TL değer kaybederken, faiz ve iflas riski arttı. Merkez’in döviz rezervleri eridi
1 Nisan’da 5.43 seviyelerine kadar düşen dolar/TL, seçim belirsizliğiyle 5.75’i aştı. Seçim sonrası haftada yabancı 195 milyon dolarlık tahvil sattı.
Hükümetin seçim öncesi ve sonrasında attığı adımlar, ekonomideki krizi derinleştiriyor. Seçimin hemen sonrasında 1 Nisan’da 5.69’dan 5.43 seviyelerine kadar gerileyen dolar/TL kuru, seçimin tekrarlanabileceğine dair endişelerle dün 5.75’i aştı. 1 Nisan’da 6.17 seviyesinde olan Avro/TL kuru da dün 6.4985 seviyesini gördü. TL, gelişmekte olan para birimleri arasında dün dolar karşısında en çok değer kaybeden para birimi oldu. Türkiye ile birlikte en kırılgan ekonomiler olan Brezilya, Endonezya, Güney Afrika ve Hindistan para birimleri değer kazanırken, TL’de değer kaybı yaşandı.
Seçim öncesindeki hafta 1.3 milyar dolarlık hisse ve tahvil satarak Türkiye’den çıkan yabancı yatırımcılar, seçim sonrasındaki haftada hisse ve tahvil piyasasında 195 milyon dolarlık net çıkışa imza attı.
Piyasayı vurur
Noor Capital Market Menkul Değerler AŞ’den Mert Yılmaz, seçim belirsizliğinden de öte hukuk konusunda ortaya çıkan endişelerin TL’nin değer kaybında etkili olduğunu dile getirdi. Credit Agricole Kıdemli Gelişmekte Olan Piyasalar Stratejizti Guillaume Tresca, “İstanbul’da seçimler tekrarlanırsa piyasaları olumsuz etkileyebilir” dedi.
Seçimlerin tekrarlanabileceğine dair endişeler dışında, ABD ile ilişkilerde yaşanan S-400 füzeleri ve F-35 savaş uçakları kaynaklı gerilim ve yaptırım tehditlerin de TL’nin son haftalardaki değer kaybında etkili olduğu belirtiliyor. Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak’ın açıkladığı ‘reform paketi’ piyasalardaki ateşi söndürmezken, analistler somut adımları bekleneceğine dikkat çekti.
Başta reel sektör olmak üzere Türkiye’nin yüksek dış borcu olması ve ekonomide başta enerji olmak üzere ithal girdiye bağımlılık nedeniyle, kurdaki artış borç yükünün TL bazında artmasına, enflasyonda artışa ve ekonomik aktivitede yavaşlamaya neden oluyor.
Risk sıçradı
Seçim belirsizliği, Türkiye’nin beş yıllık kredi iflas takası (CDS) priminin sıçramasına neden oldu. Seçimin hemen öncesinde 500 baz puan seviyelerine kadar yükseldikten sonra 1 Nisan’da 390 baz puana kadar düşen Türkiye CDS’leri, dün 438 puana kadar yükseldi. CDS, bir kişi ya da bir kuruluşun, bir kredi sahibine ait alacağın ödenmemesi riskini üstlenmeyi kabul etmesinin bedelini gösteriyor. Bir ülkenin ya da şirketin CDS primi ne kadar yüksekse, borçlanma maliyeti de o kadar yüksek oluyor. Türkiye’yi bu alanda sadece Ukrayna, Arjantin ve Venezüella geçmiş durumda. En kırılgan ekonomiler Brezilya, Endonezya, Hindistan ve Güney Afrika’nın CDS’leri 83 ile 180 baz puan arasında sıralanıyor.
Yabancı somut adım istedi
Londra merkezli Bluebay Asset Management’ın Gelişmekte Olan Piyasalar Kıdemli Stratejisti olan Timothy Ash, yabancı yatırımcıların Türk hükümetine güveninin çok gerilediğine dikkat çekerek, “Gerçek şu ki biz artık sadece somut adımlar attıkları takdirde kendilerine güven duyabiliriz” diye konuştu. Ash, İstanbul seçimleriyle ilgili olarak da “Kaybedecek zaman yok” uyarısı yaptı.İstanbul’da yeniden seçime gidilmesi ihtimalini “yatırımcılar için yeni bir komplikasyon” olarak nitelendiren Ash, “Türkiye 60 gün daha bekleyecek durumda değil. 2018 bize gerekli adımları atmakta ne kadar gecikirseniz durumun o kadar kötüleştiğini göstermedi mi?” sorusunu yöneltti.
Rezerv eridi
Seçim öncesinde yabancı yatırımcılarda endişeye neden olan Merkez Bankası (TCMB) rezervlerindeki erime, seçim sonrasındaki haftada da sürdü. 1 Mart-22 Mart döneminde 35.2 milyar dolardan 26.1 milyar dolara düşerek paniğe neden olan TCMB net döviz rezervleri, seçimin hemen öncesinde alınan önlemlerle 29.7 milyar dolara kadar yükselmişti. Ancak seçimden sonraki haftada 5 nisan itibarıyla TCMB net rezervi 1.9 milyar dolar geriledi. İngiliz The Financial Times gazetesi, net rezervdeki erimenin piyalardaki endişeleri artırabileceğini yazdı.
Öte yandan, TL’ye güvenin azalmasıyla dövize yönelen yurt içi yerleşiklerin döviz mevduatı, 5 nisan itibarıyla 181.1 milyar dolar oldu. Yurttaşların ve şirketlerin döviz mevduatı yıl başından 5 nisan’a kadar olan dönemde 20 milyar dolar artarken, 1-5 Nisan döneminde 801 milyon dolarlık düşüş kaydedildi.
TL’deki değer kaybı, yabancıların hisse ve tahvil satması ve Türkiye CDS’lerindeki artışla birlikte, 2 yıllık gösterge tahvilin faizi dün yüzde 21.25 seviyesinden yüzde 22.70 seviyesine sıçradı.
En Çok Okunan Haberler
- İlber Ortaylı canlı yayını terk etti!
- İBB, Bilal Erdoğan dönemindeki taşınmazları geri aldı
- Erdoğan'dan flaş 'Suriyeliler' açıklaması
- ATM'lerde 20 gün sonra yeni dönem başlıyor
- Lütfü Savaş CHP'den ihraç edildi
- 'Onun ne olduğunu iyi biliyoruz'
- Hamaney 'Suriye' sessizliğini bozdu!
- WhatsApp, Instagram ve Facebook'ta erişim sorunu!
- O ülke Suriye büyükelçiliğini açıyor!
- ABD basınından Esad iddiası