"TL'nin istikrarı devam etti"

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, Denizli'de, Pamukkale Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi'nde "Para Politikaları" konulu bir konferansa verdi. Yılmaz konferansta yaptığı sunumda, dalgalı kur rejimiyle ilgili açıklamalarda bulundu. Dalgalı kur rejiminin, küresel sermaye akımlarının yüksek oynaklık gösterdiği durumlarda ekonominin aşırı tepki vermesini önleyen bir emniyet mekanizması görevi gördüğünü vurgulayan Yılmaz, dalgalı kur rejimi uygulayan ülkelerde büyüme ve enflasyon hızlarının gerek kriz öncesi dönemde, gerek kriz sırasında daha istikrarlı bir seyir izlediğini ifade etti.

İçinde bulunulan küresel kriz sırasında sabit kur rejimi uygulayan ülkelerin, dalgalı kur rejimi uygulayan ülkelere kıyasla daha derin bir iktisadi daralma yaşadığına dikkat çeken Yılmaz, tarihsel olarak oynaklığı en yüksek ve küresel risk iştahına en duyarlı para birimlerinden biri olan TL'nin küresel kriz boyunca sergilediği göreli istikrarlı seyrin, 2010 yılının ilk yarısında da devam ettiğine işaret etti. Diğer gelişmekte olan ülkelerle kıyaslandığında, Türk Lirası'nın değerinde önemli bir değişim gözlenmediğini vurgulayarak, 2003 yılına kıyasla Türk Lirası'nın gelişmiş ülkelerin para birimlerine karşı reel olarak değer kazandığı, gelişmekte olan ülkelerin para birimlerine göre ise önemli bir değişiklik göstermediği dikkat çektiğini kaydetti.
 

Döviz alım ihaleleriyle 10.2 milyar dolar döviz alındı

4 Ağustos 2009 tarihinden bu yana gerçekleştirilen döviz alım ihaleleri ile toplam 10.2 milyar dolar döviz alındığını, piyasaya yaklaşık 15.3 milyar TL likidite verildiğini açıklayan Yılmaz, Merkez Bankası'nın 2008 yılı ikinci çeyreğinden bu yana bankacılık sistemine ihtiyacının üzerinde likidite sağlayarak piyasalarda likidite sıkışıklığı yaşanmasını engellediğine dikkat çekti.


Küresel risklere dikkat çekti

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, küresel risklere dikkat çekti. Küresel ekonomide 2009 yılının ikinci yarısında belirginleşen toparlanma eğiliminin, 2010 yılının ilk çeyreğinde de devam ettiğini belirten Yılmaz, bununla birlikte dünya ekonomilerinin son aylarda tekrar bir yavaşlama sürecine girdiğine ilişkin sinyaller alındığını vurguladı. Yılmaz, iktisadi toparlanmanın gücünü zayıflatan faktörleri şöyle sıraladı:
"Finans kuruluşlarının bilançolarındaki sorunların henüz çözümlenmemesi, krediye ulaşım imkanlarının sınırlı kalması ve işsizlik oranlarının yüksek seviyelerini koruması. Özellikle gelişmiş ülkelerde uygulanan gevşek maliye politikaları sonucunda hızla artan bütçe açıkları ve kamu borç stoklarının, gelecek yıllarda uzun vadeli faiz oranlarını artırarak özel talebi olumsuz yönde etkileyecek olması."
 

Para politikasının duruşunu değiştirmek için erken

Merkez Bankası Başkanı Durmuş Yılmaz, iç talebin görece istikrarlı seyrine rağmen son dönemde iktisadi faaliyetteki toparlanmanın hızına ilişkin belirsizliklerin arttığına dikkat çekti. Bu süreçte euronun belirgin olarak değer kaybetmesinin dış pazarlarda rekabet gücünü olumsuz etkileyebilecek ek bir unsur olarak öne çıktığını vurgulayan Yılmaz, bütün bu gelişmelerin, beklenti kanalıyla iç talebi de olumsuz etkileme potansiyeli taşıdığını belirtti.

Yılmaz, bu aşamada para politikasının duruşunu değiştirmek için erken olduğunu düşünülmekle beraber, önümüzdeki dönemde küresel ekonomiye ilişkin sorunların yurtiçi iktisadi faaliyet üzerindeki etkileri dikkatle takip edildiğini ifade etti.