşturulan bir isim listesi de ÇYDD’lilerin önüne getirildi. ÇYDD’nin avukatlarından Hüseyin Karataş, ÇYDD’nin herhangi bir örgütle tespit edilmiş bir bağlantısının olmadığını ifade ederek, “Var olduğu iddia edilen suç örgütü ile bir ilişkiniz var mı? diye sordular. Derneğin faaliyetlerini amacını, çalışma tarzını sorguladılar” dedi.  Serbest bırakılan ÇYDD’liler adliye önünde karanfillerle karşılandı. Oya Edis, adliyeden ayrılırken yol kenarındaki bir eczanede tansiyonunu ölçtürdü ve ilaç aldı.

Rektörler bekletiliyor

Özel yetkili İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü, 18 ilde eş zamanlı düzenlenen operasyon kapsamında 13 Nisan Pazartesi gözaltına alınan Cumhuriyet gazetesi yazarı Prof. Dr. Erol Manisalı, Giresun Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Osman Metin Öztürk, Başkent Üniversitesi Rektörü Kanal B’nin sahibi Prof. Dr. Mehmet Haberal, eski Uludağ Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Mustafa Yurtkuran, eski Ondokuz Mayıs Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ferit Bernay, eski İnönü Üniversitesi rektörü Prof. Dr. Fatih Hilmioğlu, ÇYDD 2. Başkanı Prof. Dr. Filiz Meriçli, Prof. Dr. Aysel Yüksel, 68'liler Vakfı Genel Sekreteri Namık Kemal Boya ve üniversite öğrencilerinin de aralarında bulunduğu 31 işinin Vatan Caddesi’nde bulunan İstanbul Emniyet Müdürlüğü’ndeki işlemleri sürüyor.  Prof. Erol Manisalı ve rektörler Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde, diğer şüpheliler ise Organize Suçlar Şube Müdürlüğü’nde bekletiliyor. 

Öte yandan, Boya’nın  avukatı Osman Aydın Şahin İstanbul nöbetçi 14. Ağır Ceza Mahkemesi’ne başvurarak gözaltı kararının kaldırılmasını ve el konulan eşyaların iade edilmesini istedi. Şahin mahkemeye verdiği dilekçede operasyon kapsamında gözaltına alınan müvekkilinin avukat olduğunu belirterek , “Emniyet tarafından ifadesinin alınması mümkün değildir. 13 Nisan 2009’de gözaltına alınmış ve emniyet müdürlüğünde tutulmaktadır. Savcılığa sevk edilmemektedir. Bu keyfiliğe son verilmesi zorunluluğu vardır” görüşüne yer verdi.